İçindekiler

  • Özet
  • Sosyal Medyanın Temel Özellikleri
  • Sosyal Medyada Etik Sorunlar
  • Sosyal Medyada Yaşanan Etik Sorunlara Öneriler
  • Sonuç

Özet:

Günümüzde, her geçen gün teknolojinin gelişmesi ve yaygın kullanılmasıyla birlikte etik dışı davranışlarda aynı orantıda artmaya başlamıştır . Bu etik olmayan davranışların görüldüğü yerlerden en güçlü olanı ise, sosyal medyadır. Sosyal medyada, etik olmayan pek çok davranış normalleşmiş, çok sayıda insan tarafından sıklıkla yapılır hale gelmiştir.  Hazırlamış olduğum bu çalışmada, sosyal medyanın özellikleri, bu alanda yaşanan etik sorunlar ile bu sorunlara ilişkin yapılabilecek unsurlar araştırılıp derlenmiştir.

 

Sosyal Medyanın Temel Özellikleri:

  • Sosyal medya; zaman ve mekân sınırlaması olmadan, paylaşımın ve tartışmanın esas olduğu bir internet uygulamaları zinciridir.
  •  Bireyler, üretmiş oldukları içerikleri kolay bir şekilde internet ve mobil ortamında yayımlayabilmektedirler.
  • Bireyler, başka kullanıcıların içeriklerini, yorumlarını takip etmektedirler.
  • Birey, hem takip eden hem de takip edilendir.
  • Sosyal medya, belirli kuralları olan  bir iletişim ağı değil  samimi bir sohbet ortamıdır.  (Mavnacıoğlu, 2009)

 

Sosyal Medyada Etik Sorunlar

Sosyal medyanın insanların hayatlarına dahil olması  ile birlikte, bu alandaki etik sorunlar,  artmaya başlamış ve gündeme gelmiştir. Özel yaşamın gizliliği başta olmak üzere, kullanıcının çok fazla reklamsal içeriğe maruz kalması gibi  pek çok etik sorunlar sosyal medya için tartışılmaktadır.

İçeriğin kaynak gösterilmeden kullanılması:

Sosyal medya mecralarında çoğu  konuda alıntılama ve “kopyala-yapıştır” içerikleri oldukça artmıştır.  Bu nedenle, içeriğin asıl kaynağının gösterilmemesi telif/patent haklarıyla ilgili konuyu gündeme getirmektedir.

Üretilen içeriklerin doğruluğunun belli olmaması:

Kullanıcılar, duymuş oldukları bir haberi doğruluğunu herhangi bir şekilde tespit etmeden, araştırmalar yapmadan paylaşabilmektedirler. Bu nedenle de büyük bir  bilgi kirliliği oluşmakta ve etik sorunlarla karşılaşılmaktadır.

Reklam İçerikleri: 

Kullanıcı sürekli reklamsal içeriğe maruz bırakılmaktadır üstelik  istediği bilgiye ulaşabilmek veya istediği sayfaya gelebilmek için o reklamı izlemek durumundadır. Bu reklamları kullanıcı kapatmak istese de pencerenin kapanma süresine kadar reklamı izlemek zorunda kalmaktadır..

Nefret ifadeleri:

Sosyal medyadaki içeriklerde nefret ibareleri ve bunların denetlenmemesi de etik sorunlar arasındadır. Nefret söylem türleri genel olarak  altı başlık altında toplanmıştır. (Binark ve Çomu, 2012):

  • Siyasal nefret söylemi: Siyasi bir düşünceyi ve bu düşüncenin takipçilerini hedef almış bir nefret söylem türüdür.
  • Kadınlara yönelik nefret söylemi: Temelde cinsiyetçi ifadelerden başlayıp daha ileri boyutlarda ele alınabilmektedir. Kadınların yaptıklarının ya da yapmadıklarının eleştirilmesi şeklinde görülmektedir.
  • Yabancılara ve göçmenlere yönelik nefret söylemi:  Yabancıları, göçmen ve etnik grupları  hedef almaktadırlar.
  • Cinsel kimlik nedenli nefret söylemi: Farklı cinsel kimliklere ve cinsel kimlik yönelimine sahip bireyleri  hedef almış olan nefret söylemleridir.
  • İnanç ve mezhep kökenli nefret söylemi: Farklı din ve mezheplere sahip kişi ya da gruplara yönelik olarak üretilebilmektedir.
  • Çeşitli hastalıklara yönelik nefret söylemi: Fiziksel, zihinsel engellilere veya  çeşitli  hastalıklara sahip kişilere yönelik üretilmektedirler. Türkiye’de görülme sıklığı giderek artmaktadır.
Anonim Hesaplar:

Anonim hesaplara, sahte kimlikli kullanıcı da denebilir. Kullanıcıların sahte kimlik oluşturarak sosyal medyada hesaplar açması, serbestçe fikir alışverişinde bulunması, tartışmalara dahil olması, çeşitli hareket veya örgütlere destek vermesi mümkündür. Sahte kimlikli kullanıcıların diğer kullanıcıların kişilik vb. haklarını ihlal etmesi de etik kuralın yok sayılması olarak karşımıza çıkmaktadır.

Sosyal Medyadaki Etik Sorunlara Karşı Öneriler:

İçerik sağlayıcılar, etik dışı davranışları önlemek için şu uygulamaları hayata geçirmelidirler (Mavnacıoğlu, 2009):

  • İçerik oluşturanlara yönelik  daha etkin bir kimlik ve veri doğrulama sistemine gidilmelidir.
  • Filtre sistemi sayesinde sahte profillerin önüne geçilmelidir.
  • Veri gizliliği yönünde, verilerin ortak paylaşımda kopyalanmasına sınırlama getirilmelidir.
  • Kullanıcı sözleşmelerinin  yanı sıra bağlayıcılığı olan etik sözleşmeler hayata geçirilmelidir.

Düzenleyici kurullar, etik dışı  davranışları önlemek için şu uygulamaları hayata geçirmelidirler (Mavnacıoğlu, 2009):

  • Sosyal medyanın kendine özgü yapısını dikkate alarak içerik paylaşım, oluşturma ile ilgili hukuki ve etik sınırların belirlenmesi gerekmektedir.
  • Uluslararası içerik sağlayıcılarla etik dışı ve zararlı içerikler ile  mücadele konusunda işbirliği sağlanmalıdır.
  • Bunlar ile birlikte  etik dışı içerikler yüzünden bütün kullanıcılara cezalandırılma uygulanmamalıdır, yalnızca o etik dışı davranışı gerçekleştiren kullanıcı sorumlu tutulmalıdır.

 

SONUÇ:

Sosyal medyanın hayatımıza getirdiği pek çok kolaylığı  ile birlikte  etik kuralları ihlal etmesi bir sorun olarak karşımızda durmaktadır.  Sosyal medyada yetişkinler dışında, çocukların da bulunması ve  denetlenmemeleri sonucunda   “asosyal” bir nesil yetişmektedir. Kullanıcıların silinen bilgileri ise bellekte depolanmaktadır. Birçok sosyal ağ, kullanıcılarının bilgilerini satmaktadırlar.  Bununla birlikte sosyal medyada aslında en büyük  sorumluluk; kullanıcılara aittir. İnternette paylaşılan hiçbir bilginin gizli olmadığı göz önünde bulundurulmalı ve bu yöndeki  içerikler paylaşılmalı. Aynı zamanda  gizli kalması gereken bilgiler internette paylaşılmamalıdır.

 

Kaynakça: 

  • Mavnacıoğlu K (2009) İnternette Kullanıcıların Oluşturduğu ve Dağıttığı İçeriklerin Etik Açıdan İncelenmesi: Sos yal Medya Örnekleri, Fırat Üniversitesi İletişim Fakültesi Medya ve Etik Semp, 07-09 Ekim 2009, Elazığ.
  • Binark M ve Çomu T (2012) Sosyal Medyanın Nefret Söylemi İçin Kullanılması  İfade Özgürlüğü Değildir!, https://yenimedya.wordpress.com/2012/01/20/sosyalmedyanin- nefret-soylemi-icin- kullanilmasi-ifade-ozgurlugu-degildir/
  • Mısırlı,E. (2016) Öğretmen Adaylarının Sosyal Medyadaki Etik Davranışlara İlişkin Görüşlerinin İncelenmesi: Eskişehir İli Örneği (Doktora Tezi ), Anadolu Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Eskişehir. YÖK tez merkezinden alınmıştır (19144)
  • Öne çıkarılan görsel https://tinyurl.com/bp73kfjp adresinden alınmıştır.

Bu makale smallseotools sitesi üzerinden 31.05.2021 tarihinde kontrol edilmiştir.
Makale, benzerlik değeri ile kabul edilmiştir. Results Completed: 100%  Plagiarism: %14  Unique: %86

Bu eser Creative Commons Atıf-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.