MARMARA ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ
BİLGİSAYAR VE ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ BÖLÜMÜ

2022-2023 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAHAR DÖNEMİ
BİLİŞİM ETİĞİ ve GÜVENLİK DERSİ

“Makale İnceleme ve Değerlendirme Raporu”

Muhammet Fatih Kalaağası 100220031

MAKALE ADI

Öğretmen Adaylarının İnternet Etiği Algıları ve Kontrol Odağı Algıları Arasındaki İlişkinin İncelenmesi

YAZARLAR

Yrd. Doç. Dr. Nilgün TOSUN – Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi EDİRNE

 Doç. Dr. Aynur GEÇER – Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi EDİRNE

 Arş. Gör. Dr. Duygu Nazire KAŞIKCI – Kocaeli Üniversitesi Eğitim Fakültesi KOCAELİ

Yıl 2016, Cilt 2, Sayı 4, 82‐103

MAKALE KÜNYESİ (APA STANDARTI)

Tosun, N. , Geçer, A. & Kaşıkcı, D. N. (2016). Öğretmen adaylarının internet etiği algıları ve kontrol odağı algıları arasındaki ilişkinin incelenmesi . Açıköğretim Uygulamaları ve Araştırmaları Dergisi , 2 (4) , 82-103 .

MAKALE ERİŞİM ADRESİ

https://dergipark.org.tr/en/pub/auad/issue/34066/377086

GİRİŞ

Bireyler, bir arada yaşamanın gereği olarak, toplumda huzur ve düzenin sağlanması için bir takım etik kurallara göre hareket etmek zorundadır. Bu etik kurallar aile, öğretmen ya da çevreden öğrenilir. Davranışlarımız kimleri ya da neyi etkileyecekse, o alana ilişkin etik kurallar veya standartlar geliştirilir ve bunların uygulanmasına çalışılır. Bugün, milyonlarca kullanıcı sayısı, yüzlerce uygulama ve inanılmaz boyuttaki veri paylaşımıyla hayatımızın ayrılmaz parçası haline gelen internette, kendine özgü etik kuralları olan alanlardan biridir. İnternet üzerinde kabul edilebilir ya da edilemez davranışları tanımlayan kurallara İnternet Etiği denir. İnternet etiği olarak adlandırılan bu kurallar, interneti kullanırken diğer insanların haklarına saygılı olmak ve internetin olumsuz etkilerini bertaraf etmek için ne yapılıp ne yapılamayacağına ilişkindir.

Kullanıcı sayısının gün geçtikçe artması ile birlikte internet ortamındaki sorunların ve olumsuzlukların da artacağı düşünülürse, internetin zararlı yönlerinden korunmak için internet etiği kurallarının bilinmesi ve uygulanması gerekmektedir. Başkalarının bilgisayarına ya da e-posta hesaplarına izinsiz girmek, küfür ve hakaret içerikli konuşmalar, yoğun şekilde e-posta göndererek posta kutusuna zarar vermek, zararlı yazılım içeren dosya paylaşmak, yasa dışı ya da pornografik internet sitesi oluşturmak ya da reklamını yapmak, başkalarına ait fotoğraf, yazı vb. izinsiz paylaşmak, şiddet içerikli oyunlar oynamak, kumar sitelerine girmek, gençler arasında en sık rastlanan etik dışı internet davranışlarına örnek olarak verilebilir.

Bu noktada akla gelen soru; internet etiği ile ilgili davranışların kaynağı nedir? İnternet etik davranışları ile kontrol odağı algıları ilişkilendirilebilir mi? Rotter kontrol odağını, bireyin davranışları ile bu davranışların sonuçları arasındaki ilişkinin algılanması olarak kavramsallaştırmıştır.

Yeşilyaprak’a göre Rotter, bireylerin beklentilerini içsel veya dışsal kontrol kaynağına inanç olarak adlandırarak, yaşamdaki olumlu veya olumsuz olayları (ödül ve cezaları) belirleyen güçlerin yoğunlaştığı yere Kontrol Odağı adını vermiştir. Kontrol odağı, bireyin iyi ya da kötü olarak kendisini etkileyen olayları; kendi yetenekleri, özellikleri, kaderi ya da güçlü olan başka insanlar gibi değişkenlere bağlama eğilimi olarak tanımlanmaktadır. Kendilerini etkileyen olayların, daha çok kendi denetimlerinde olduğu inancını taşıyan bireyler iç kontrol odaklı, yaşamlarının daha çok kendileri dışındaki güçlerin denetiminde olduğu inancını taşıyan bireyler ise dış kontrol odaklı olarak nitelendirilmektedir

Dış kontrol odaklı bireylerin, çevre üzerine denetimlerinin olmadığını düşünmeleri, bu kişilerin daha pasif ve kendilerine ve diğerlerine daha az güvenen kişiler olduklarını göstermektedir. İç kontrol odağına sahip bireyler ise, başlarına gelen olaylardan kendilerini sorumlu tutmakta ve olayların kendi kontrollerinde olduğunu düşünmektedirler. Bu açıdan iç kontrol odaklılar başarılı, etkili, atılgan, girişimci, güvenli ve bağımsız. Bu alandaki çalışmalar genel olarak iç kontrol odağına sahip olmayı “olumlu bir kişilik özelliği” olarak ortaya koyarken, dış-kontrol odağına sahip olmanın ise, “olumsuz bir durumu ve kişilik özelliklerini” betimlediğini ortaya koymaktadır. Diğer kişilik özelliklerine benzer şekilde kontrol odağı da, bireylerde zaman içerisinde aldıkları eğitim veya yaşam tarzlarındaki gelişmelerle değişime uğrayabilmektedir.

 

ARAŞTIRMANIN AMACI

Bu araştırma, Eğitim Fakültesi’nde öğrenim gören öğretmen adaylarının, internet etiğine ilişkin algılarının ve bu algılara etki eden faktörlerin belirlenmesi, aynı zamanda öğretmen adaylarının internet etiğine ilişkin algıları ile kontrol odağı algıları arasında anlamlı bir ilişkinin var olup olmadığını belirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir.

Yöntem

Araştırma Modeli

Araştırmada, ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. İlişkisel tarama modellerinde en az iki değişken bulunur. Bunlardan bağımsız değişkene göre gruplar oluşturularak, bağımlı değişkene göre aralarında bir farklılaşma olup olmadığı incelenir.

Çalışma Grubu

Araştırmanın çalışma grubunu, Kocaeli Üniversitesi Eğitim Fakültesi ve Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde öğrenim gören toplam 717 öğretmen adayı oluşturmaktadır.

Evren Örneklem Çalışma Grubu

Çalışma Grubu Araştırmanın örneklem grubunu, 2020-2021 Eğitim-öğretim yılı içerisinde Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinde öğrenim görmekte olan Spor Bilimleri Fakültesi öğrencilerine basit tesadüfi örneklem yöntemiyle seçilen 340 öğrenci (163 kadın, 177 erkek) oluşturmaktadır.

Veri Toplama Aracı- Verilerin Toplanması Ve Uygulama Süreci

Araştırmada iki ayrı ölçek kullanılmıştır. Biri İnternet Etik Ölçeği, diğeri Kontrol Odağı Ölçeği’dir.

Verilerin Analizi

Verilerin analizi SPSS 17.0 paket programı kullanılarak yapılmıştır. Alt problemlerin istatistiksel analizlerinde frekans ve yüzde değerleri analizi, aritmetik ortalama, standart sapma, tek yönlü varyans analizi uygulanmıştır. İnternet etik tutumları ve kontrol odağı algıları arasındaki ilişkiyi belirlemek için Pearson Korelasyon testi uygulanmıştır.

Bulgular

Araştırmaya katılan öğretmen adaylarının %53.5’i internetten ücretini ödemeden müzik (mp3) indirmenin yanlış olduğuna inanmamaktadır.

Öğretmen adaylarının %52.9’u internette konan her şeyi indirmeye hakkı olduğunu düşünmektedir.

%47.6’sı “paylaşım programıyla (ares, limewire vb.) internette müzik dağıtılmamalıdır” düşüncesine katılmamaktadırlar.

%48.4’ü internetten ücretini ödemeden film (divx, mpeg, avi vb) indirmenin yanlış olduğuna inanmamaktadır.

%51.3’ü ücretini ödemek yerine internetten şifresi kırılmış antivirüs programını indirdiğini belirtmiştir.

Öğrencilerin kontrol odağı algıları alt faktörler puanlarının ortalamaları incelendiğinde; “çabalamanın anlamsızlığı” ve “adil olmayan dünya inancı” faktörü ile ilgili öğretmen adaylarının diğer alt faktörlere göre daha içten kontrollü oldukları ifade edilebilir. “kişisel kontrol”, “şansa inanma” ve “kadercilik” faktörleri ile ilgili konularda ise, daha dıştan kontrollü oldukları görülmüştür. Öğretmen adaylarının toplam kontrol odağı ortalamasına bakıldığında ise, genel olarak iç kontrollü olduklarını belirtmek mümkündür.

Tartışma ve Sonuç

Bu araştırma, Eğitim Fakültesi’nde öğrenim gören öğretmen adaylarının internet etiğine ilişkin algılarının ve bu algılara etki eden faktörlerin belirlenmesi, aynı zamanda öğretmen adaylarının internet etiğine ilişkin algıları ile kontrol odağı algıları arasında anlamlı bir ilişkinin var olup olmadığını belirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya katılan öğretmen adaylarının internet etiği toplam puanlarının ortalaması 180.609’dur. Ölçekten alınabilecek puan aralıklarının 46-230 olduğu dikkate alındığında, bulunan değerin yüksek olduğu ifade edilebilir. Öğretmen adaylarının internet etik tutumları yüksek düzeydedir. İnternet etik algıları ölçeğinin alt faktörlerinin aritmetik ortalamaları incelendiğinde, telif hakları alt faktörüne ait ortalama düşük düzeydedir. Telif hakları, ülkemizde uzun süredir tartışılan ve yasal yaptırımların henüz uygulanmaya başladığı bir konudur. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı olarak 2011 yılında kurulan Telif Hakları Genel Müdürlüğü ile Emniyet Müdürlüklerine bağlı olarak görev yapan Internet ve Bilişim Suçları Birimleri, telif hakları konusunda çalışan kurumlar olarak bilinmektedir. Çocukları eğitmekle birlikte toplumu aydınlatma görevi de bulunan öğretmenlere zorunlu olarak Bilişim-Etik-Hukuk üçlemesini içeren dersler okutulmalı ya da mevcut Bilgisayar derslerinde bu konu ayrıntılı olarak işlenmelidir. Ayrıca kamu spotları, ilanlar, posterler vb. yoluyla toplum bu konuda bilinçlendirilmelidir. Toplam kontrol odağı ortalamasına bakıldığında ise, öğretmen adaylarının genel olarak iç kontrollü olduklarını belirtmek mümkündür. Öğretmen adaylarının internet etiğine ilişkin algılarına cinsiyetleri açısından bakıldığında anlamlı bir farklılığa rastlanmıştır.

İnternet etik algıları arasında bilişim etiğine ilişkin ders alma durumuna göre anlamlı fark olmaması, öğretmen adaylarının bu konuda çevresel faktörlerden etkilenmiş olmalarına bağlanabilir. Araştırmaya katılan öğretmen adaylarının %78.1’inin bilişim etiğine ilişkin ders almadığını belirtmesine rağmen, öğrencilerin internet etik algılarının yüksek değerde olması dikkat çekicidir. Her iki bulgu, ilköğretimden başlayarak üniversiteye kadar eğitimin her kademesinde Bilişim Eğiti, İnternet Etiği, Bilişim Hukuku gibi derslerin okutulmasının zorunluluk haline geldiğinin bir göstergesidir. Gerçekleştirilen bu araştırmada, internet etiği ile bilişim suç cezaları ile ilgili bilgisi olan ve olmayan öğretmen adayları arasında anlamlı bir farklılık görülmüştür. Bilişim suç-cezaları ile ilgili bilgisi olan öğretmen adaylarının internet etik tutumlarına ait ortalamalarının olmayanlara göre daha yüksek olduğu ifade edilebilir. Bilişim suçlarına yönelik cezaların bireyler üzerinde caydırıcı bir etkisi olduğundan, çıkan bu sonucun normal olduğu düşünülebilir. Öğretmen adaylarının yaşları ile internet etiğine ilişkin algıları arasında anlamlı bir farklılığa rastlanmadığı görülmektedir. Öğretmen adaylarının okudukları bölümler ile internet etiğine ilişkin algıları arasında anlamlı bir farklılığa rastlanmıştır. Alt boyutlar arasındaki ilişkiler incelendiğinde negatif yönde ilişkilerin çoğunlukta olduğu, diğerlerine göre en yüksek korelâsyonun ile internet etik toplamı ve adil olmayan dünya inancı; ile telif hakları ve adil olmayan dünya inancı; ile cinsel içerik ve adil olmayan dünya inancı arasında olduğu görülmektedir. Alt faktörlerde ve ölçek toplam puanlarında ortaya çıkan negatif ilişkilerin, öğretmen adaylarının internet etik tutumlarının arttıkça kontrol odaklarının iç kontrollü olarak gerçekleştiği şeklinde yorumlanabilir. İnternet etik algısının öğrencilerde iç kontrollü olarak gerçekleşmesi, istenilen bir durumdur. Çünkü iç kontrol odaklı bireyler sorumluluk sahibi, akademik olarak başarılı, atılgan, dışa dönük ve olayların kendi kontrolünde gelişmekte olduğu inancına sahiptir. Sonuç olarak; bireylere internet etiğine ilişkin uygun tutum ve davranışlar kazandırılması önemlidir. Bu konuda, tüm eğitim kurumlarına ve gelecek nesillere şekil verecek, örnek olacak öğretmen adaylarına büyük görev düşmektedir. Öğrencilere, internet etiği dışında bir davranış sonucu oluşabilecek istenmeyen durumlar hakkında bilgi verilmesi gerektiği gibi, internet ortamındaki olumsuz davranışların sonucunun yasal ve toplumsal yaptırımlarını bilmesi de sağlanmalıdır. Böylelikle öğrenciler, internet etiği kuralları doğrultusunda, dış kontrol odaklı değil iç kontrol odaklı hareket etmeye yönlendirilmelidir.

Kişisel Öneriler

Öğretmenlerin internet etiği, bilişim suçları vb. ne karşı algı düzeyi ve tutumu toplumun geri kalanına göre nispeten iyi olsa dahi öğrenciler gibi öğretmenlere de çeşitli seminerler, eğitim içerikleri vb. yoluyla bu konuda algılarını biraz daha geliştirme yolu açılmalıdır.

İnternetin özellikle son birkaç yılda farklı yaş grupları, cinsiyetleri, eğitim düzeyleri farklı kesimlerce kullanılması belli başlı sorunları da beraberinde getirmiştir. Hakaret, küçük düşürme, kaynak belirtmeden veri kullanma yada ücretini ödemeden çalıntı ürünleri kullanmama konusunda herkesin hatta eğitim düzeyi nispeten yüksek kişilerin dahi bilgilendirilmesi internet etiği bilinç düzeyini arttırmak adına şarttır.

İnternette etik dışı davranışların önemli bir sebebi de karşılığında nasıl bir yaptırıma maruz kalınacağının farkında olunmaması diyebiliriz. Buna göre insanların özellikle internet etik ihlalleri sonucunda başlarına gelebilecek yaptırımlar hakkında bilgi sahibi olurlarsa çoğu yasal çıkarlarına göre davranacaktır. Bu konuda görseller, medya organları ve eğitim kurumları aracılığıyla gerekli bilgilendirmeler sağlanabilir.

 

 
Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Atıf-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.