İÇİNDEKİLER

  • Giriş
  • Bilişim kavramı ve bilişim devrimi
  • Bilişimin Toplumsal ve Yönetsel Alanlardaki Kriminal Etkileri
  • Bilişim suçları ve toplumsal etkilerini incelemek adına örnek olaylar.

                1) Dijital şiddet mağduru bir kadın anlatıyor!

                2) Bilişim suçları uzmanı bile dolandırıldı!

  • Sonuç
  • Kaynakça

Giriş

Bu yazıda ,Bilişim kavramı nedir ? Bilişim sektörünün hızla gelişmesiyle gerçekleşen bilişim devriminin , sonuçlarıyla beraber artan bilişim suçlarının toplum ve yönetsel alanlardaki kişileri etkileme düzeyi üzerinde durulmuştur. ve bu araştırma örnek olaylarla desteklenmiştir.

Bilişim Kavramı ve Bilişim Devrimi

Tüm dünyada belgeleme tekniğinin gelişmesiyle birlikte bilişim, ayrı bir disiplin olarak kabul görmüştür. Bu kabul ile birlikte bilişim kavramı, insanların teknik, ekonomik, mali, sosyal, kültürel, hukuksal veya toplumsal yaşamın benzeri birçok alanında sahip oldukları verilerin saklanması, saklanan verilerin elektronik olarak işlenmesi, organize edilmesi, değerlendirilmesi ve yüksek hızlı veri, ses veya görüntü taşıyan iletişim araçları ile aktarılması anlamında kullanılmaktadır (Erdağ,2010). Bu haliyle bilişim, insanoğlunun teknik, ekonomik ve toplumsal alanlardaki iletişiminde kullandığı ve bilimin dayanağı olan bilginin, özellikle elektronik makineler aracılığıyla düzenli ve rasyonel şekilde işlenmesi bilimi olarak da tanımlanabilir (Akarslan,2012). Sözlük anlamıyla devrim; belli bir alanda hızlı, köklü ve nitelikli değişikliktir (TDK, Türk Dil Kurumu). Devrim bazen sadece onu yaratan toplumun içerisinde etkili olabileceği gibi bazen de küresel düzlemde radikal değişikliklere yol açar. Örneğin Fransız Devrimi, oluşturduğu felsefe ve düşünce sistematiği ile tüm dünyayı etkilemiş; yönetim, özgürlük ve insan hakları gibi alanlarda yeni boyutlar ortaya koymuştur. 1980’li yıllarda mikro bilgisayarların geliştirilmesi ve bilgisayar sistemlerinin internet ile birbirine bağlanıp kullanımlarının yaygınlaşmasıyla birlikte insanoğluna küresel bir iletişim kapısı açılmıştır. Bilgisayar ve internet ile birlikte gelişen bilişim alanının, toplumlara, bireylere ve ekonomi anlayışına kazandırdığı farklı boyut ve oluşturduğu radikal değişim sürecinin devrim niteliğinde olduğu söylenebilir. Bu sürece rahatlıkla “bilişim devrimi” denilebilir (Alaca,2008). Teknoloji devriminin somut olarak görüldüğü 1970 ve 1980’li yıllar iki kutuplu bir dünya düzenine şahit olmuştur. Bu dönemin önemli  ülkeleri silah sanayi ve uzay teknolojileri alanında yarışmışlardır. Bu yarışta kendine avantaj sağlamak isteyen ülkeler bilişim ve teknolojilerini kullanarak bu alanda hızlı bir ilerleme kaydetmişlerdir. Telekomünikasyon ve bilgi işlem teknolojilerindeki hızlı seyreden gelişmeler anında haberleşmeye ve verilerin anında iletimine imkân sağlamıştır. Oluşturulan iletişim ağı sayesinde sesli, görüntülü ve yazılı veriler her noktaya dijital olarak ulaştırılabilmiştir. Bugün kablosuz teknoloji ile daha ergonomik bir yapıda yararlanılabilen internet sistemi ile iletişim ağı tüm dünyaya yayılmıştır (Atasoy,2007). İnsanın, bilgiyi saklama, paylaşma ve ona kolayca ulaşma arzusu ve gereksiniminden ortaya çıkan internet, birçok bilgisayar sistemini TCP/IP protokolüyle birbirine bağlayan ve hızla büyüyen küresel bir iletişim ağıdır. Diğer bir ifadeyle, değişik bilgisayarların ortak bir dil çerçevesinde birbirlerine elektronik olarak bağlanması (Network) suretiyle, insanların bilgi paylaşımına imkân veren küresel bir ağdan ibarettir (İç İşleri Bakanlığı,2006). Bu küresel ağ bugün itibariyle dünyanın farklı pek çok yerindeki milyarlarca bilgisayarı birbirine bağlamaktadır (Tekeli,2011). Bilişim teknolojilerinden olan bilgisayar ve internet sayesinde insanlığın bilgiye ulaşması kolay, ucuz, hızlı ve güvenli bir hal almıştır (İç İşleri Bakanlığı,2006). Bilgi güçtür ilkesinden hareketle, bilgi ve bilgiye dayalı gelişmelerin tarihin her döneminde toplumları üstünlük sağlamıştır. Günümüzde, toplumlar, onları üstünlük anlamında ayıran nitelikli bilgi bilişim alanında yoğunlaşmamış ise o toplumun gelişmişliğinden söz edilememektedir. Bilişim teknolojilerini üreten az sayıdaki ülkenin üretemeyen toplumlara nazaran üstünlük sağladığı rahatlıkla söylenebilir (Ege,2008). Bilişim teknolojilerinin gelişmesi ve özellikle bilgisayar ile internet teknolojilerinin bulunup yaygın şekilde kullanılmaya başlamasıyla birlikte toplumların ekonomik, sosyal, kültürel ve hukuksal yaşamlarında köklü değişiklikler meydana gelmiştir. Bu değişiklikler çok hızlı, nitelikli ve devam eden değişikliklerdir. İnsanoğlu bilişim teknolojileri ile birlikte artık dünyanın öbür ucundaki herkesle iletişim kurabilmekte, dünyanın öbür ucundan mal ya da hizmet satın alabilmekte ve hatta eğitim, sağlık, adalet, güvenlik gibi alanlara dair hizmetleri bu kanaldan sağlayabilmektedir.

Bilişimin Toplumsal ve Yönetsel Alanlardaki Kriminal Etkileri

Bilişim devriminin bir parçası olan bilişim teknolojilerinin ve özellikle internetin yaygın kullanımı, bireysel ve toplumsal yaşamda büyük etkiler doğurmuştur. Bilişim teknolojileri bugün tıp, ekonomi, eğitim, iletişim, ticaret, adalet, güvenlik ve bunun gibi birçok alanda kullanılmakta ve yeni alışkanlıklar ortaya koymaktadır. Bu yeni yaşam şekli de kuşkusuz her alanda olumlu ve olumsuz olmak üzere etkilerini gün yüzüne çıkarmıştır. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin insanoğluna sağladığı birçok faydalarla birlikte yeni suç tipleri yarattığı ve suç işleme imkânı sağladığı hususu da unutulmamalıdır. Bu suçların tespiti ve engellenmesi bilişim sektöründeki sınırlılıkları oldukça kısıtlı olmasından dolayı zordur.  Bilgisayar teknolojisinin hızla gelişmesi, boyutunun küçülmesi ve maliyetinin azalmasıyla birlikte kullanıcı sayısında büyük bir artış yaşanmıştır. Bilişim teknolojilerinin gelişimine paralel olarak her geçen gün yeni suç işleme araç ve yöntemleri ortaya çıkmaktadır. Yeni ortaya çıkan suç işleme yöntemlerine karşı önlemler alındığı anda, daha gelişmiş ve farklı birsuç işleme yöntemi ile karşı karşıya kalınmaktadır. Teknolojide yaşanan gelişmeler suçun işleniş yöntemlerinin, araçlarının ve çeşitlerinin sürekli gelişimine ve değişimine neden olmaktadır. Özellikle internet; uyuşturucu ticareti, insan kaçakçılığı ve terör gibi organize suç faaliyetleri açısından iletişim aracı olma, bilgi kaynağı sağlama, eleman kazanma, propaganda yapma ve finansal servis aracı olma gibi nitelikleriyle kolaylıklar sağlamaktadır. Kolluk güçlerinin tespitlerine karşı önlem olarak e-posta, anlık mesajlaşma, internet telefonu gibi internet iletişim araçlarının anonimlik sağladığının fark edilmesi, bu teknolojileri organize suç örgütlerinin kullanımına açmaktadır .İnternetin her kurum ve kuruluş için vazgeçilmez bir araç olmasıyla birlikte resmi kurum ve kuruluşların bilgisayarları bu ağa bağlanmış durumdadır. Bu sebeple suç işlemeye meyilli kişilerin hedefi haline gelmişlerdir. Örnek vermek gerekirse bugüne kadar güvenliği en üst seviyede tutan kurumlar arasında bilinen Amerika Bileşik Devletleri Savunma Bakanlığı (Pentagon), NATO, NASA ile bazı askeri ve endüstriyel araştırma laboratuvarlarının bilişim sistemleri bilgisayar korsanlığı eylemlerinin kurbanı olmuştur. Şirketin ana sunucularına girilmesi sonucu kullanıcılar iki gün boyunca Microsoft’un sitelerine giriş yapamamışlardır. Türkiye’de de 2010 yılında ortaya çıkan ÖSYM’nin yaptığı çeşitli sınavlarda soru ve cevaplarının bilişim sistemleri aracılığıyla elde edilip para karşılığı satıldığı iddiaları önemli bir örnek oluşturmaktadır  Bilişim suçlarının failleri açısından daha fazla koruma altında olan büyük şirketler ve sistemlerle uğraşmaktansa, bireysel kullanıcıların hedef alınması daha kolay gözükmektedir. Bir bilişim sisteminin etkisiz hale getirilmesi o teknolojiye hâkim olmayı gerektirmektedir. Dolayısıyla bu gereklilik, suçluları daha kolay olana yöneltmekte ve daha çok kullanıcılara yönelik tuzaklar hazırlatmaktadır. Depolama, işleme ve iletme imkânı veren bilişim sistemleri yoğun şekilde bilgi barındırmaktadır. Bu bilgi yoğunluğu birçok kolaylık sağlarken bir yandan da bilişim sistemlerinin zayıf yanı olarak karşımıza çıkmaktadır. Büyük miktarda bilginin toplanması ve bilgi-işlem sırasında yapılan hatalar, bu bilgilere ulaşmak ve bu hatalardan istifade etmek isteyenler için bulunulmaz bir fırsat olmaktadır. Yine bilgi yoğunluğu, muhtemel saldırılara karşı riske edilen bilgi miktarı ve bilginin niteliği açısından da tehlike arz etmektedir. Bilişim sistemlerinin bilgi saklama kapasiteleri çok yüksektir. Bilgiyi saklama maliyeti çok düşük olmasına rağmen bilgiye erişim çok hızlı şekilde gerçekleştirilebilmektedir. İçeriğindeki veriler üzerinde hiçbir iz, silinti ve kazıntı bırakmadan değişiklik yapabilme olanağı bulunmaktadır. Bilişim sistemlerinde yoğun şekilde bilgi saklanabilmesi, bilgilerin yenidenderlenebilmesi ve bilgilerin elektronik ortamda iletilebilmesi gibi özellikler suç yaratıcı faktörler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun yanında bilişim sistemlerindeki kontrol mekanizmasındaki eksiklikler de suçun işlenmesini kolaylaştırmaktadır. Saklama, iletme ve işleyebilme noktasında elde edilen hız, saldırılara karşı her zaman avantaj sağlayamamaktadır. Bilişim sistemlerinin verilen komutları hiçbir sorgulamaya tabi tutmadan uygulaması nedeniyle, mantık dışı ve dolandırıcılık içeren komutları fark edememektedir. Komutların insan yerine bilgisayardan geldiğinde bilgisayarın hata yapmayacağına olan inanç yüzünden bunlara daha fazla güvenilmesi, para transferlerinin çok uzak mesafelerde, çok kısa sürelerde ve çok büyük miktarlarda yapabilmesi de bilişim sistemlerinin zayıf yanları arasında gösterilebilir. Suçların anonim şekilde işlenmesine olanak tanıması hususu da bilişim sistemlerinin bir diğer zayıf yanı olarak ortaya çıkmaktadır. Bu sistemlerde işlenen suçlarda mağdurun çoğu zaman belli olmaması, suçun sisteme karşı işlenmesi söz konusudur. Fail kimin malını aldığını bilmemekte, mağdur sistem olarak gözükmektedir. Bu durum ise failin tespitinde sorunlarla karşılaşılmasına neden olmaktadır. Bilişim suçlarının mağduru bazen bir kişi, bazen bir kurum, bazen ise toplumun tamamı olabilmektedir. Mağdurun belirlenmesi noktasındaki sıkıntılar da bilişim suçlarının anonim işlenme özelliğini güçlendirmektedir. Bilişim suçlarını diğer suçlardan ayıran kimi özellikler şu şekilde sıralanabilir; zaman veya yer ile sınırlı olmadan meydana gelmesi, kolayca tanımlanabilecek sınırlara sahip olmaması, ülke ve yargı sınırlarını aşması, kanunlaştırma ve delillendirmenin güç ve dikkate değer teknik bilgi gerektirmesi, bu alanda suç tanımlarının tam manasıyla yapılamamış olması. Bilişim suçlarını işleyenlerin genel olarak 20-30 yaşları arasındaki gençlerden oluştuğu gözlemlenmiştir. Bunun yanında faillerin genel itibariyle erkeklerden oluşan teknik bilgi düzeyi yüksek kişiler olduğu tespit edilmiştir. Bazı duygusal ve psikolojik sebeplerin de bu kişileri bilişim suçu işlemeye ittiği yapılan çalışmalarla ortaya çıkarılmıştır. Amerika’da yapılan çalışmalar bilişim suçları faillerinin normal insanlara nazaran daha uyanık, sabırsız, çabuk motive olan, cüretkâr, maceraperest ve teknolojik iddialaşma içinde bulunan kişiler olduğunu ortaya koymuştur. Yakalanma riskinin çok az olması, bilişim suçunun sonucunda çok yüksek kazancın kolay ve risksiz olarak temin edilmesi, bilişim suçlarınınyeni suç tipleri olması nedeniyle gerekli kanun ve düzenlemelerin eksik ve yetersiz olması bilişim suçlarının faillerini cesaretlendiren hususlardır. Bazen fiillerinin deşifre olunmaması için ihbar edilmeyeceğinden, bazen ise bu fiilleri karşılayacak ceza normunun bulunmamasından cesaretle, bilişim suçlarının failleri eylemlerinin yaptırımsız kalacağına güvenle hareket etmektedir. Bilişim suçlarının failleri suç sayılan eylemlerinin haksızlık içeriğinin bulunmadığını düşünebilmektedirler. Örneğin Türkçe karşılığı bilgisayar korsanları olarak kullanılabilecek olan hackerlar; “Sistemlere, donanıma ve bilgisayarlara erişim kısıtlanamaz. Bireyler, bir sistemin, teknolojinin nasıl işlediğini öğrenmekte özgürdürler.” “Bilgi özgürdür. Bilginin üretilmesi, üretilen bilginin yaygınlaştırılması üzerinde bir kısıtlama kabul edilemez.” “Otoriteye güvenmeyin. Baskı her zaman otoriteden kaynaklanır. Güç tek bir noktada toplanmamalıdır.” “Eserleriniz, yaptıklarınız, başarınızı sizi değerli kılar. Her değerlendirme geçersizdir.” “Bilgisayarlar kullanılarak güzel ve iyi şeyler yapılabilir.” “Bilgisayarlar yaşamınızı olumlu yönde geliştirir.” şeklinde etik kurallar benimsemişlerdir. Bu etik değerlerden de anlaşılacağı üzere, bir bilgisayar korsanı için belli kurallar dâhilinde hack eyleminin haksızlık içeriği olamaz. Oysa hack eylemi çoğu ülkenin ceza mevzuatında suç olarak tanımlanmış durumdadır. Yapılan araştırmalar bilişim suçlarının faillerinin genel olarak; işten çıkarılma veya işteki çeşitli hoşnutsuzluklar, politik amaç gütmeleri, sadece eğlenmek istemeleri, cinsel tatmin isteği, ciddi psikolojik rahatsızlıklar, öfke ve intikam alma duygusu , mali zorluklar ve para sağlama isteği, bilgisayarı aşabilme duygusu (operatör makine ilişkisinden kaynaklanan sorunlar da dahil) sebepleriyle suç işlediklerini göstermektedir. İşlenen bilişim suçlarının %95’lere varan kısmı mağdurların kamuoyundan saklanmak istemeleri nedeniyle gün yüzüne çıkmamaktadır. Özellikle şirket seviyesinde işlenen bilişim suçları kolluk araştırması yüzünden ticari sırların ortaya çıkması ya da prestij kaygısı gibi sebeplerle kamuoyundan saklanmaktadır. Bunun yanında mağdur şirketlerin küçük zararları olağan olarak kabul eden ticari yaklaşımları da bilişim suçlarının açığa çıkmasını engelleyebilmektedir. Endüstriyel casusluktan terör eylemlerine kadar her alanda kullanılabilen bilişim araçları, kişilerin mahrem alanlarına dair de bir tehdit unsuru haline gelmiştir. Birçok ünlü siyasetçi, oyuncu, sporcu, sanatçı ya da sıradan insanın mahrem alanına dair görüntüler rahatlıkla internet ortamında milyonların önüne serilebilmektedir. Örneğin 2014 yılında birçok Hollywood yıldızının uygunsuz fotoğrafları bilgisayar korsanları tarafından“iCloud” isimli veri depolamaya yarayan bilişim sistemine girilerek elde edilmiş ve 4Chan sitesinde yayınlanmıştır. Bilişim suçlarının işlenmesi noktasında truva atı, bukalemun, yerine geçme, mantık bombaları, artık depolama, gizli dinleme, bilgi aldatmacası, salam tekniği, süper darbe, ağ solucanları, virüsler, spam iletiler ve phishing (kimlik avı) gibi yol ve yöntemler geliştirilmiştir. (Koçak,2017)

BİLİŞİM SUÇLARININ TOPLUMSAL ETKİLERİNİ İNCELEMEK ADINA ÖRNEK OLAYLAR

 

Dijital şiddet mağduru bir kadın anlatıyor: ‘Adıma 40 sosyal medya hesabı açıldı’

“Dijital şiddet (diğer şiddet türlerinden) daha kötü inanın. Ben o adamın beni dövdüğünü saklayabildim. İki gün odadan çıkmadım, yüzüm iyileşti. İnsanlar duymadı. Bir acıyı, bir rezilliği kendi kendinize yaşamak var, bir de toplumla yaşamak var. Dijital şiddette benimle beraber herkes dahil oldu, herkes acı çekti.”

Bunlar internet üzerinden hakaret, iftira ve tehditlere, yani dijital şiddete maruz kalan genç bir kadının sözleri.

Begüm (gerçek ismi değil), 20’li yaşlarının ortasında. Son 3 yıldır eski erkek arkadaşının dijital şiddetiyle yaşıyor. Davası sürüyor. (ŞİMŞEK, 2020) . (Şimşek,2020)

 

 

Bilişim suçları uzmanı bile dolandırıldı!

Ortam Sanal Suç Gerçek’ isimli kitabın yazarı Bilişim Suçları Uzmanı İsa A.’nın ATM’ye koyulan düzenekle kredi kartı bilgilerini ele geçiren kişiler, A.’nın hesabından 3 bin 450 TL çekerek kayıplara karıştı.

Bir bankadan işlem yapmak için ATM’ye giden İsa A.’nın kredi kartı, dolandırıcılar tarafından ATM’ye yerleştirilen sahte düzenekle kopyalandı i.A.’nın şube çalışanlarına, neden kartına el konulduğunu sorması üzerine gerçeğin ortaya çıktığı öğrenildi. 4 Ekim 2015 günü dolandırıcıların i.A.’nın hesabından 2 defa bin 500 TL’yi kendi hesaplarına havale ettikleri, 450 TL’yi de nakit çekerek ortadan kayboldukları bankaca tespit edildi. Bunun üzerine davacı ve şikayetçi olan İsa A.’nın ,yaşanan mağduriyet karşısında şaşkınlığını gizleyemedi.İ. A.’nın bankanın “Hesabınızdan çekilen ücreti birkaç gün içinde tekrar hesaba yatıracağız” beyanıyla bankadan ayrıldı. İ.A.’nın, “Bankada görevlilerin yaptığı açıklamaya göre, Pazar günü şubenin ATM’sine sahte düzenek kurulmuş. Onlarca insanın kredi kartı kopyalanmış. Banka yetkileri bile profesyonelce gerçekleştirilen bu sahtecilik karşısında hayretler içindeler. Kim olsa fark edemezdi. Olayla ilgili savcılığa suç duyurusu yapıldı” dedi.

BEN BİLE BÖYLE BİR MAĞDURİYET YAŞAYABİLİYORUM

İsa A, “Girdiğim duruşmalarda kredi kartı kopyalayan binlerce dolandırıcının ifadesini aldım. Adalete teslim ettim. Binlerce sanayici ve iş adamına siber suçlar konusunda eğitimler verdim. Sahte düzenek kurulmuş bir ATM’yi anında fark ederim. Buna rağmen ben bile böyle bir mağduriyet yaşayabiliyorum. Her seminerimde belirtiyorum. Günümüzde hırsızlar evlere artık kapı, pencere yerine ekrandan giriş yapıyorlar. Profesyonelce davranıyorlar. Hiç kimse kendini yüzde yüz güvende hissetmesin. Bankalar da bir banka işlem hareketinde müşterilerine kısa mesaj çekerek anında bilgi vermeli. Olaydan 3 gün sonra tesadüf eseri haberim oldu. Bu yaşanan olay aslında başlı başına bir ders niteliğinde. Antalya Kitap fuarında ‘Ortam Sanal Suç Gerçek’ isimli eserimin imza gününe gidecekken böyle bir olayın yaşanması bir trajedi” diye konuştu. (İHA,2015)

Sonuç

Bilişim teknolojilerini,dünyaya yön veren lokomotif devletlerin savunma sanayisinde ve haberleşme teknolojilerinde sık sık kullanmasıyla beraber hızla gelişim gösteren bir sektördür. Bu gelişmenin hızı bilişim devrimini başlatmıştır bilişim devrimiyle beraber hızla yayılan bilgisayarlar hemen hemen herkesin kolayca eriş sağlayabileceği teknolojik cihazlar haline gelmiştir . Bu durum bilgisayarların kötü niyetli kişilerin elin  geçmesiyle yeni bir suç işleme ortamı ortaya çıkarmıştır. ve bu ortamda işlenen suçların genelde anonim kişiler tarafından işlenmesi ve hatta mağdur kişininde anonim olması bilişim sektörüne toplum tarafından kaygıyla yaklaşılmaya  başlanmıştır. Bu suç ortamında mağdur durma düşmemek için oldukça dikkatli davranılmalı kişisel bilgilerinizi dikkatli bir şekilde korumalısınız.

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAKÇA

  1. Erdağ, Ali İhsan. 2010. “Bilişim Alanında Suçlar (Türk ve Alman Hukukunda)”, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, S: 2, s.275-303.
  2. Akarslan, Hüseyin. 2012. Bilişim Suçları, Seçkin Yayıncılık, Ankara.
  3. tdk.com.tr (TÜRK DİL KURUMU web sitesi)
  4. Alaca, Bahaddin. 2008. Ülkemizde Bilişim Suçları ve İnternetin Suça Etkisi (Antropolojik ve Hukuki Boyutları ile), Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Ankara.
  5. Atasoy, Fahri. 2007. “Kültürler Üzerinde Bilişim Devriminin Etkileri”, Modern Türklük Araştırmaları Dergisi, C: 4, S: 2, s. 163-178.
  6. İçişleri Bakanlığı. 2006. wwwe…, Arem Yayınları, Ankara. İsmail Tulum. 2006. Bilişim Suçları ile Mücadele, Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.
  7. Tekeli, Ömer. 2011. “Bilişim Suçlarıyla Mücadelede Polisin Yeri”, Sayder Dış Denetim Dergisi, S. 2011 Temmuz-Ağustos-Eylül, s.183-192.
  8. İçişleri Bakanlığı. 2006. wwwe…, Arem Yayınları, Ankara. İsmail Tulum. 2006. Bilişim Suçları ile Mücadele, Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.
  9. Ege, Göknur Bostancı. 2008. “Dijital Ayrım”, Ege Üniversitesi Sosyoloji Dergisi, S: 19, s. 43-57.
  10. Koçak, Hüseyin Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi / Cilt: 19, Sayı: 1, Haziran 2017, 137- 152(Toplumsal ve Yönetsel Alanda Bilişim Teknolojilerinin Kriminal Etkileri) Hüseyin KOÇAK – Ali Nazmi DANDİN DOI NO: 10.5578/jss.57198 Kabul Tarihi:16.05.2017
  11. BBC Türkçe (https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-52834286) Berza Şimşek 28 mayıs 2020
  12. İHA (https://www.iha.com.tr/haber-bilisim-suclari-uzmani-bile-dolandirildi-501940/) 08 ekim 2015
  13. öne çıkan görsel= Photo by Selim GAYRETLİ with photo creator applications

Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Atıf-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.