Özet

Giriş

  1. STK’lar Hakkında Genel Bilgi
  2. Dijital Dönüşüm Nedir?
  3. Sivil Toplum Kuruluşlarının Dijital Dönüşümü
  4. Türkiye’nin Dijital Yol Haritası ve STK’lar
  5. Sonuç
  6. Kaynakça

Özet

Bu çalışmanın amacı sivil toplum kuruluşlarının ne denli dijital dönüşüme adapte olduklarını araştırmaktır. Çalışma esnasında çeşitli kaynak ve raporlardan yararlanılmıştır. Bu çalışmada ilk önce sivil toplum kuruluşları ve dijital dönüşüm hakkında genel bilgiler verilmiş daha sonra aralarında ilişkiler kurulmuştur. Bir sonraki başlıkta ise Türkiye’deki STK’ların dijital dönüşüme hangi adımlarla ayak uydurduğu incelenmiş ve son olarak sonuç kısmında sivil toplum kuruluşlarının dijitale dönüşümünde kapsamlı çalışma ve araştırmalar yapılmadığından bahsedilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Sivil Toplum Kuruluşları, Dijital Dönüşüm, Dijital Yol Haritası

Giriş

Dijital alandaki gelişmelere entegrasyon; sivil toplum kuruluşlarının kendilerini ifade edebilmeleri, kurumsal görünürlüklerini artırabilmeleri, etkin hak savunuculuğu yapabilmeleri, küresel dayanışma sağlayabilmeleri ve taleplerini daha hızlı bir şekilde politika yapıcılara iletebilmeleri gibi birçok alanda önem arz etmektedir. Bu kapsamda sivil toplum kuruluşlarının da dijitalleşme süreci içerisinde bir dönüşüm yaşadığı ve bu dönüşümün varlıklarının devamı ve etkinlikleri için gerekliliği tartışılmaktadır. Günümüzde sivil toplum kuruluşlarının aktif bir aktör olma yönündeki başarısında dijitalleşmeye ne derece ayak uydurabildikleri önemli bir göstergeyi oluşturmaktadır. Bu çalışmada Türkiye’de sivil toplum kuruluşlarının dijital dönüşüm sürecindeki mevcut durumunu ortaya koymak amaçlanmıştır.

 

  1. STK’lar Hakkında Genel Bilgi

Sivil toplum, en genel anlamıyla devletle aile arasında, gönüllü̈, kendi kendini yaratan, kendi ayakları üzerinde duran, hukuksal bir düzenle ya da bir ortak değerler kümesiyle sınırlı, devletten özerk, örgütlü̈ toplumsal yaşam alanı olarak tanımlanmaktadır.

Osmanlı toplumunda, millet sistemi, loncalar, vakıflar, tarikatlar ve tekkeler sivil topluma temel teşkil edecek yapılardır. Devlete idari açıdan bağımlı olmasına rağmen en az 19. yüzyıla kadar bu sivil toplum unsurları önemli bir varlık sergilemişlerdir. Ancak siyasal iktidarın merkeziyetçi örgütleniş biçimi bu öğeleri sonuçta devlete bağımlı hale getirmiştir.

  1. yüzyıldan itibaren devlet kurumlarının yüzünü Batıya çevirmeye başlayan devlet elitleri, modernleşme çabalarının motor görevini STK’lara değil bizzat devlete verdiler. Seküler değerleri esas referans noktası alan bu yaklaşım, sivil toplumun giderek canlılığını yitirmesine sebep oldu. Tek parti döneminin politik uygulamalarında, çağdaş̧ uygarlık düzeyine ulaşma açısından engel olarak algılandığı için sivil toplumun yerel, dinsel, kültürel ve politik farklılıkları tasfiye edilmiştir. (Aslan, S. 2010)

 

1.1 Sivil Toplum Kuruluşlarının Özellikleri; STK’lar gönüllülük esasına dayalı faaliyet göstermektedirler. Sivil toplum kuruluşlarında çalışanların gayesi, toplumun sorunlarına çözüm bulmaktır. Çalışan bireyler, sorumlulukları karşılığında herhangi bir ücret almazlar. Çalışmada, üst-ast ilişkisi bulunmamaktadır. Her kişi, diğeriyle dayanışma ve birlik içerisinde çalışır. Devletin yeterli olamadığı durum ve sorunlarda, halkın yardımına koşan kuruluşlardır. Devletin sivil toplum örgütlerine çoğunlukla herhangi bir katkısı bulunmamaktadır. STK’lar devletin koymuş olduğu kanunlara uyumlu olarak faaliyet sürdürmek zorundadırlar. Sivil toplum kuruluşları, kendi masraflarını çalışmalara destek veren üyelerin ve gönüllülerin yardımlarıyla sağlamaktadırlar. Dernek, vakıf, oda veya sendika isimleriyle çalışmalarını yürütmektedirler.

 

1.2 Sivil Toplum Kuruluşlarının Amaçları; Sivil toplum kuruluşlarının temel amacı, toplumsal problemlere bağımsız şekilde yaklaşarak, kamuoyunu bilinçlendiren, aydınlatan ve buna yönelik çözüm önerisi sunan kuruluşlardır. Toplumun yani halkın kendisi tarafından kurulan STK’lar, toplumun geneline yardım etme amacı güder. Buna yönelik çalışmalar sürdürür. İkna ve eylem faaliyetleri ile çalışmalarını yürütürler. Toplumsal sorunlarda; kadın hakları, işçi hakları, depremzede hakları, eğitim, barınma gibi temel konularda çalışmalarını sürdürürler.

 

1.3 Sivil Toplum Kuruluşlarının Görevleri; Temel amaç ve misyonları haricinde, STK’lar çeşitli görevler edinmiş şekilde varlıklarını sürdürürler. Her bir sivil toplum kuruluşunun görevleri ve misyonu faklı olabilir. Daha çok kuruluş amacına göre görevler belirlenir. Bazı ortak görevler söz konusudur. Mesela; Toplumun geleceği için çalışmak, Toplumdaki suç işleme, alkol alışkanlıkları ve temel diğer sorunları gidermeye yönelik faaliyet göstermek, Ülke içerisinde ve yurt dışında yaşayan vatandaşların temel haklarını savunmak, korumak, kollamak ve bu yönde özveride bulunmak amaçları arasında yer almaktadır. 

  1. Dijital Dönüşüm Nedir?

İnternet, bilgi ve iletişim teknolojilerinde 2000’li yıllar itibariyle yaşanan hızlı gelişmeler yeni bir paradigma kırılmasına neden olarak toplumun her alanında dönüşüme neden olmuştur. Günümüzde sık kullanılan ve tartışılan Endüstri 4.0 ve Toplum 5.0 kavramları da bu her alanda yaşanan küresel dijital dönüşümü ifade etmektedir.

Dijital dönüşüm organizasyonların yönetimsel ve operasyonel süreçlerinde teknolojik altyapıyı önemli kılarken, bireyleri de dijital dönüşüme ayak uyduracak yetkinlikler ve beceriler edinmeye yönlendirmektedir. Dolayısıyla günümüz dijital dönüşüm çağında varlık gösterebilmenin, güçlü, verimli ve etkin olabilmenin, rekabet edebilmenin ön koşulu dijitalleşmeye ayak uydurmaktan, teknolojiyi sadece tüketen değil üreten ve pazarlayabilen bir ülke, organizasyon, toplum ve birey olmaktan geçmektedir (Yıldırımalp, S. 2021).

  1. Sivil Toplum Kuruluşlarının Dijital Dönüşümü

1990’larda internetin hızlı yayılımı ile bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişip yaygınlaşması, sivil toplum kuruluşları için küresel bir ortam oluşturmuş ve sivil toplum kuruluşları faaliyetlerini dijital ortama taşıyarak dönüşüm sürecine girmişlerdir. 2000’li yıllara gelindiğinde sivil toplum kuruluşları dijital teknolojilerin, sosyal platformların hakim olduğu, büyük veri ve algoritmaların toplumu analiz etme imkanı verdiği yeni ortamda başta hedef kitlelerle etkili iletişim olmak üzere birçok fayda elde etmeye başlamışlardır (Cömert, 2019: 165).

Sivil toplum kuruluşlarını dijital dönüşüme iten nedenler incelendiğinde; kurumsal görünürlüğü artırma, gelir kaynaklarını zenginleştirme, toplumla organik bağları sağlamlaştırma, yeni bir toplum modeli inşa etme, siyaseti etkileme, hak savunuculuğu yapma ve politik konularda küresel dayanışma sağlama başlıca parametreleri oluşturmaktadır (Turhan, 2020: 272).

Günümüzde sivil toplum kuruluşlarının sosyal medyayı etkin şekilde kullanmaya başlamaları bu alanı incelenmesi gereken bir alana dönüştürmekte ve sivil toplum kuruluşlarının dijitalleşme sürecini ele alan çalışmaların ağırlıklı olarak sosyal medya kullanımı üzerine yoğunlaştığı izlenmektedir.

Küresel ölçekte sivil toplum kuruluşlarının dijital dönüşümlerini sosyal medya ve teknoloji ilişkisi ile ortaya koyan önemli bir çalışma 2016 yılından itibaren dünyanın farklı ülkelerindeki sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile yapılan araştırmaya dayanan ve sonuncusu 2019’da yayımlanan Sivil Toplum Kuruluşları Teknoloji Raporu (Global NGO Technology Report)’dur. Aralarında Türkiye’nin bulunmadığı 160 ülkeden 5 bin 721 STK’nın katıldığı araştırmaya dayanan rapor sonuçlarına göre; sivil toplum kuruluşları, teknolojik altyapılarını iyileştirme ve dijitalleşme sürecine ayak uydurmak için yapısal reformlar uygulamakta ve önceki yıllara göre daha fazla harcama yapmaktadırlar.

3.1 Türkiye’de Sivil Toplum Kuruluşlarının Dijital Dönüşümü

Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı (TÜSEV) tarafından 2006 yılında gerçekleştirilen “Türkiye’de Sivil Toplum: Bir Dönüm Noktası” araştırmasında sivil toplum kuruluşlarının ekonomik, siyasi, sosyal ve teknolojik gelişimleri incelenmekte ve sivil toplum kuruluşlarının dijital dönüşüme uyum sürecine ilişkin bilgisayar ve diğer araçlarla teknolojik alt yapıları, iletişim stratejileri, toplumla etkileşimin geliştirilmesi, kurumsal kapasitenin arttırılması gibi konular önemle vurgulanmıştır (TÜSEV, 2006).

Dijitalleşmenin önemli uygulamaları arasında yer alan yapay zeka ve diğer teknolojilerin kullanımı hususunda da bilgi ve deneyimin oldukça sınırlı kaldığı ifade edilmektedir. Dijital güvenlik kapsamında yer alan veri güvenliği konusunda az sayıda kuruluşun strateji belirlediği, en sık kullanılan yöntemin bulutta saklama olduğu ancak bu teknolojinin pahalılığı sebebiyle yaygın olarak manuel yöntemlerin kullanıldığı belirtilmektedir. Bu araştırmanın sonuçları da dijital araçların kullanımında teknik çalışan ya da uzman bir ekipten ziyade gönüllülerden destek alındığını ortaya koymaktadır (Özen vd. 2021).

Gelişen ve dönüşen teknoloji ile birlikte toplumsal ve ekonomik alan başta olmak üzere küresel boyutları olan hızlı bir dönüşüm yaşanmaktadır. Yaşanan bu dönüşüm, faaliyet gösterdikleri alanlarda, kar amacı gütmeden belirledikleri amaçlara yönelik çaba sarf eden, gönüllülük esası ile faaliyet gösteren, günümüzde önemi gittikçe artan ve sürekli büyüyen sivil toplum alanını da yakından ilgilendirmektedir. Dijitalleşmenin getirdiği dönüşüm süreci, bireylerle birlikte kurumların hatta topyekûn toplumun da ihtiyaç duyduğu yetkinliklerin değişmesine neden olmuştur.

 

Türkiye’de 2000’li yılların başından itibaren kamunun Sivil Toplum Kuruluşları (STK) ile ilişkilerinin düzenlenmesi ve sivilleşmesi açısından önemli gelişmeler yaşanmıştır. İlk olarak, 2003 yılında Dernekler Dairesi Başkanlığı kurularak sivil toplum kuruluşlarının iş ve işlemleri emniyet birimlerinden alınarak, sivil bir birim tarafından yürütülmeye başlanmıştır. 2004 yılında, 2908 sayılı Dernekler Kanunu yürürlükten kaldırılarak, dernek kurma, üyelik, dernek faaliyetlerine serbestlik, derneklere uygulanan yaptırımların ve bürokrasinin azaltılmasına yönelik olarak 5253 sayılı Dernekler Kanunu yürürlüğe konulmuştur. Sivil toplum alanında yapılan reformlara uyumlu bir teşkilatlanma yapısı oluşturmak maksadıyla, 13.09.2018 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 17 no’lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Dernekler Dairesi Başkanlığı kapatılmış, yerine Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü kurulmuştur. İzleyen süreçte, hızla gelişen teknoloji ile birlikte STK’ların ulaşmak istedikleri hedef kitleye daha kolay ulaşabilmesi, mevzuat boşluklarının giderilmesi ve işlemlerin kolaylaştırılması amacıyla, Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü eli ile önemli çalışmalar yürütülmüş, kuruluşların her türlü iş ve işlemlerinin elektronik ortamda yapılabilmesine imkân tanınmış ve sivil toplumda dijitalleşmenin önünü açmak amacıyla mevzuat açısından gerekli altyapı sağlanmıştır. Genel Müdürlük bünyesinde STK’larla etkileşimi sağlamak amacıyla dernek işlemleri için geliştirilen Dernek Bilgi Sistemi (DERBİS), sendika işlemleri için geliştirilen Sendika Bilgi Sistemi (SENBİS), siyasi partiler için geliştirilen Parti Bilgi Sistemi (PARBİS) ve proje destekleri için geliştirilen Proje Destek Bilgi Sistemi (PRODES) çevrimiçi platformlarının kullanıma sunulması önemli dijitalleşme adımları olarak öne çıkmaktadır (Tosun, 2022).

  1. Türkiye’nin Dijital Yol Haritası ve STK’lar

Türkiye’nin Sanayi Devrimi (Dijital Yol Haritası) isimli çalışmada yer alan bilgilere göre Türkiye’deki işletmelerin yanı sıra kamu kurumları, üniversiteler, STK’lar ve finans kuruluşları gibi kurum/kuruluşların da yer aldığı dönüşümü destekleyici bir ekosistemin varlığı dijital dönüşümün başarısı ve sürdürülebilirliği açısından önemli bir rol oynamaktadır.

Üniversiteler ve STK’larla sanayinin dijital dönüşümüne yönelik entegre pilot programının uygulamaya konması planlar arasında yer almaktadır. Eğitimler STK’lar, üniversiteler ve kalkınma ajanslarıyla iş birliği içinde verilerek eğitimlerin yerelde sürdürülebilir bir şekilde sunulması sağlanacaktır.

İmalat sanayinde dijital dönüşüm konusunda özellikle STK’ların liderliğinde veya STK’larla iş birliği içinde seminer benzeri birçok organizasyon yapılmaktadır. Bugüne kadar yapılan organizasyonlar dijital dönüşüm konusundaki genel farkındalığın artmasına katkı sağlamıştır. Organize Sanayi Bölgeleri, sektör STK’ları gibi çatılar altında gerçek zamanlı veri saklama, paylaşma ve/veya dijital uygulama gerçekleştirme imkânı veren ortak sanal alanlar kurulması da Türkiye’nin Dijital Yol Haritasında hazırlanan planlar arasında yer almaktadır.

  1. Sonuç

Yapılan araştırmalar ve incelemeler sonucunda STK’ların dijitale dönmesi daha çok sosyal medya kullanımının değerlendirmesiyle sınırlı kaldığı görülmüştür. Dijitalleşmenin bir kolu sayılabilecek sosyal medya ve web sitesi kullanımı ne yazık ki günümüz için yeterli olmamaktadır.

Sivil Toplum Dijitalleşmesi raporunda atılan adımların STK’ların devletle olan ilişkisini ve üyelik sorgulamalarının elektronik ortamlara taşındığını göstermektedir. Ancak bunun haricinde STK’ların banka işlemlerinin, diğer kurum ve kuruluşlarla olan iletişimlerinin, kendi içinde karar alma mekanizmalarının ve amaçlarına yönelik faaliyetlerinin ne denli dijital ortama geçirdiği; STK’ların dijital dünyaya adapte olmak için dijital dönüşüm araçlarına ne kadar yatırım yaptıkları, kurumlarında dijital değerlendirme ve iyileştirmelerin yapılıp yapılmadığı ve son olarak dijital dönüşüm için ne gibi resmi ve gayri resmi desteklere ihtiyaç duydukları bilinmemekte veya bununla ilgili bilinen herhangi bir çalışma yürütülmemektedir.

Son olarak Türkiye’nin Dijital Yol Haritasında bahsedilen planlarda STK’ların iyileştirilme hedefinden çok dijital dönüşüme adapte olmada araç olarak kullanılmak istendiği görülmektedir.

  1. Kaynakça

  • Aslan, S. (2010). TÜRKİYE’DE SİVİL TOPLUM . Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi , 9 (31) , 260-283 . Retrieved from https://dergipark.org.tr/en/pub/esosder/issue/6145/82497
  • Yıldırımalp, S. (2021). TÜRKİYE’DE SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜ: MEVCUT DURUM VE ENGELLER . Sakarya İktisat Dergisi , 10 (4) , 404-422 . Retrieved from https://dergipark.org.tr/en/pub/sid/issue/68195/1062116
  • CÖMERT, N. Ç. (2019), “Bilgi Egemen Olmaktır: Dijital Teknolojilerin Siyasal İletişim Çalışmalarında Önemi”. O. Göksu, İletişimin Dijital Boyutu, Literatürk, Konya ss: 165-196.
  • TURHAN, Y. (2020), “Sivil Toplum Kuruluşlarının Dijital Dönüşümü: Çevrimiçi Savunuculuk 2.0”, Edt. S. Çiğdem & Boztaş, Endüstri 4.0’dan Toplum 5.0’a Güncel Yaklaşımlar, Nobel Akademik Yayıncılık, Eylül, ss: 265-297. TÜFEKCİ, Z. (2017) Twitter And Tear Gas: The Power And Fragility Of Networked Protest, Yale University Press.
  • TÜRKİYE ÜÇÜNCÜ SEKTÖR VAKFI (TÜSEV) (2006), “Türkiye’de Sivil Toplum: Bir Dönüm Noktası”, Sivil Toplum ve Hayırseverlik Araştırmaları 2004–2006, Araştırma Bulguları ve Çözüm Önerileri İçinde, Edt. Filiz Bikmen, Zeynep Meydanoğlu TÜSEV Yayınları, İstanbul.

 

Öne çıkarılan görsel : https://pixabay.com/ adresinden 11.06.2023 tarihinde alınmıştır. Creative Commons lisanslıdır. 

Bu makale https://www.duplichecker.com/  sitesi üzerinden 09.06.2023 tarihinde kontrol edilmiştir. Makale benzerlik değeri ile kabul edilmiştir. Results Completed: 100% Plagiarism: %18 Unique: %82

Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Atıf-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.