MARMARA ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ

BİLGİSAYAR VE ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ

2022-2023 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAHAR DÖNEMİ

BİLİŞİM ETİĞİ VE GÜVENLİĞİ DERSİ

“Makale İnceleme ve Değerlendirme Raporu”

 Recep Seymen Konuk  100221043

 

İÇİNDEKİLER

  1. MAKALE ADI 3
  2. YAZARLAR.. 3
  3. MAKALE KÜNYESİ 3
  4. MAKALE ERİŞİM ADRESİ 3
  5. GİRİŞ. 3
  6. ARAŞTIRMANIN AMACI 4
  7. YÖNTEM… 5

7.1.      Araştırma Modeli 5

7.2.      Evren ve Örneklem.. 5

7.3.      Veri Toplama Araçları 5

7.4.      Verilerin Analizi 6

  1. BULGULAR.. 6
  2. TARTIŞMA VE SONUÇ.. 7
  3. ÖNERİLER.. 7
  4. İNCELEME SONUÇLARI VE ÖNERİLER.. 8

 

MAKALE ADI

Bilgisayar Meslek Dersi Alan Ortaöğretim Öğrencilerinin Bilişim Teknolojilerini Kullanımlarının Etik Açıdan Değerlendirilmesi

YAZARLAR

Gülçin ZEYBEK, Ömer BEYHAN

MAKALE KÜNYESİ

Zeybek, G. & Beyhan, Ö. (2014). Bilgisayar Meslek Dersi Alan Ortaöğretim Öğrencilerinin Bilişim Teknolojilerini Kullanımlarının Etik Açıdan Değerlendirilmesi. Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 27 (2), 307-324.

Anahtar Sözcükler: Bilişim Teknolojileri, Etik, Bilgisayar, İnternet.

MAKALE ERİŞİM ADRESİ

https://dergipark.org.tr/tr/pub/uefad/issue/16700/173607#article-authors-list

 

GİRİŞ

  • Teknoloji giderek daha fazla günlük hayata girmekte ve insan yaşamını daha da kolaylaştırmaktadır. Bugün insanlar düne göre daha fazla iletişim kurabilmekte, bilgi edinip, depolayıp, bu bilgileri kolayca aktarabilmektedir. Ancak tüm teknolojik gelişmelerde olduğu gibi bilişim teknolojilerinin de insan hayatına olumlu katkılarının yanı sıra bazı “bireysel” ve “toplumsal” olumsuz etkileri de bulunmaktadır. Sağlıklı bir şekilde kullanılmayan ve yasalar ile denetlenmeyen teknoloji kullanımının bireyin fiziksel ve ruhsal sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olduğu gibi, toplumsal barış ve bütünlüğe kadar uzanabilen etkileri bulunabilmektedir (Cerrah, 2001).

  • Haberleşmeden ulaşıma, eğitim ve sağlıktan, ticaret ve finansa kadar her alanda kullanılan bilgisayarlara her geçen gün daha çok bağımlı hale geldikçe, belki daha önce sözü bile edilmeyen yeni sorunlar oluşmaya başlamıştır (Dedeoğlu, 2001: 15). Sorunların çözümüne ilişkin bütün bireylerin ve kurumların katkısı olması gerekmektedir. Her ne kadar konu daha çok bilişim profesyonelleriyle ilgili gibi görünse de toplumun neredeyse bütün bireyleri, bir şekilde bilişim kullanıcısı oldukları için, bilişim teknolojilerinin yaygın kullanımıyla gündeme gelen etik sorunların giderilmesinde, gereken duyarlılık ve işbirliğini göstermek zorundadırlar (Dedeoğlu, 2001: 16).
  • Yirminci yüzyılın ikinci yarısından itibaren daha çok bilgiye, daha kısa zamanda, daha kolay ulaşmakta, bilgiyi paylaşmakta, istediğimiz sayıda kişiye, kuruma kısa zamanda, kolayca yaymakta ve daha çok bilgiyi depolayabilmekteyiz. İnternetle birlikte yaşanan gelişmelerin, bu değişim ve gelişim üzerinde büyük etkisi olduğunu çoğumuz kabul etmekteyiz (Dedeoğlu, 2001: 14).
  • Herhangi bir internet erişim süreci içinde yer alan taraflar, yalnızca sanal olarak bir araya geldikleri ve coğrafi olarak çok değişik bölgelerde bulunabildikleri için, internet sınırları inanılmaz boyutta zorlamaktadır. Bu durum, internetle ilgili konuşma özgürlüğü ve sansür konuları gibi yasal düzenlemelerde, pek çok kez önemli bir ikileme neden olmaktadır (Spinello, 2006). Yeni Türk Ceza Kanunu’ nda bilişim alanında suçlar başlığı altında düzenlenen suçlar arasında bilişim sistemine girme suçu, sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçu, banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması, çocuk pornografisi suçları, elektronik imzaya yönelik suçlar, spam olayları, fikri haklara yönelik ihlaller vardır (Tarcan, 2005).
  • Etik sözcüğü her geçen gün günlük hayatımızda daha fazla yer işgal etmektedir. Tüm insan eylemlerini etik değerler kapsamında değerlendiremeyeceğimiz gibi etik değerlerle ilgisi olmayan herhangi bir insan etkinliğinden de söz etmek bir hayli güçtür (Aydın, 2006: 13). Etik, başkaları hakkında ahlaki yargılarda bulunan, başka insanların eylemlerini öven ya da kınayan herkesle ilgilidir. Eğitimde özel bir önem taşır; çünkü öğretmenler ve yöneticiler hem ahlaki sorularla kuşatılmıştır, hem de şu anda öğrencilerinin, yani gelecek kuşağın eğitiminin ve ahlaki iyiliğinin sorumluluğu her zamankinden çok onlardadır (Haynes, 2002: 17).
  • Bu bağlamda yarının büyükleri olacak orta öğretim öğrencilerinin bilişim teknolojilerini kullanımları da önem kazanmaktadır. Bu araştırma, bilişim teknolojilerinin gelişmesiyle ortaya çıkan etik sorunları ve ortaöğretim öğrencilerinin bu konudaki görüşlerini belirlemeyi amaçlamaktadır.

ARAŞTIRMANIN AMACI

Problem Cümlesi

  • Bilgisayar meslek dersi alan ortaöğretim öğrencilerinin bilişim teknolojilerini etik kullanımları hangi düzeydedir?

Alt Problemler

  • Bilgisayar meslek dersi alan ortaöğretim öğrencilerinin kendilerine ait bilgisayarları olup olmama durumu ile bilişim teknolojilerini etik kullanımları arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?
  • Bilgisayar meslek dersi alan ortaöğretim öğrencilerinin bilgisayar kullanım düzeyleri ile bilişim teknolojilerini etik kullanımları arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?
  • Bilgisayar meslek dersi alan ortaöğretim öğrencilerinin kaldıkları yerde (ev, yurt vs.) internet bağlantısı olup olmama durumu ile bilişim teknolojilerini etik kullanımları arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?
  • Bilgisayar meslek dersi alan ortaöğretim öğrencilerinin internet kullanım düzeyleri ile bilişim teknolojilerini etik kullanımları arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?

YÖNTEM

  • Bu bölümde araştırmanın modeli, evren ve örneklemi, veri toplama teknikleri, kullanılan ölçme araçları ve verilerin değerlendirilmesinde kullanılan istatistiksel teknikler üzerinde durulmuştur.

Araştırma Modeli

  • Öğrencilerin bilişim teknolojilerini etik kullanımlarına ilişkin davranışlarını saptamayı amaçlayan bu araştırma, genel tarama modelinin bir türü olan ve değişkenler arasında karşılaştırmalı incelemeyi içeren karşılaştırmalı ilişkisel tarama modelinde yapılmıştır. “Tarama modelleri, geçmişte ya da halen var olan bir durumu var olduğu şekliyle betimlemeyi amaçlayan araştırma yaklaşımlarıdır. Genel tarama modelleri, çok sayıda elemandan oluşan bir evrende, evren hakkında genel bir yargıya varmak amacı ile evrenin tümü ya da ondan alınacak bir grup, örnek ya da örneklem üzerinde yapılan tarama düzenlemeleridir. İlişkisel tarama modelleri, iki ya da daha çok sayıdaki değişken arasında birlikte değişimin varlığını ve derecesini belirlemeyi amaçlayan araştırma modelleridir. Karşılaştırma türü ilişkisel tarama, denemesi olmayan fakat ona en yakın bir araştırma düzenidir” (Karasar, 2009: 77-84).

Evren ve Örneklem

  • Araştırma evrenini Türkiye’deki meslek liselerinde öğrenim gören ve bilgisayar dersi alan öğrenciler oluşturmaktadır. Araştırmada amaçlı örnekleme yöntemi izlenmiştir. “Nitel araştırma geleneği içinde ortaya çıkan amaçlı örnekleme, zengin bilgiye sahip olunduğu düşünülen durumların derinlemesine çalışılmasına olanak vermektedir. Bu anlamda amaçlı örnekleme yöntemi pek çok durumda, olgu ve olayların keşfedilmesinde ve açıklanmasında yararlı olur” (Yıldırım ve Şimşek, 2006: 107).
  • Araştırmanın örneklemini 2009-2010 Eğitim/Öğretim yılında Karaman ilindeki Karaman Temizel – Ünlü Bilgisayar Anadolu Teknik Lisesi Bilgisayar ve Endüstriyel Elektronik bölümleri ile Nefise Sultan Kız Teknik ve Meslek Lisesi Bilişim Teknolojileri, Grafik ve Fotoğrafçılık ve Çocuk Gelişimi bölümlerinde öğrenim gören ve bilgisayar meslek derslerinden birini veya birkaçını almış ya da almakta olan 400 öğrenci oluşturmaktadır. Bilgisayar dersi almış ya da almakta olan öğrencilerin seçilmesinin sebebi ise bilişim teknolojilerini kullanım becerilerinin daha yüksek olması nedeniyle ölçeği daha iyi anlayarak yanıtlayabilmeleridir. 25 adet ölçeğin eksik doldurulmuş olması nedeni ile 375 adet ölçek değerlendirmeye alınmıştır

Veri Toplama Araçları

  • Araştırmada öğrencilerin bilişim teknolojilerini etik kullanımlarına ilişkin görüş ve davranışlarını belirlemek amacıyla NAMLU ve ODABAŞI (2007)’ nın hazırlamış oldukları “Etik Olmayan Bilgisayar Kullanım Ölçeği” isimli ölçek kullanılmıştır (Ek-1). Ölçeğin güvenirlik katsayısı 0.929’dur (Erdem, 2008: 43). Araştırma ölçeği, iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde kişisel bilgiler ile ilgili sorular, ikinci bölümde ise “Bilgisayar Kullanım Davranışları” soruları yer almaktadır. Öğrencilerin, “Bilgisayar Kullanım Davranışları”na yönelik ölçeğe verdikleri yanıtlar bilgisayara girilirken 80 maddenin her biri için “Çok Uygun” seçeneğine 5, “Uygun” seçeneğine 4, “Kararsızım” seçeneğine 3, “Uygun Değil” seçeneğine 2 ve “Hiç Uygun Değil” seçeneğine 1 puan verilerek değerlendirilmiştir.
  • 80 maddeden oluşan beşli likert tipi ölçeğin; fikri mülkiyet, toplumsal etki, güvenlik ve kalite, ağ doğruluğu ve bilgi doğruluğu olmak üzere beş alt boyutu bulunmaktadır. Ölçeğe ait 31, 33, 36, 38, 51, 52, 53, 60, 61, 68, 69, 70, 71, 72 ve 73. maddeler fikri mülkiyet faktörüne; 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 50, 54, 55, 57, 64, 67, 76, 77, 79 ve 80 numaralı maddeler toplumsal etki faktörüne; 2, 3, 4, 5, 11, 12, 13, 14, 15, 17, 18, 20, 62 ve 63 numaralı maddeler güvenlik ve kalite faktörüne; 6, 7, 8, 10, 22, 25, 27 ve 65 numaralı maddeler ağ doğruluğu faktörüne; 28, 29, 30 ve 34 numaralı maddeler ise bilgi doğruluğu faktörüne aittir.

Verilerin Analizi

  • Verilerin analizi SPSS 15.0 paket programı kullanılarak araştırmacı tarafından yapılmıştır. Alt problemlerin istatistiksel analizleri yapılırken öğrencilerin “Bilgisayar Kullanım Davranışları” ölçeğine verdikleri yanıtların ortalama ve standart sapma değerleri bulunarak çizelgeleri oluşturulmuştur. Öğrencilerin kendine ait bilgisayarı ve internet bağlantısı olup olmama durumu bağımsız değişkenleri ile etik olmayan bilgisayar kullanım davranışları ölçeğine ilişkin görüşlerinin aritmetik ortalama puanları ve standart sapmaları dikkate alınarak ilişkisiz (bağımsız) örneklemler için t testi (Independent Samples t Test) yapılmıştır. Öğrencilerin bilgisayar kullanım düzeyleri ve internet kullanım düzeyleri ile etik olmayan bilgisayar kullanım davranışları ölçeğine ilişkin görüşlerinin aritmetik ortalama puanları ve standart sapmaları dikkate alınarak Kruskal Wallis H Testi yapılmıştır.

BULGULAR

  • Kendine ait bilgisayarı olan öğrencilerin ortalamalarının kendine ait bilgisayarı olmayan öğrencilerden daha yüksek olduğu görülmektedir.
  • Öğrencilerin bilişim teknolojilerini etik dışı kullanımları ile bilgisayar kullanım düzeyleri arasında fikri mülkiyet ve toplam puan boyutlarında p≤0,05 düzeyinde istatistiksel olarak anlamlı fark olduğu görülmektedir.
  • Öğrencilerin bilişim teknolojilerini etik dışı kullanımları ile internet bağlantısına sahip olup olmama durumları arasında p≤0,05 düzeyinde istatistiksel olarak anlamlı fark olduğu görülmektedir.
  • Öğrencilerin bilişim teknolojilerini etik dışı kullanımları ile internet kullanım düzeyleri arasında p≤0,05 düzeyinde istatistiksel olarak anlamlı fark olduğu görülmektedir.

TARTIŞMA VE SONUÇ

  • Araştırma sonuçlarına göre öğrencilerin bilişim teknolojilerini kullanım davranışları kişisel bilgisayara sahip olup olmama durumlarına göre toplumsal etki, bilgi doğruluğu, fikri mülkiyet ve güvenlik-kalite faktörleri açısından anlamlı bir farklılık göstermiştir. Buna göre her dört faktör için de kişisel bilgisayara sahip olmayan öğrenciler, kendine ait bilgisayarı olanlara göre daha etik görüş bildirmişlerdir. Bu durumun, kendine ait bilgisayarı olan öğrencilerin, bilgisayar başında daha çok vakit geçirmelerinden kaynaklanabileceği düşünülebilir. Buna ek olarak bilgisayar kullanım düzeyini “Çok iyi” olarak ifade etmiş olan öğrenciler bilişim teknolojilerini en etik dışı şekilde kullanmaktadırlar.
  • Öğrencilerin bilişim teknolojilerini kullanım davranışları kaldıkları yerde internet bağlantısı olup olmama durumuna göre bütün faktörler açısından anlamlı bir farklılık göstermiştir. Buna göre, kaldığı yerde internet olmayan öğrenciler, olanlara göre daha etik görüş bildirmiştir. Bu durum kaldığı yerde internet bağlantısı olan öğrencilerin internet üzerinde daha uzun zaman harcamalarından kaynaklanıyor olabilir.
  • Araştırmanın bir diğer bulgusu da bunu destekler niteliktedir. Çünkü öğrencilerin bilişim teknolojilerini kullanım davranışları internete haftalık bağlı kalma sürelerine göre fikri mülkiyet faktörü açısından anlamlı farklılık göstermiştir. Buna göre; öğrencilerin bağlı kalma süreleri arttıkça bilişim teknolojilerini etik dışı kullanımları da artmaktadır.
  • Benzer şekilde öğrencilerden internet kullanım düzeylerini “çok iyi” olarak belirtenlerin, “Hiç bilmiyorum”, “düşük”, “orta” ve “iyi” olarak belirtenlere göre bilişim teknolojilerini daha etik dışı amaçlarla kullandıkları sonucuna varılmıştır. İnternette etik dışı eylemlerde bulunmak belirli düzeyde internet kullanım bilgisiyle mümkündür. İnternet kullanım düzeyi arttıkça, etik kullanımın azalması bu şekilde yorumlanabilir.

ÖNERİLER

  • Günümüzde öğrencilere okulöncesi düzeyden lisansüstü düzeye kadar hemen her eğitim kademesinde bilgisayar içerikli dersler verilmektedir. Ancak bilgisayar ve internet etiği ile ilgili herhangi bir ders verilmemektedir. Bu da öğrencilerin bilgisayar ve internet kullanmayı öğrenmelerini sağlamakta ancak bu imkanları etik olarak kullanmalarını sağlamak noktasında yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle bilişim teknolojileri eğitimi verilirken, bilişim teknolojilerinin etik kullanımı ile ilgili eğitim de verilmelidir.

  • Eğitim programlarına etik konulu dersler konulmalı, bilgisayar içerikli derslerin müfredat programlarına bilgisayar ve internet etiği ile ilgili konular eklenmelidir. Benzer şekilde eğitim fakültelerinde öğrenim görmekte olan öğretmen adaylarına da bilişim teknolojileri etik kullanım eğitimi verilmelidir. Böylece öğretmenler ve idareciler bu konuda öğrencilere daha iyi rol model olacaklardır.
  • Ancak bilgisayar ve internet etiği eğitimi konusunda sadece öğretmen ve idareciler sorumlu değildir. Günümüzde çocuklar neredeyse üç yaşından itibaren bilgisayar ve internet üzerinde zaman geçirmeye başlamaktadır. Burada ailelere de önemli görevler düşmektedir. Görevden kasıt, çocuk ve gençlerin bilgisayar ve internet kullanımlarını yasaklamak veya kısıtlamak değil, onları bu teknolojileri etik ilkeler çerçevesinde kullanmaya yönlendirmektir.
  • Etik ilkeleri de sadece bilişim teknolojileri etiği ile sınırlandırmamak gerekir. Çocuklara ve gençlere hem ebeveynleri hem de öğretmenleri tarafından genel etik değerler verilmeli ve günlük hayatta da ahlaki tavırlar sergilenerek onlara iyi örnek olunmalıdır.
  • Bilişim teknolojileri etiği, başta aile ve okul olmak üzere toplumun bütün kurumlarını ilgilendirmektedir. Bu sebeple bu teknolojilerin etik kullanımını teşvik etmek amacı ile vakıflar, dernekler açılabilir, mevcut vakıf ve derneklerin çalışmaları daha fazla desteklenebilir, bu konuda çeşitli kampanyalar düzenlenebilir ve etik dışı kullanımları önlemek adına hukuki yaptırımlar artırılabilir.

  • Bu ve benzeri araştırmalar, nitel verilerle desteklenebilir veya salt nitel verilerle yürütülebilir ve faklı kademe ve okullarda öğrenim görmekte olan başka öğrencilere, öğretmenlere, idarecilere, öğretmen adaylarına, akademisyenlere, hatta toplumun farklı kurum ve kuruluşlarındaki çalışanlara uygulanarak daha geniş kapsamlı çözüm ve öneriler üretilebilir.

 

İNCELEME SONUÇLARI VE ÖNERİLER

  • Araştırmanın üzerinden geçen 13 yıl sürede bulguların değişip değişmediğinin tespit edilmesi amacıyla araştırma tekrar yapılmalıdır.
  • Benzer sonuçlar çıkması durumunda:
  • Öğrencilerin bağlı kalma süreleri arttıkça bilişim teknolojilerini etik dışı kullanımının artmasının sebebi bir şeyleri yanlış öğrenmeleri olabilir, bu yüzden makalenin de önerdiği gibi etik ile ilgili ders sayısı arttırılmalı, aileler etik ilkeler ile ilgili bilinçlendirilmeli, hukuki yaptırımlar arttırılmalıdır.
  • Reklam ve benzeri araçlar ile kamu; etik, bilişim etiği ve cezaları konusunda bilinçlendirilmelidir.
  • Yeni bir internet ya da bir internet sitesi oluşturulabilir. Buraya katılabilmek için T.C. kimlik numarası gibi özel bilgiler gerekmelidir. Böylece burada suç işleyenlerin tespiti daha kolay olacak ve caydırıcılık artacaktır. Gerekirse diğer internet ya da internet siteleri yasaklanabilir.


  

Bu eser Creative Commons Atıf-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.