MARMARA ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ
BİLGİSAYAR VE ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ BÖLÜMÜ

2022-2023 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAHAR DÖNEMİ
BİLİŞİM ETİĞİ ve GÜVENLİK DERSİ

“Makale İnceleme ve Değerlendirme Raporu”

Mehmet Nuri KALE  100221853

İÇİNDEKİLER

MAKALE ADI. 3

YAZAR(LAR) 3

MAKALE KÜNYESİ (APA STANDARDI) 3

MAKALE ERİŞİM ADRESİ 3

GİRİŞ. 3

ARAŞTIRMANIN AMACI 4

YÖNTEM.. 4

ARAŞTIRMA MODELİ 4

EVREN ÖRNEKLEM / ÇALIŞMA GRUBU.. 4

VERİ TOPLAMA ARACI 4

VERİLER ve TOPLANMASI / UYGULAMA SÜRECİ 4

VERİLERİN ANALİZİ 5

BULGULAR ve TARTIŞMA.. 5

BULGULAR.. 5

TARTIŞMA VE SONUÇ.. 7

SONUÇ VE ÖNERİLER.. 8

İNCELEME SONUÇLARI VE ÖNERİLER. 8

MAKALE ADI

Üniversitelerde Dijital Etiğin İmkânı Üzerine Bir Sorgulama

YAZAR(LAR)

Sevilay GÜLER. Dr., Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi

MAKALE KÜNYESİ (APA STANDARDI)

Güler S.(2021).Üniversitelerde Dijital Eğitim İmkanı Üzerine Bir Sorgulama. Dijital Hayat ve Etik, 12 (6) 2149-9446. Erişim Adresi: https://dergipark.org.tr/tr/pub/trta/issue/62598/905595

MAKALE ERİŞİM ADRESİ

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1670934

GİRİŞ

Günümüzde yaşamın ve toplumsal kurumların neredeyse tümüyle dijital ortama kaymış olması ve “online hayat”ta karşılaşılan ortamlar dijital etik anlayışını zorunlu hâle getirmiştir. Dijitalleşme son yıllarda ülkemizde ve tüm dünyada olağanüstü bir ivme kazanmış olsa da aynı hız ve gelişimin dijital etik alanında da yakalanabildiğini söylemek zordur. Dijitalleşme, toplumu ve kurumları değiştiren en önemli trendlerden biri olarak tanımlanmaktadır.

 Kovid-19 salgını, teknoloji ile olan ilişkimizi kalıcı olarak değiştirirken dijitalleşme sürecini de hızlandırmıştır. Bu değişim, evden çalışma fırsatlarının artması ve e-ticarette yenilikler gibi avantajlar getirmiştir. Salgın sırasında iletişim hâlinde kalmamızı ve gündelik hayatta yapılabilen işlerin neredeyse tümüyle dijital ortamdan yararlanıldı. Örneğin pandeminin bir sonucu olarak işlerini yürütebilmek için dijital ortamı kullananlar yalnızca bireyler değildir: işletmeler, üniversiteler, sağlık hizmetleri ve hükümetler de günlük işlevlerini yerine getirmek için dijital platformlara ihtiyaç duymaktadır. Tüm dünyada Zoom ve Teams gibi uygulamalarda resmi ve diplomatik toplantılar yapılmaktadır. Bir başka örnek ise pandemi, çalışanların evden çalışırken gözetiminde bir artışa neden olmuştur. Öğrenciler ve öğretmenler de aynı şekilde bağlı oldukları kurumlar tarafından daha fazla incelemeye tabi tutulur hâle gelmiştir. Mahremiyet kayıpları bireyleri güçsüzleştirmekte ve çoğu zaman gücün daha fazla suistimaline yol açmaktadır.

Felsefe alanının en önemli konularından biri olan etiğin fonksiyonu yeni bir ahlak anlayışı geliştirmek ve normlar ortaya koymak veya bu normlara uyulmasını gözetmek değildir. Etik kavramı, olması gerekeni ifade etmektedir. Buradan anlaşılmaktadır ki etikten beklenen, ahlaki ilişkiler üzerine doğrulanabilir bilgiler ortaya koymasıdır.

İnternet etiği, insanların yüz yüze iletişimde karşılıklı olarak gösterdikleri saygı ve anlayışın, dijital ortamda da gösterilmesini amaçlamaktadır. Dijital dünya büyük-küçük, nitelikli-niteliksiz ayrımı olmaksızın internete erişebilen her bireyin kullanımına sunulmuş olan bir platformdur. Dijital eylemlerden sıklıkla rastlanılan parodi-sahte-fake hesap oluşturarak sosyal medyada aktif olmak da dijital etiğin filtresine takılmaktadır. Kendini özgürlüğe açılan kapı olarak sunan sanal dünyanın etik bakımdan sınırları çizilememiş olan bu sorun alanlarının önemle üzerinde durulması gerekmektedir. Ülkeler bir araya gelip siber güvenlik, gizlilik ve yapay zekânın yönetimiyle ilgili minimum standartlar ve kurallar konusunda anlaşmaya varmaya çalışmalıdır. Çünkü mahremiyet kayıpları bireyleri güçsüzleştirmekte ve çoğu zaman gücün daha fazla suistimaline yol açmaktadır.

ARAŞTIRMANIN AMACI

Bu çalışma, pandemiyle birlikte dünyadaki etik anlayışından farklı olarak, insanın gündelik hayatının taşındığı dijital dünyadaki davranış ve yaşayış biçimlerine ahlaki bir çerçeve getirmeyi amaçlar. Pandemi günlerinde yükseköğretimde eğitim hizmetlerinin neredeyse tümüyle dijital ortama taşınması ile birlikte önemi daha iyi anlaşılan dijital etik konusunda üniversite öğretim üyelerinin görüşlerinin incelenmesi amaçlanmıştır.

YÖNTEM

ARAŞTIRMA MODELİ

  • Nitel araştırma yöntemine göre tasarlanan araştırmada, nitel araştırma desenlerinden durum çalışması deseni kullanılmıştır.
  • Araştırmanın çalışma grubu kolayda örnekleme tekniğine göre belirlenmiş 6 öğretim üyesinden oluşmaktadır. Bu durumda anahtar konumdaki bilgi vericiler seçilir ve bu şekilde görüşmelere devam edilir.
  • Nitel araştırmalarda yaygın olarak kullanılan kolayda örnekleme tekniğinde erişimi kolay olan vakalar seçilmektedir.
  • Bu çalışmada da pandemi şartlarından dolayı araştırmacı tarafından ulaşılabilir olan kişiler örnekleme dahil edilmiştir.
  • Örneklemin farklı üniversitelerde çalışan öğretim üyelerinden oluşması uygun bulunmuştur.
  • Durum çalışması deseni araştırmacılara, gerçek hayatta yaşanan “güncel” fakat değişkenleri üzerinde araştırmacının kontrolünün olmadığı durumların incelenmesi imkânını sağlamaktadır.
  • Katılımcılara ilk olarak dijital etiğin sorun alanlarını ortaya koyabilmek amacıyla dijital etik hakkındaki düşünceleri sorulmuş ve dijital etik ile ilgili sorun alanları hakkındaki görüşleri alınmıştır.
  • Bu araştırmada elde edilen veriler birbirini tekrarlar nitelikte ise araştırmanın veri toplama sürecine son verilir.

EVREN ÖRNEKLEM / ÇALIŞMA GRUBU

Bu araştırmanın çalışma grubu kolayda örnekleme tekniğine göre belirlenmiştir. (Kolayda örneklem: Kolayda örnekleme, ana kütle içerisinden seçilecek örnek kesimin araştırmacının yargılarınca belirlendiği tesadüfî olmayan örnekleme yöntemidir. Kolayda örneklemede veriler, ana kütleden en kolay, hızlı ve ekonomik şekilde toplanır.)

  • Bu araştırma altı öğretim üyesinden oluşmuştur.
  • Bu araştırmada altı öğretim üyesinden farklı olarak rastgele vatandaşlar seçilmiştir.
  • Bu çalışmada pandemi şartlarından dolayı araştırmacı tarafından ulaşılabilir olan kişiler örnekleme dahil edilmiştir.
  • Örneklemin farklı üniversitelerde çalışan öğretim üyelerinden oluşması uygun bulunmuştur.
  • Bu araştırmanın genellenebilmesi ya da geniş örneklemden oluşması değil nitelikli olması önemlidir. Bunun içinde anahtar konumdaki bilgi vericiler seçilmiştir ve bu şekilde görüşmelere devam edilmiştir.

 VERİ TOPLAMA ARACI

  • Araştırmanın veri toplama aracı araştırmacı tarafından geliştirilen yarı yapılandırılmış görüşme formu olup verilerin toplanmasında mülakat tekniğinden yararlanılmıştır.
  • Her bir görüşme ortalama 30 dakika sürmüştür.
  • Verilerin analizinde içerik analizi tekniği tercih edilmiştir
  • Araştırmada “veri tabanlı kodlama” kullanıldığı için önceden belirlenmiş kodlar olmadan analize başlanmış ve kodlar analiz aşamasında katılımcı ifadelerine göre belirlenmiştir.
  • Araştırmada “üniversitelerde dijital etiğin imkânı nedir?” temel sorusu kapsamında aşağıdaki alt sorulara cevap aranmıştır: –
  • Dijital dünyanın bir etik standardından söz edilebilir mi?
  • Bir kurumsal dijital etikten söz edilebilir mi?
  • Kurumsal dijital etiğe ilişkin ne gibi problem alanları vardır?
  • Kurumlarda dijital ortamlarda yürütülen işlerin bir etik standardı var mıdır?

VERİLER ve TOPLANMASI / UYGULAMA SÜRECİ

  • Araştırmanın veri toplama aracı araştırmacı tarafından geliştirilen yarı yapılandırılmış görüşme formu olup verilerin toplanmasında mülakat tekniğinden yararlanılmıştır.
  • Araştırmada form yapısı kullanılarak vatandaşlara sorular sorularak bu soruları cevaplandırmaları istenmiştir.
  • Vatandaşların verdiği cevaplar not alınarak kaydedilmiştir.
  • Her bir görüşme ortalama 30 dakika sürmüştür.

Bu uygulama sırasında şunlar yapılmıştır.

  • Öncelikle rastgele vatandaşlar seçilmiştir.
  • Seçilen her vatandaşa aynı form verilerek vatandaşlara okutulmuştur.
  • Vatandaşlar formu okuyup cevaplamıştır.
  • Vatandaşların verdikleri cevaplar sisteme kaydedilmiştir.
  • Sisteme kaydedilen cevaplar arasında tablolar oluşturulmuştur.
  • Formu dolduran vatandaşlar formu doldururken hiç bir şekilde müdahale edilmedi.

Uygulamaya konulan form yapısının içindeki sorular şu şekildedir:

  • Kullandığımız dijital teknolojinin içerdiği saldırıya uğrama ya da kötüye kullanılabilme riskini listelendi mi?
  • Adil ve temsili olduğu konusunda emin olabilmek için eğitim verileri analiz edildi mi?
  • Verilerdeki olası önyargı kaynakları analiz edilip anlaşıldı mı?
  • Takımımız fikirlerin, geçmiş tecrübelerin ve düşünce tarzlarının çeşitliliğini yansıtıyor mu?
  • Verileri kullanmak amacıyla bir kullanıcı izni toplama politikamız var mı?
  • Kullanıcıların iznini almak için kullanılan bir mekanizma bulunuyor mu?
  • Kullanıcıların neyi kabul ettiği konusu açık ve net olarak paylaşıldı mı?
  • Kullanıcıların sonuçlardan zarar görmesi ihtimaline karşı telafi için bir yöntemimiz bulunuyor mu?
  • Kötü sonuçlar veriyorsa bu yazılımı üretimde kapatabilir miyiz?
  • Farklı kullanıcı gruplarına göre adalet anlamında bir sorun tespit edildi mi?
  • Farklı kullanıcı grupları arasında farklı hata oranları incelendi mi?
  • Yazılımımızın önümüzdeki zamanlarda da adil kalmasını sürdürebilmek için model sapmasını test ediyor ve takibini yapıyor muyuz?
  • Kullanıcı verilerini korumak ve bunun güvencesini sağlamak için bir planlama yapıldı mı?

VERİLERİN ANALİZİ

  • Bu araştırmada uygulanan form yapısındaki cevaplar baz alınarak veriler analiz edilmiştir.
  • Bu araştırmadaki verilerin analizinde içerik analizi tekniği tercih edilmiştir
  • Araştırmada “veri tabanlı kodlama” kullanıldığı için önceden belirlenmiş kodlar olmadan analize başlanmış ve kodlar analiz aşamasında katılımcı ifadelerine göre belirlenmiştir
  • Bu araştırmada birbirlerine benzeyen betimsel ifadeler belirli kavramlar, kodlar ve temalar bir araya getirilerek yorumlanmaya çalışılmıştır.
  • Formdaki sorular yazılı metin hâline getirilerek içerik analizi tekniği ile analiz edilmiştir.
  • Vatandaşların verdikleri cevaplar analiz edilerek tablo haline getirilmiştir.

BULGULAR ve TARTIŞMA

BULGULAR

  • Bu araştırmada katılımcıların dijital etiğe ilişkin standartların belirlenmesinin bir gereklilik olduğunu düşündükleri belirlenmiştir.
  • Dijital etiğe ilişkin standartlar konusunda üniversitelerde bir uygulamanın ya da çalışmanın bulunmadığını ifade ettikleri görülmektedir.
  • Dijital etiğe ilişkin standartların çeşitli programlar ve yazılımlar aracılığıyla kurumsal düzeyde denetlenebileceğine ilişkin görüşler ortaya konulmuştur.
  • Kurumsal anlamda sanal alemde paydaşların bilgilerinin gizliliğini çeşitli yazılımlarla korumak ve taahhüt etmek, kurumun dijital imkânlarının ne şekilde kullanıldığını kontrol etmek ve sürekli denetlemek günümüzdeki teknoloji ile mümkün olduğu düşünülmektedir.
  • Şirketlerin, müşterilerinin, paydaşlarının ve çalışanlarının çıkarlarını korumak için etik standartlarını internet sayfalarında, faaliyet raporlarında kamu ile paylaştıkları düşünülmektedir.
  • İş dürüstlüğü kampanyası gibi uygulamalara önem verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
  • Vatandaşlar herhangi bir sisteme kaydolurken ya da kurumsal e postayı kullanırken veri gizliliğine ilişkin bir sözleşme ile karşılaşmadıklarını dile getirmişlerdir.
  • Kişisel olan bilgilerin kimlerle paylaşıldığını veya kimlere gönderildiği konusu hakkında endişeli oldukları görünmektedir.
  • Gizliliğin daha derinden kontrol edilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TARTIŞMA VE SONUÇ

Elde edilen bulgular değerlendirildiğinde;

İçinde bulunduğumuz pandemi süreci tüm kurumların dijitalleşmesini daha da hızlandırmış, özellikle yükseköğretim kurumları eğitim hizmetlerini büyük oranda dijital ortamdan yürütür hâle gelmiştir. Dijital ortam, insanlığa muntazam olanaklar sağlarken bir yandan da tüm geleneksel etik değerleri ardında bırakan sınırsız bir alan yaratmıştır. Bu sınırsızlığın getireceği tehlikelere karşı önlem almak, kapsayıcı kural ve düzenlemelerle dijital etiğe dair standartlar belirlemek tüm insanlık için gereklidir.

Araştırma sonucunda dijital etiğe ilişkin başlıca sorun alanlarının gizlilik ihlali, yasal düzenlemelerin yetersizliği, ifade özgürlüğü ve denetim ikilemi, fake/sahte kimlikler/hesaplar, dijital okuryazarlığın yeterli düzeyde olmaması, çağımızın kâr etmeyi her şeyin üzerinde tutan ve ahlak kuralı tanımayan ekonomi ve rekabet anlayışı gibi başlıklar altında topladığı görülmüştür.

Katılımcılar her ne kadar günümüz teknolojisinde yapay zekâ ya da çeşitli yazılımlarla dijital etik denetiminin kurumlar tarafından gerçekleştirilebileceğini ifade etmiş olsa da özgürlük ve denetim ikilemi düşünüldüğünde bu soruna çözüm bulunmasının kolay olmadığı ortadadır. Burada önemli olan; bu araştırmanın temel amaçlarından biri olan, dijital ortamı kullanan herkeste bu konuda farkındalık yaratılmasıdır. Öğrencilerin ve akademisyenlerin dijital etik farkındalığının artırılmasının ve bu konuda yapılacak tüm çalışmaların dijital etik oluşturma sürecinin en önemli adımı olduğu düşünülmektedir.

Üniversitelerde öğretim elemanlarına ve öğrencilere dijital etik konusunda eğitimler verilebilir. Etik toplumsal kültürle doğrudan ilişkili bir konudur. Dolayısıyla araştırma yapılan örneklemin toplumsal kültürü, dijital etiğin sorun alanları konusundaki görüşlerini farklılaştırabilir. Dolayısıyla bu araştırma farklı kültürlerden örneklemler üzerinde tekrarlanabilir ve karşılaştırmalı analizler yapılarak dijital etik konusunda standartlar geliştirilmesi bağlamında bir yol gösterici olabilir.

SONUÇ VE ÖNERİLER

Araştırma sonucunda dijital etiğe ilişkin başlıca sorun alanlarının gizlilik ihlali, yasal düzenlemelerin yetersizliği, ifade özgürlüğü ve denetim ikilemi, fake/sahte kimlikler/hesaplar, dijital okuryazarlığın yeterli düzeyde olmaması, çağımızın kâr etmeyi her şeyin üzerinde tutan ve ahlak kuralı tanımayan ekonomi ve rekabet anlayışı gibi başlıklar altında topladığı görülmüştür. Bu araştırmada ulaşılan sonuçlara benzer şekilde konuyla ilgili yapılan bir araştırmada üniversitelerin dijital ortamdan yürüttüğü uzaktan eğitim faaliyetlerinin mahremiyet ihlali ve kişisel bilgilerin izinsiz kullanımı gibi dijital etik sorunlar içerdiği ifade edilmiştir.

ÖNERİLER

  • Dijital etiğe dikkat çekilmesi bağlamında üniversitelerden farklı kurumlarda tekrarlanabilir.
  • Dijital etiğin sorun alanları konusundaki görüşler farklılaştırabilir.( Toplumsal kültürde bireyler toplumsal normlara uyma konusunda daha hassas davranırken bireyci bir toplumsal kültürde aynı hassasiyet gösterilmeyebilir).
  • Karşılaştırmalı analizler yapılarak dijital etik konusunda standartlar geliştirilebilir.
  • TV ekranlarında gördüğümüz kamu spotlarına benzer şekilde internet ortamında da etik dışı davranışları açıklayan kamu spotu yayınları kullanılabilir.
  • Üniversitelerde öğretim elemanlarına ve öğrencilere dijital etik konusunda eğitimler verilebilir.

İNCELEME SONUÇLARI VE ÖNERİLER

Bu makale ile ilgili sonuçlar ve öğrendiklerim aşağıdaki  gibidir.

  • Dijitalleşme arttıkça teknolojiye ve yazılıma olan ilgi artmıştır. Kullanıcıların çoğu günlük işlerini dijital ortamda yapmaya başlamıştır. Dijitalin bu kadar hızlı olması insanlara zaman kazandırmıştır. Örneğin bir öğrenci vaktini yolda veya arkadaşlarıyla cafede geçirirken dijital eğitimle birlikte kendi gelişimine daha çok vakit ayırmaktadır. Bu konuda da bolca zamanı vardır. Bir diğer örnek ise şirketlerin hibrit çalışma modelidir.Online ile daha verimli ve daha kontrollü bir şekilde çalışmaktadırlar. Zamanları bol olduğu için haftalık iş yoğunlukları da azalmış olmaktadır.
  • Dijitalleşme ile sosyalleşme ters orantııdır. Dijitalleştikçe sosyalleşme daha da azalmıştır.Örneğin sınıflarımızda eğitim görürken arkadaşlarımızla iletişim halinde olup,konuları birebir tartışıp anlaştığımız oluyordu.Dijitalleşme ile manuel olan sosyalleşme azaldı.Yerini dijital dünyada online toplantılarda arka planında başka resimlerin olduğu insanları görüp iletişim kurmuş oluyoruz.Birebir canlı olmadığı sürece insane psikolojisini kötü düzeyde etkiler.İnsan psikolojisi içn çıplak bir gerçeklik sunulmaz.
  • Dijitalleşme ile dünyanın bir ucundaki insana bir tık ile ya da bir link ile bağlantı kurabiliriz.İnternet çekimi iyi düzeyde olduğu sürece ulusal ya da uluslararası bağlantıyı çok hızlı gerçekleştirebiliriz.
  • Dijitalleşme arttıkça yeni iş alanları ve istihdam ortaya çıkmıştır.
  • Dijitalleşme şirketlerdeki görevleri otomatik bir sistem üzerinden yürütmek, problemleri ve istekleri çok daha hızlı geri dönüş süreleri görecekleri için müşteri ve personel deneyimlerini de geliştiriyor
  • Dijitalleşme üniversitelerde uzaktan eğitim faaliyetlerinin mahremiyet ihlali ve kişisel bilgilerin izinsiz kullanımı gibi dijital etik sorunlarınıda içinde barındırmıştır.

Bu makale ile ilgili önerilerim aşağıdaki gibidir.

  • Dijitalleşme yapılırken güvenlik ve gizlilik daha da ön planda tutulmalıdır.
  • Dijital etik ilkelerine uymak için güncel teknolojileri takip etmek ve uygulamak gereklidir.
  • Dijital ortamda meydana gelen olumsuz etkilerin önlenmesi için sosyal sorumluluk çok önemlidir. Çevre, toplum veya kurumların çıkarlarını koruyacak önlemler alınmalıdır.
  • Dijital ortam kullanılırken herkesin haklarının korunması için gerekli önlemler alınmalıdır.
  • Üniversilerde uzaktan eğitim kullanılırken daha da esnek bir yapı oluşturulmaldır. Uzaktan eğitim daha da geliştirilmelidir.
  • Dijital etik kurallarına uyulması için daha fazla eğitim verilmelidir. Çünkü sosyal medyayı veya tekolojiyi kullanırken birçok yanlış davranışlar sergilenmektedir.
  • Dijitalleşme yapılırken kullanıcıların kimlik bilgilerini korumak ve kimseyle paylaşılmaması gerekildiğini kullanıcılara aşılanmalıdır.

 


Bu eser Creative Commons Atıf-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.