İÇİNDEKİLER

GİRİŞ

BİREYSEL ETKİLERİ

PSİKOLOJİK ETKİLERİ

DUYGUSAL TEPKİLER

ÇARESİZLİK HİSSİ

TÜKETİCİ ÜZERİNE ETKİSİ

SİBER ZORBALIK – GENÇLERE OLAN ETKİSİ

MAHREMİYET

MAĞDURİYET

GÜVEN KAYBI

KORUNMA

SONUÇ

KAYNAKÇA

 

GİRİŞ

İnternetin neredeyse her yere ulaştığı bu dönemlerde sürekli kendini geliştirip bunun gerisinde kalmayan siber suçlar internet ile birlikte günlük hayatımızın bir parçası haline geldiler. Bu makalede ise günlük hayatımızın bir parçası olmuş siber suçların bireylerin üzerinde yarattığı ekonomik, psikolojik ve sosyal etkilerini öğreneceksiniz. Siber suçlara karşı tedbirsiz olursanız karşılaşabileceğiniz durumlar hakkında bilginiz olacaktır.

BİREYSEL ETKİLERİ 

Her geçen gün internet daha popüler olmaktadır. Bu popülerliğin sonuçları ise bireylerin iletişim ve haberleşme, internet üzerinde reklam, alışveriş, araştırma, rezervasyon, bankacılık, kamu hizmetlerinden yararlanma, hukuk, sağlık güvenlik işlemleri ve bunların takibini internet üzerinden yapmalarını sağlamaktadır. Nisan 2016 Türkiye İstatistik Kurumu araştırma verilerine göre hanelerin %76,3’ü internete erişim imkanına sahiptir. Finansal yatırımlar, başvuru ve üyelik formları, bankacılık işlemleri yaparken bir takım kişisel bilgiler karşı tarafa verilmek durumunda kalınmaktadır.(TİK, 2016) Vatandaş kimlik numarası, doğum tarihi, nüfus cüzdan fotokopisi, kredi kartı bilgileri, iş ve aile bilgileri gibi bireye ait olan ve korunması gereken bilgiler çoğu zaman bilinçsizce bilinçsiz bir şekilde karşı tarafa verilebilmektedir. Bu da bireyleri siber suçlara karşı açık hedef haline getirmektedir. Bireyler kendilerine ait olan ve internet üzerinde maddi veya manevi mağduriyet yaşamalarına sebep olacak bilgilerini dikkatsizce paylaşmamalıdır. Kurumlar ise onlarla paylaşılan bu bilgileri gizlilik,bütünlük ve erişebilirlik çerçevesinde korumalıdır.  (Şahinaslan, Ö., & Şahinaslan, E., 2019)

PSİKOLOJİK ETKİLERİ

Bilişimsel suçların etkilerinin üzerine yapılan çalışmalar sonucunda, psikolojik etkilere neden olabilecekleri gözlemlenmiştir. ((Gandhi, et al., 2011; Dallaway, 2016; Modic & Anderson, 2015) Siber suç mağdurları, duygusal travma geçirebilecek seviyeye gelebilirler. Bu duygusal travma ise depresyon ile sonuçlanabilir. Bazı olaylarda mağdurların Akut Stres Bozukluğuna dair semptomlar gösterdiğine dair kanıtlar bulunmuştur. Örneğin sanal dünya üzerinden yapılmış cinsel saldırı sonucu travmanın yineleyerek mağdurun gözünde yaşanması olabilir.(Lynn, 2007) Çoğu durumda mağduriyet hissi mağdur olan kişilerde öfke ve kaygı gibi hisler uyandırdığı gibi mağdurların yeni teknolojilere olan güven kaybından dolayı onlardan uzak kalmalarıyla sonuçlanabilir. Mağdurların bazı durumlarda kendilerini suçladıkları da gözlemlenmiştir. Bu suçlamanın sonuçları ise kendine öfke duyması veya kendinden utanması gibi değişebilir. Buna verilebilecek en iyi örnek ise sextortion kurbanlarıdır. (Nurse, 2018)

Bazı mağdurlar ise insanların onları olaydan kısmen veya tamamen sorumlu tuttuğunu hissettiğini göstermiştir.(Symantec (2010)) Bunun başlı başına mağdur üzerinde psikolojik etkileri vardır.  

Peki insanlar suça maruz kaldıklarında ne yaparlar. Bu tepkiler ülkeler arasında değişiklik gösteriyor. Çünkü bu olay bireylerin siber suçlar üzerine farkındalıklarıyla ilgili bir durum. Örneğin İsveç de kurbanların %74’lük bir kısmı direk polisle iletişime geçiyor. Fakat bu yüzdeyi küresel olarak alırsak, bilişim suçuna maruz kalmış kurbanların sadece %44’ü polisle iletişime geçiyor. Tüm dünya üzerinden konuşmaya devam edersek mağdurların neredeyse yarısı yaşadıkları olaydan sonra kimse ile iletişim kurmuyorlar. Mağdurların 4 de 1’i olay konusunda kendi başlarına çözüm aramaya çalıştığı sonuçlarına varılmış. Bu çözüm sadece belli sitelere girmemek olsa bile. Diğer etkileri ise mağdurun kendini soyutlaması veya depresyona girmesi olabilir.  (Bada, 2019/2020, s. 9-10)

DUYGUSAL TEPKİLER

Symantec’e göre, bilişim suçları mağdurlarında en çok görülen duygular; öfke, huzursuzluk ve aldatılma hissidir. Çoğu olayda ise siber suçun mağduru olmanın kendi hataları olduğu düşünüyorlar. Araştırmaların sonucunda insanlar sadece küçük(%3) bir bölümünün siber suç mağduru olmayacağını düşündüğünü ortaya koymuştur. Aynı araştırma sayesinde neredeyse %80’lik bir kısmın siber suçların cezasız kalacağına kendini inandırmış olduğunu göstermiştir. Loyola Marmymount Üniversitesi’nde psikoloji profesörü olan Joseph LaBire, “ İnsanların bilişim suçlarına karşı yapılacak bir şey olmadığına inandığı için bu durumu kabul ettiğini” söylemiş. Konuya karşı olan bilgisizlikten kaynaklanan çaresizlik hissi yüzünden ise sonuçlarına katlanmak pahasına bu olayı normalmiş gibi kabullenmiş durumdalar. Duygusal ağırlığına, evrensel tehdide ve siber suç olaylarına rağmen, insanlar hala davranışlarını değiştirmediği gibi yetişkinlerin sadece yarısı (% 51) mağdur olduklarında davranışlarını değiştireceklerini söylüyor. İnternet kullanıcıların neredeyse yarısı ise internet üzerinden para ödemeden şarkı indirmenin yasal olduğunu, %24’lük kısmı ise internet üzerinden başka kullanıcıların internet geçmişini ve parolalarına bakmanın yasal olduğunu düşünmektedirler. ( Rao, Pradhan, Panda, & Rath, 2020, s. 4)

ÇARESİZLİK HİSSİ

Bulgulara göre 10 insandan 1’i internet üzerinde kendilerini “çok” güvenli hissettiğini iddia ediyor. Aynı zamanda yetişkinlerin sadece %51’i eğer mağdur olurlarsa internet üzerine olan tutumlarını değiştireceklerini belirtmiş. (Symantec, 2010)  İnsanlar bazı olaylar hakkında yeteri kadar bilgisi olmamasından  veya konuya anlayamadığından dolayı  hoşlarına gitmese bile bu olayı kabullenebiliyorlar. Bundan yola çıkarsak ise insanların siber saldırıları çaresizlik hissinden dolayı kabullendiği sonucuna varabiliriz. Siber suçlar konusunda bilgi eksikliğinden ve olayları nasıl çözeceklerini bilmediklerinden, kullanıcılar kurban olma ihtimallerini kabullenmiş durumdalar. Burada karşımıza önemli bir soru çıkıyor. Aynı zamanda siber suçların etkilerinin gerçekliğinin farkındalar mı? ( Rao, Pradhan, Panda, & Rath, 2020, s. 4)

Siber suçun gizemli doğası yüzünden bireyin bir noktada siber suç kurbanı olacağını ve bundan kaçışının olmayacağını düşünmesi kaçınılmaz oluyor. Dahası çaresizlik hissinden kaynaklanan yetersiz güvenlik önemleri gibi bireyi siber suçlara karşı savunmasız bırakabilecek durumlar ortaya çıkarabilir. ( Rao, Pradhan, Panda, & Rath, 2020, s. 4)

Kullanıcılar her gün güvenlikleriyle ilgili kararlar vermek zorunda kalıyorlar. Bu da onlarda kaygıya yol açıyor. Zorunda kaldıkları kararlara örnek vermemiz gerekirse.

  1. Tanımadıklarından birinden gelen e-maili bakıp bakmamak,
  2. Bilmedikleri ekleri açıp açmamak,
  3. Programları çalıştırıp, indirmeyi güvenilir kaynaklardan yapmak,
  4. Anti-virüs ve güvenlik programlarının seçimi ve kullanımı,
  5. Düzenli olarak yedeklemeler yapmak.

Bunlardan bazıları kullanıcılarda kaygıya yol açabilir. Bunun sebebi ise yanlış seçimlerin doğurabileceği sonuçları bilmemeleri veya siber suçlar hakkındaki bilgilerinin yetersiz olmasıdır. ( Rao, Pradhan, Panda, & Rath, 2020, s. 4)

TÜKETİCİ ÜZERİNE ETKİSİ

Teknolojilerin gelişmesi dolayısıyla internet üzerinden çoğu işlememizi gerçekleştirebilecek durumda olmamız. Özellikle ticaret işlemlerinde toplumu siber suçlulara karşı hedef haline getirmiştir.. E-ticaretin yaygınlaşması ile birlikte ise ticaret dünyasının karanlık yüzü siber suç olarak anılmayı başladı. Siber suçlar online alışverişi birçok şekilde etkilemektedir. Norton antivürüs firması tarafından gerçekleştirilmiş bir araştırmaya göre, dünya genelinde internet kullanıcılarının yaklaşık %65’i internet üzerinden kredi kartı dolandırıcılığı, kimlik hırsızlığı gibi birçok siber suça maruz kalmaktadır. (Rahman, 2017)

Şirketler, online alışverişe yönelik bu tehditlerin iş gelecekleri üzerinde olumsuz etkileri olduğunu fark etmelidir. Tüketicilerin internet’e alternatif bir alışveriş aracı olarak güvenini sağlamak için  ise bu tehditlerin ortadan kaldırılmasını veya önemli ölçüde azaltılmasını sağlamak adına uygun önlemleri alması gerekmektedir. Tüketiciler ise kurumları yeterli önlem aldığından emin olduğu sürece özel bilgilerini onlarla paylaşmalıdır. Ayrıca özel bilgilerini başka kimseye söylememeleri de gelecekteki mağduriyetlerini engelleyecektir.  ( Rao, Pradhan, Panda, & Rath, 2020, s. 4)

SİBER ZORBALIK – GENÇLERE OLAN ETKİSİ

Günümüzde gençlerin en büyük korkusu olan siber zorbalık. Son yıllarda yaygınlaşmıştır, Etki alanı daha çok 18 yaş altı gençlerdir. Araştırmalara göre, siber zorbalıktan en çok etkilenen genç kızlardır. Siber zorbalık insanların başka kişilerden, tehdit almasından, art niyetli yorum yapmasından veya art niyetli resimler alması ile başlar. Çevrimiçi teknolojiler sayesinde yapılıyorlar. Siber zorbalık sosyal medyanın konuşma platformu üzerinden, anlık mesajlaşma uygulamaları vb. üzerinden yapılabilir. Facebook, Connect2me, Twitter gibi popüler sosyal medya platformlarını kullanan kişiler Siber zorbalıktan daha çok etkileniyor. Siber zorbalığa maruz kalan kişiler depresyon tehlikesi ile karşı karşıya olduğu gibi kendini aşağılanmış da hissediyor. Depresyon sonucu kendini zarar verecek seviyeye ulaşan olaylarla ile  karşılaşılabiliyor. ( Rao, Pradhan, Panda, & Rath, 2020, s. 4)

MAHREMİYET

  • Kişisel Bilgilerimiz Nelerdir :

Bireyin kendisine ait kişisel ve parmak izi, retina, avuç içi gibi genetik bilgiler, sağlık, eğitim, ses, görüntü, hobi, aile, e-posta, iletişim bilgileri gibi kişiyi doğrudan veya dolaylı tanımlayabilen bilgiler kişisel bilgiler kapsamındadır. (Şahinaslan, Ö., & Şahinaslan, E., 2019)

Bireye ait verilerin korunması temel insan hak ve özgürlüğünde yer alır. Kişinin bilgilerini paylaştığı kurum kişiyi bilgilendirmeden ve onayını almadan kişisel bilgilerini amacı dışında kullanmamalıdır. Bu bilgileri güvenli tutmakta kurumun sorumluluğudur. Bu bilgilerin amacı dışında kullanılmaması gerektiği yasal olarak da belirtilmiştir. 24.03.2016 tarih ve 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu  (Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, 2018) ile ülkemizde de kişinin özel bilgileri güvence altına alınmıştır. (Şahinaslan, Ö., & Şahinaslan, E., 2019)

MAĞDURİYET

Kişisel verilerin korunması kanununun 6.maddesi; kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, biyometrik verisi veya haklarında verilen ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verilerinin, kişisel bilgi olduğu belirtilmektedir. Bu bilgilerin, başkalarının eline geçtiğinde kişinin mağdur olabilmesine veya ayrımcılığa maruz kalabileceği gerçeği yüzünden bu bilgiler yasalar ile korunmaktadır. Bireylerin temel hakkı olduğu gibi yasalar ile korunmasına rağmen bu bilgiler siber tehditlerden etkilenmektedir. Bunun sonucunda ise bireyler hukuki sorunlarla karşılaşarak mağdur olabilmektedirler. Bunun yanında iş gücü ve moral kaybı gibi birçok mağduriyette gözlemlenmektedir. (Şahinaslan, Ö., & Şahinaslan, E., 2019)

Ülkemizde çeşitli zamanlarda terör örgütüne yönelik yapılan operasyonda çok sayıda kişinin kimlik, sağlık, mal varlığı, tapu kaydı gibi bilgiler ele geçirildiği görülmektedir. Örnek vermem gerekirse 360 milyon MySpace ve Tumblr hesap bilgilerinin çalınıp satılığa çıkarıldığına dair haberde ( 360 milyon MySpace ve Tumblr hesabı çalındı, 2018) 167 milyondan fazla LinkedIn hesabının çalındığına dair iddia yer almakta. Siber güvenlik firması Comodo, WhatsApp kullanıcıları için yaptığı siber saldırı uyarısını Facebook hesaplarını da içine alacak şekilde genişlettiği, Facebook kullanıcılarının hack tehdidi ile karşı karşıya kaldığı belirtilmektedir.(Facebook kullanıcılarına siber saldırı uyarısı, 2018) Bu tür örneklere sık rastlandığı gözlemlenmektedir. Tüm bu şekilde izinsiz toplanan ya da elde edilen veriler bireyi pek çok açıdan mağdur etmektedir. (Şahinaslan, Ö., & Şahinaslan, E., 2019)

GÜVEN KAYBI

Bireylerin huzur içinde yaşayabilmesi için güven ortamı vazgeçilmezlerden biridir. Bireyin iletişim içerisinde bulunduğu her ortamda sağlıklı bir güven ilişkisi bulunmalıdır. Bu iş ilişkisi, ticari ilişki hatta devlet ile olan ilişkisi olabilir. Güvenlik kaygısının etkisi altında yaşayan bir bireyin  sağlıklı bir iletişim kurması mümkün değildir. (Şahinaslan, Ö., & Şahinaslan, E., 2019)

  1. Peki güven kaybı yaşamış bir birey için ne gibi sonuçlar beklenir:
    • Güvenlik sorunlarıyla karşılaşıp, bunlar yüzünden mağduriyet yaşamış bir birey psikolojik olarak olumsuz etkilenmektedir. (Şahinaslan, Ö., & Şahinaslan, E., 2019)
    • Problemin yaşandığı kuruma hatta devlete karşı güveni sarsılabilir. Bunun sonucunda yalnızlık, birey ve toplumdan soyutlanma, insanlara karşı güvensizlik, gelecek kaygısı gibi sonuçlar ortaya çıkabilir. (Şahinaslan, Ö., & Şahinaslan, E., 2019)
    • Yaşadığı mağduriyet kendi dikkatsizliğinden kaynaklandığı durumlarda ise olayın birey üzerindeki etkisi daha şiddetli olur. (Şahinaslan, Ö., & Şahinaslan, E., 2019)
  2. Örneğin:

Sanal bankacılık üzerine hizmet alan bir bireyin, bankanın bilerek veya tedbirsizliğinden dolayı finansal kayıp yaşaması, birey üzerinde iç huzursuzluk, hayal kırıklığı ve güven bunalımı gibi sonuçlar doğurabilir. Diğer taraftan sebebi ne olursa olsun geleceği olarak gördüğü birikimini kaybeden ya da kaybetme endişesi taşıyan insanın sağlıklı yaşam sürdürmesi güçtür. Bunun ileri boyutları yaşama son vermeye kadar gidebildiği haberlere bile rastlanabilmektedir. Bireyi etkileyen bu tarz sorunların toplumu da etkilemesi kaçınılmazdır. (Şahinaslan, Ö., & Şahinaslan, E., 2019)

KORUNMA

Güvenlik açısından çıkan problemlerin büyük bir bölümü bireylerin  tedbirsizliklerinden kaynaklanmaktadır. Çünkü teknolojinin kurulumu, programlanması hatta yönetilmesi insanlardan tarafından ayarlanıyor. Bu yüzden yeteri kadar önlem alınmamış projeler siber saldırılar için ideal kurban oluyor. Siber güvenlik alanı her geçen gün geliştiği için siber suçlular teknik aksaklıkları aramak yerine, insan kaynaklı hataları bulmaya yönelmişlerdir. (Şahinaslan, Ö., & Şahinaslan, E., 2019)

Güvenlik; teknoloji ile birlikte insana yatırım yapılmasıyla, bireylerin birbirleri arasında bilgi güvenlik farkındalığı oluşturması, kendini geliştirmesi, bilgi güvenlik faaliyetlerinin benimsenmesi, önemsemesi ve desteklemesi ile hayata geçirilebilir. (Şahinaslan , Kantürk, Şahinaslan, & orandağ, 2009)

Bireyler kişisel bilgilerinin öneminin farkına varmalı. Bunların başka kişilerin eline geçtiğinde yaşayabilecekleri zorlukların farkında hareket etmeleri, yaşayacakları mağduriyetlere karşı alabilecekleri en büyük önlemdir. (Şahinaslan, Ö., & Şahinaslan, E., 2019)

Kişisel verilerin korunmasına ilişkin kanun yürürlüğe girdikten sonra kişisel bilgilere yasal bir güvence gelmiş ise de burada esas etken bireyin farkındalığıdır. (Şahinaslan, Ö., & Şahinaslan, E., 2019)

Çeşitli iş ilişkisi ya da yasal yollarla bireylerin kişisel bilgilerini toplayan kurum ve kuruluşlarda bireyin kendisi kadar topladığı bilgilerin korunması ve sadece bireylerin izin verdiği alanlarda ilgili kullanılması konusundan sorumludur. (Şahinaslan, Ö., & Şahinaslan, E., 2019)

SONUÇ 

Günümüz teknolojileri gelişmeye devam ettikçe insanların tüm ihtiyaçlarını internet üzerinden gidermeye bağımlı hale gelmesi kaçınılmazdır. Fakat günlük hayatımız sanal dünyaya kaydığı gibi siber suçlarda geleneksel suçların yerini almaktadır. Bu yüzden siber suçların toplumumuz adına büyük bir tehdit olduğunu söylemek tam yerindedir. Ekonomik faaliyetler üzerinden olabileceği gibi insan psikolojisine açtığı yaraları da bu çalışmam ile incelemeye özen gösterdim. Toplum olarak, siber suçlara karşı hissettiğimiz çaresizlik hissinden kurtulmamız gerekmektedir.  Siber suçlara karşı çaresizlik hissi ile birlikte gelen teslimiyetten kurtulmamıza bu önayak olacaktır. Bu histen kurtulmamız alabileceğimiz güvenlik önlemlerinden en önemlilerinden biridir.

KAYNAKÇA

360 milyon MySpace ve Tumblr hesabı çalındı. (2018, Aralık 11). bbc.com: http://www.bbc.com/turkce/haberler/2016/05/160531_myspace_tumblr_hack adresinden alındı

Bada, M. (2019/2020). The Social and Psychological Impact of. Benson & McAlaney (2019/20) Emerging Cyber Threats and Cognitive Vulnerabilities, Academic Press, 9-21.

Böhme, R. & Moore, T. (2012). How do consumers react to cybercrime? eCrime Researchers Summit, Las Croabas, pp. 1-12.

Dallaway, E. (2016). #ISC2Congress: Cybercrime Victims Left Depressed and Traumatized. Infosecurity Magazine, from https://www.infosecurity-magazine.com/news/isc2congress-cybercrime-victims/ adresinden alındı

Facebook kullanıcılarına siber saldırı uyarısı. (2018, Aralık 11). haberturk.com: http://www.haberturk.com/ekonomi/teknoloji/haber/1186906-facebook-kullanicilarina-sibersaldiri-uyarisi adresinden alındı

Gandhi, R., Sharma, A., Mahoney, W., Sousan, W., Zhu, Q. & Laplante, P. (2011). Dimensions of cyber attacks: Social, political, economic, and cultural. IEEE Technology & Society Magazine, 30(1), 28-38.

Gross, M. L., Canetti, D., & Vashdi, D.R. (2016). The psychological effects of cyber terrorism. Bulletin of the Atomic Scientists, 72(5), 284-291.

Kişisel Verilerin Konunması Kanunu. (2018, Aralık 17). mevzuat.gov.tr: https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.6698.pdf adresinden alındı

Kirwan, G. & Power, A. (2011). The Psychology of Cyber Crime: Concepts and Principles. IGI Global.

Lynn, R. (2007). Virtual Rape is Traumatic, but is it a Crime?, from http://www.wired.com/culture/lifestyle/commentary/sexdrive/ 2007/05/sexdrive_0504 adresinden alındı

Modic, D., & Anderson, R. (2015). It’s All Over but the Crying: The Emotional and Financial Impact of Internet Fraud. IEEE Security & Privacy, 13(5), 99-103.

Nurse, (2018). Cybercrime and You: How Criminals Attack and the Human Factors that They Seek to Exploit. In Attrill-Smith, A., Fullwood, C. Keep, M. & Kuss, D.J. (Eds.), Oxford Handbook of Cyberpsychology 2nd Edition. Oxford: OUP. https://doi.org/10.1093/oxfordhb/9780198812746.013.35 adresinden alındı

Rahman, B. S. (2017, Ekim 24). Cyber crime affects society in different ways. thefinancialexpress.com.bd: https://thefinancialexpress.com.bd/views/reviews/cyber-crime-affects-society-in-different-ways  adresinden alındı

Rao, Y. S., Pradhan, D., Panda, T. C., & Rath, R. (2020). Digital Crime and its Impact in Present Society. International Journal of Engineering Research & Technology (IJERT), 1-2.

Symantec. (2010). Norton Cybercrime Report: The Human Impact. Symantec.

Şahinaslan , Ö., Kantürk, A., Şahinaslan, Ö., & orandağ, E. (2009). Kurumlarda Bilgi Güvenliği Farkındalığı,. Kurumlarda Bilgi Güvenliği Farkındalığı,. Şanlıurfa: Harran Üniversitesi.

Şahinaslan, Ö., & Şahinaslan, E. (2019). SİBER TEHDİTLERİN TOPLUM ÜZERİNDEKİ OLUMSUZ. Proceedings of the International Congress on Business and Marketing (s. 489-493). Istanbul: Maltepe University.

TİK. (2016). Hane halkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması, 2016. TİK.

Photo by Clint Patterson on Unsplash

Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.