İçindekiler
- Giriş
- Bilgi Erişim Sorunları
- Bilgi Erişimin Temel İkilemi
- Bilgi Erişim Sistemleri
- Bilgi Erişim ve İnternet
- Sonuç
- Kaynakça
Giriş
Bilgiye erişim, bilgi toplama, sınıflama, kataloglama, depolama, büyük miktardaki verilerden arama yapma ve bu verilerden istenen bilgiyi üretme (veya gösterme) tekniği ve sürecidir (Sever ve Tonta, 2005).
Günümüz bilgi çağında bilgi üretmek, ürettiği bilgiyi yayın yolu ile paylaşmak ve başkasının ürettiği bilgiden haberdar olmak son derece önemlidir. Bugünkü gelişmişliğin ölçüsü de bilgiye erişim ve bilgiden bilgi üretmektedir (Ortaş, 2018).
Bilgi Erişim Sorunları
Günümüzde bilgiye ulaşmak için kullandığımız yegâne kaynak internet. Özellikle de Google, Yandex gibi arama motorları. Ancak internette aradığımız bilgiye ne kadar sürede erişebiliyoruz ya da erişebiliyor muyuz? Bazen ne kadar sayfaya girersek girelim istediğimiz bilgiye ulaşamayabiliyoruz. Bilgiye bir şekilde ulaşabilirsek diğer bir sıkıntı ortaya çıkıyor. Ulaştığımız bu bilgi doğru bilgi mi? İnternette yığınla bilgi var ancak bu bilgiler gerekli elemelerden pek geçmiyor. Sapla saman bir arada. Tüm bunlar da bilgiye erişimi riskli bir hale getiriyor. Mooers Yasasına göre: “Bilgi edinmek için katlanılan zahmet, bilgi edinmeden yaşamanın zahmet ve sıkıntılarından daha fazla ise bilgi erişim sistemleri kullanılmamaya başlar (Tonta, 2001).
Bilgi Erişimin Temel İkilemi
“Hakkında bilgi bulmak için bilmediğin bir şeyi tanımlama gereği.” Bilgi erişimin temel paradoksu bu. Yani bu, “sözlük” kelimesinin anlamını bilmeyen bir kişinin içine düşebileceği durumu bize söylüyor. Bu kelimenin anlamını bilmeyen bir kişi bilmediğini öğrenmek için sözlüğe bakmayı da akıl edemez (Tonta, 2001).
Bilgi Erişim Sistemleri
Bir bilgi erişim sisteminin temel işlevi dermedeki ilgili (relevant) belgelerin tümüne erişmek, ilgili olmayanları da ayıklamaktır/reddetmektir. İdeal bir bilgi erişim sistemi ilgili belgelerin tümüne ve salt ilgili belgelere erişim sağlamalıdır. Ama, aslına bakılırsa, ideal bir bilgi erişim sistemi yoktur. Bilgi erişim sistemleri ilgili belgelerin tümüne ve salt ilgili belgelere genellikle erişim sağlayamamaktadır. Kullanıcılar birkaç ilgili belgeye hızlı bir şekilde erişim sağlayan sistemlerle de tatmin olabilmektedirler.
Maron (1984) belge erişim sorununu daha ayrıntılı bir tanımını yapmakta ve geleneksel bir belge erişim sisteminin mantıksal organizasyonunu ana çizgileriyle vermektedir (çizim 1).
Çizim 1.Geleneksel Bir Belge Erişim Sisteminin Mantıksal Organizasyonu
(Kaynak: Maron, 1984: 155)
Çizim 1’den de görülebileceği gibi, dermeye eklenen her belgenin temel karakteristikleri (örneğin, yazar adı, kitap adı, konusu) dizinleme işlemi sırasında belirlenmektedir. Dizinciler her belgeye dizin terimleri ya da konu başlıkları vermek için kavramsal dizinlerden (thesauri) veya sözlüklerden (denetimli söz dağarcıklarından) yararlanabilirler. Sonuç olarak, her belge için daha sonra erişim sağlamak amacıyla bir dizin tutanağı (kaydı) oluşturulur.
Kullanıcılar da uygun arama terimlerini bu dizinleme kaynaklarına bakarak belirleyebilirler. İlk akla gelen terimlerin geçerliliğini kontrol ettikten ve yeni terimleri belirledikten sonra kullanıcı, sorgu cümlesi olarak sisteme sunmak üzere erişim açısından hangi terimlerin en uygun olduğuna karar verir. Ancak çoğu kullanıcıların bilgi gereksinimlerini daha iyi açıklamak için yararlanabilecekleri bu kaynaklardan haberleri yoktur. Bu da, kullanıcının seçtiği terimlerle sistemdeki terimlerin uyuşmaması dolayısıyla aramaların başarısızlıkla sonuçlanmasına yol açabilmektedir.
Bir bilgi erişim sisteminin veri tabanındaki bazı belgelere erişim sağlayabilmesi için iki koşul yerine getirilmelidir. Birincisi, dizinciler tarafından belgelere uygun dizin terimleri verilmelidir. İkincisi, kullanıcılar belgelere verilen bu dizin terimlerini doğru olarak tahmin edip sorgu cümlelerini ona göre girmelidirler. Maron (1984: 155) arama sürecini şöyle açıklamaktadır:
…gerçek arama ve erişim, dizin kayıtlarıyla resmi (formal) sorgu cümlesinin çakışmasıyla gerçekleşir. Çakışma ‘Erişim Kuralı’ ( Retrieval Rule) olarak adlandırılan kuralı izler. Bu kural şöyle açıklanabilir: Herhangi bir resmi sorgu [cümlesi] için bu arama sorgusunda belirlenen kayıtların alt setinde yer alan dizin kayıtlarının tümüne ve salt bu dizin kayıtlarına erişim sağla.
Böylece, bir bilgi erişim sisteminin şu bileşenlerinden oluştuğu ortaya çıkmaktadır: (1) bir belge dermesi (ya da bu belgeleri temsil eden kayıtlar [surrogates]); (2) kullanıcıların sistemle etkileşimini sağlayan bir kullanıcı arabirimi (user interface); (3) kullanıcıların sorgu cümlesinde yer alan terimlerle dermedeki belgelere verilen terimleri karşılaştırarak dermedeki ilgili belgeleri belirlemek için bir erişim kuralı. Kuşkusuz, bilgi gereksinimlerini karşılamak için sistemi kullanan bir kullanıcı grubunun gerekli olduğu da unutulmamalıdır (Tonta, 1995).
Bilgi Erişim ve İnternet
İçinde bulunduğumuz bilgi çağının önde gelen temsilcisi ve en önemli icadı internet ile küçülen dünyada; yaşam üretimden tüketime, eğitime kadar pek çok yönüyle değişmiş ve yeni bir şekle bürünmüştür. İnternet çok geniş çapta ve hızla erişilebilen bilginin en temel kaynağı olduğunu kanıtlamıştır.
Bilgi teknolojileri ve özellikle internetin eğitim amaçlı araştırmalarda kullanılması geleneksel eğitimin sınırlayıcı unsurları ve bilinen sorunlarına çözüm üretilmesine önemli katkılar sağlamaktadır. Bilgi teknolojileri sayesinde bilgiye erişim zahmetsiz ve düşük maliyetle yapılabilmektedir. Böylelikle bilgiye erişimde eşitsizlikler kısmen ortadan kaldırmıştır. Zaman ve mekân sınırlaması olmaksızın çalışma olanağı sağlaması internetin en önemli faydaları arasındadır. Bu unsur öğrencinin performansının artmasına da katkı sağlamaktadır.
Ancak unutulmamalıdır ki bilimsel bilgi hala önemli ölçüde geleneksel yöntemlerle üretilen bilimsel dergi, kitap vb. bilgi kaynaklarında bulunmaktadır. Her türlü metin, görüntü, veri ve bilginin internet aracılığı ile denetimsiz biçimde akışına bağlı, bireysel bazda, aşırı bilgi yüklemesi ve biraz iddialı olarak “bilgi kirlenmesi” ile karşı karşıya kalan, dünya çapında bir kütüphane olarak internetin yarattığı bilgi denizinde boğulmama savaşı veren bilgi toplumu fertlerinin “doğru” ve “yararlı” bilgiye kolaylıkla ulaştığını söylemek gerçek olarak zordur (Yolal ve Kozak, 2008).
Sonuç
Sonuç olarak internette mevcut olan bilgiye ulaşmak için gerekli bilgi erişim teknikleri ve yapılan arşivleme, dizinleme teknikleri pek faydalı değil. Bilgiye erişmek için öncelikle bilginin düzenlenmesi ve düzenlenen bilginin tanımlanması gerekli. Tanımlanamayan bilgiye ulaşmak mümkün değil.
Kaynakça
Ortaş, İ. (2018). Bilgi ve iletişim çağında bilimsel bilgiye erişimin önemi ve Türkiye’nin bilgiye erişim potansiyeli. Türk Kütüphaneciliği, 32(3), 223-232.
Sever, H. & Tonta, Y. (2005). Bilgi erişim sistemleri. Akademik Bilişim, 5, 2-4.
Tonta, Y. (2002). Bilgi erişim sorunları ve internet. Kütüphanecilikte Yeni gelişmeler, Kavramlar, Olgular… 37. Kütüphane Haftası Bildirileri, 26 Mart-01 Nisan 2001, 52-62.
Tonta, Y. (1995). Bilgi erişim sistemleri. Türk Kütüphaneciliği, 9(3), 302-314.
Blair, D. C. & Maron, M. E. (1985). An evaluation of retrieval effectiveness for a full-text document-retrieval system. Communications of the ACM, 28(3), 289-299.
Yolal, M. & Kozak, R. (2008). Bilgiye Erişim Aracı Olarak Öğrencilerin İnternete Yaklaşımı. Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 20, 115-128.
Photo by Tobias Fischer on Unsplash
Bu eser Creative Commons Atıf-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Marmara Üniversitesi BÖTE 2.sınıfım. Daha öncesinde İstanbul Üniversitesinde Veterinerlik okuyordum. Arkadaşlarımla gezmekten hoşlanırım. Edirne, Antalya, Muğla, Bursa, Çanakkale’ye arkadaşlarımla beraber gidip gezmişliğim, kamp yapmışlığım var. Kardeşimle ya da ailemle beraber Konya, Kütahya, Bolu, Ankara’ya da gittim. Yüzmeyi ve masa tenisini severim. Suudi Arabistan’a gittim. İleride de Avrupa’ya gitmeyi düşünüyorum. Lise yıllarımda çoğunlukla film izledim. İlk üniversite hayatımda yoğun olarak dizi izledim. İkinci üniversite hayatımda ise anime izliyorum. Bazen ufak tefek düşünce yazıları yazıyorum. Hikaye yazmak gibi bir hedefim de var. Çocukları severim. Bu sebeple öğretmenlik bölümü yazdım ve şuan aynı zamanda açıktan İstanbul Üniversitesinde Çocuk Gelişimi okuyorum. İleride öğretmen olabilirim ama yazılım alanı da hoşuma gidiyor. Bir dönem boyunca arkadaşlarımın kurmuş olduğu HubShou isimli şirkette freelancer Game Developer olarak çalıştım. Şu sıralar yapay zeka ilgimi çekiyor. Tamamıyla kahve insanıyımdır. Çayla hiç aram yok.