İçindekiler

Özet

Eğitimin Niteliğinin ve Yapısının İnsanlığın Bu Gününü ve Geleceğini Etkilemesi

Eğitimin İnsan Davranışını Değiştirme Amacı Gütmesi

Etik Lider: Öğretmen

Öğretmenin Ödevi: Etkili Öğretim

Eğitim-Öğretim Sürecinde İnsan Davranışını Değiştirmek Amacı ile Çeşitli Yöntemler Kullanılması

Eğitim Programının İçeriğine Nasıl Karar Verildiği

Eğitim-Öğretimin Değerlendirme Boyutu

Eğitimcilerin Etik Tutumları

İlke 1: Öğrenciye Bağlılık

İlke 2: Mesleğe Bağlılık

Sonuç

Kaynakça


Özet

Her devlet kendi yurttaşlarına eğitim hizmeti sunmaktadır. Bireylere sunulan eğitim bireylerin bugününü ve geleceğini etkiler ve toplumun bugünkü halini değiştirebildiği gibi geleceğinin de şekillenmesine katkıda bulunur. Sunulan bu hizmetler yine eğitim sisteminden sorumlu makamlarca istendik hedeflere uygun yapılmaktadır. Sunulan eğitimlerin ve kazandırılmak istenen davranışların kim tarafından nasıl belirlendiği bir muammayken aklımıza eğitimde uyulması gereken tutumların neler olduğuna dair sorular oluşmaktadır. Şimdi eğitimde uyulması gereken etik tutumları, oluşan çelişkileri, çok uluslu devletlerin eğitim çıkmazlarını ve bir sürü soru işaretine cevap arayalım!

Eğitim insanı doğumdan ölüme kadar belli davranış örüntülerine uygun hale getirmeye çalışan bir süreçtir. Etik ise insanın hayata dair her anını ne yapmalıyım ya da nasıl yaşamalıyım gibi hem bireysel hem de toplumsal önem arz eden sorularına vermeye çalıştığı yanıttır. Eğitim ve etik arasında bu bağlamda zorunlu bir ilişki söz konusudur. Sokrates zorunlu olarak oluşan bu ilişkiyi “Kendini tanı” sözü ile ifade etmektedir.(Ergüden, 2003, 2) Buradan hareketle eğitim, yaşam boyunca süren “kendini tanıma ve hayatı anlamlandırma sürecidir.” Bu kendini tanıma ve hayatı anlamlandırma sürecinde de etik kaygılar ortaya çıkmaktadır.

Eğitim etkinliklerinin üzerinde durulması gereken dört boyutu bulunmaktadır. Bunlar; hedef, içerik, öğrenme-öğretme süreci ve değerlendirmedir. Hedef ”Niçin”,  içerik “Ne” öğrenme öğretme süreci “Nasıl” ve değerlendirme “Ne Kadar” sorularına cevap verir.

Eğitimin, öğrenme-öğretme sürecindeki uygulamaları incelendiğinde bir ulusun yurttaşlarını eğitme sorumluluğunu alan eğitim sistemleri, okullar ve eğitimciler eğitimin bu dört boyutla ilgili hal ve tavırlarında üzerinde düşünülmesi gereken ciddi problemlerin etik değerlendirmelerini yapmakla karşı karşıya kalmaktadırlar.


Aşağıda eğitim-öğretim alanında bazı tartışmalara yer verilmiştir.

Eğitimin niteliğinin ve yapısının insanlığın bu gününü ve geleceğini etkilemesi

Eğitim hem birey hem toplum merkezli bir yapıyı oluşturmaktadır. Bireylere sunulan eğitim hem bireyin bugününü ve geleceğini etkilerken hem de toplumun bugünkü halini değiştirebildiği gibi geleceğinin de şekillenmesine öncü olmaktadır. Bu anlamda bireylerin eğitimden ve eğitim olanaklarından yararlanabilme ya da eğitim haklarının ihmalleri konusunda eğitim etiğinin önemi oldukça büyüktür.


Eğitimin insan davranışını değiştirme amacı gütmesi

Her toplumun kendi eğitim sisteminde belirli hedef ve idealleri bulunmaktadır. Bu hedef ve idealler okul ve sınıf ortamında bireye pratik olarak bilgiyi öğrenme imkânı sunar. Bu amaçla sunulan her şey eğitim-öğretim kapsamı içinde yer almaktadır.  Eğitim bireylere kendi yaşantıları yoluyla istendik davranışlar kazandırma sürecidir. Bu tanımda bireylere istendik davranışların kazandırılmasından bahsedilmektedir.  Fakat bireylere kazandırılmak istenen davranışların kime göre istendik olacağı ya da hangi amaçlarla eğitim-öğretim yapılacağı şüphesiz etik bir tartışma olarak karşımıza çıkmaktadır.

Ballantin’e göre eğitimin hedef ve idealleri açısından bakıldığında homojen toplumlarda bu ideal ve hedeflerde görüş birliği vardır. Ancak heterojen toplumlarda, tartışmalar ve birbiri ile çelişen hedefler olabilmektedir.(Aydın,2016). Bu durumdan etkilenen de maalesef okullardır. Bu hedef ve idealler okulları yönlendirmekte ve okulların düzgün işlemesini sağlamaktadır. Fakat heterojen gruplarda bu durum baskın olan toplumun hedef ve ideallerine ulaşmak olduğundan okullarda verilen eğitim sadece toplumun bir parçasını yansıtarak diğer toplumların etkisini azaltıp görmezden gelmektedir.

Durum böyle olunca; eğitim sisteminde yetiştireceği yurttaşları kimin kararı ile nasıl yetiştireceği hakkında düşülen çelişkiler de tek başına bir etik çıkmaz oluşturmaktadır. Bu çıkmaz da gruplar arası çatışmayı arttırarak etik karar oluşturmada ciddi çatışmalara sebep olmaktadır.

Diğer yandan politika ve eğitim arasında engellenemez bir etkileşim bulunmaktadır. Bir ulusun geliştirmiş olduğu fikrin gücü politikanın gidişatını etkilerken, politikanın da vermiş olduğu kararlar eğitimi etkilemektedir. Eğitimde yapılan bir yenilikler rejimin gücünü arttırabilir ya da azaltabilir etkiye sahip olduğundan eğitimin gücü ve rejimin gücü aynı mekanizmayı etkileyen bir kaynak gibi görülmektedir.(Bilhan,1991) Daha doğrusu görülmekten çok dönüştürülmeye çalışılmaktadır.

Eğitim üzerindeki politik baskılar ve eğitimin politikaya olan katkısı eğitimdeki etik tartışmaları da beraberinde getirdiği için eğitim etiği açısından önemli yer tutmaktadır.


Etik Lider: Öğretmen

Öğretmen, okuldaki etik havanın kurulmasında bireyler için en temel unsurdur. Öğretmenler, aldıkları kararlarla sınıfın etik havasını oluşturur. Öğretmen okulda kalitesiz eğitim verilmesine göz yumuyorsa bu durum toplumun ve öğrencilerin aldatıldığı bir havanın oluşmasına sebep olur.

Etik liderlik; kaynakların doğru kullanılması, bireylere adil davranılması, etkili bir öğrenme ortamının sunulması, toplumsal gereksinimlerin karşılanması, öğrenci başarısı ve kendini gerçekleştirmelerinin sağlanması ve öğrenme sürecinde işbirliğinin sağlanması noktasında büyük rol oynamaktadır.


Öğretmenin Ödevi: Etkili Öğretim

Okulda Eğitim ve Öğretimin zayıf olması, iyi öğretmenlere, öğrencilere ve topluma zarar verir. Öğretimde ve eğitimde zayıf öğretmenler, öğrencilere zengin bilgilerin ve sağlıklı bir öğrenme ortamının sağlanmasını engeller. Öğretmenin başarısızlığı öğrenciyi yaşam boyunca olumsuz etkiler. Bu sorumluluğun bilincinde olmadan öğretmenlik yapan kişilerin öğrencilerde başlatıp tüm topluma bulaştırdığı bu kötü hastalık, toplumun gelişimi önünde zamanla daha da büyük bir engele dönüşecektir. Öğretmen, öğrencilerin gereksinimlerini de göz önüne bulundurarak eğitime yön vermelidir.

Eğitimde etiğin amacı; eğitimcilerin yaptıkları işlerin özünü kavrayarak öğrencilerin içinde bulunduğu toplumda saygın bir yer edinmeleri ve potansiyellerinin farkına varmalarının sağlanmasıdır. Bunun yanında bilginin değerini, araştırılmasını ve kazanılmasını sağlayan bir bilinç oluşturulması eğitimde etik için çok büyük bir yere sahiptir.


Eğitim-Öğretim Sürecinde İnsan Davranışını Değiştirmek Amacı ile Çeşitli Yöntemler Kullanılması

Eğitim – öğretim süreci, içinde bilimsel olarak desteklenen birçok yöntem ve teknik barındırmaktadır. Bu yöntem ve teknikleri kullanmasında da öğreticinin dayandığı bazı anlayışlar söz konusudur. Eğitim programının temel aldığı felsefi akımlara bağlı olarak derste seçilen yöntem ve teknikler bu akımlara göre şekillenmekte bu da okullarda kullanılan felsefi akımların eğitim-öğretim sürecinde oluşan farklılıkların ortaya çıkmasıyla sonuçlanmıştır.

Aslında eğitim-öğretim sürecinde etik değerlendirmelere yer verilmelidir. Fakat çoğu zaman öğretmenler ya da diğer eğitimciler veyahut pek çok kişi etik boyutu göz ardı etmektedir. Örneğin; her türlü eğitsel eylem ve işlemde sadece öğrencilerin yararının düşünülmesi, derslerde kullanılacak materyallerin ya da kitapların eğitsel ve etik açıdan öğrencinin yaş grubuna ve düzeyine uygun olması, öğretmenin sınıf içerisinde kullandığı sınıf yönetimi ve disiplin uygulamalarında etik bir anlayışın etkili olması, öğrencilerin ders performanslarını değerlendirirken öğrencilere adil ve eşit davranılmasını sağlayacak yöntem ve teknikler kullanması göz ardı edilen etik boyutunu düzeltici tavırlar olacaktır.

Okullar öğrencinin kendisini gerçekleştirmek için özgür ortamların sunulduğu, ilgi alanlarının engellenip baskıcı tutumlarla ezberci öğrenmeye zorlanmadığı, yaparak yaşayarak, etkin katılımla, hayata özgün bakış açıları geliştirebildiği bir mekân olması gerekirken;  öğrencinin ilgi ve isteklerinin reddedildiği, belli kalıplara konmaya zorlanan, şiddet unsurlarının sıkça karşılaşıldığı mekânlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durum da okulların, bireylere doğru davranışların kazandırıldığına olan inancını düşürmekte ve okulların sağlıklı insan yetiştirme potansiyelini ortadan kaldırmaktadır.

Bunun yanında okullar, demokrasi, insan hakları, özgürlük, sevgi, saygı ve hoşgörü gibi değerleri kazandıran ve bu kavramlara ilişkin tutumları pekiştiren kurumlar olması gerekirken şiddet ve körü körüne itaatin egemen olduğu kurumlar olarak anıldığından eğitim sistemi ve okulların amaç, yapı ve işlevlerinin etik bağlamda ciddi tartışmalara neden olmaktadır.

Ezberci eğitim, bireylerin zihinsel beceriler kazanmalarını ve yaratıcı, özgün fikirler ortaya koymalarını engellerken bireyin gelişimine uygun eğitim ortamlarının oluşturulması bir zorunluluk haline gelmiştir.


Eğitim programının içeriğine nasıl karar verildiği  

Bireylerin, ailelerin, toplumların okullardan beklentileri farlılık gösterebilir. Toplumdaki birey, grup veya ailelerin; toplum içindeki konumları veya bulundukları toplumsal sınıfa bağlı olarak okullardan ve eğitim sisteminden beklentileri de değişebilmektedir. Yani aynı toplum içerisindeki farklı kesimler için okuldan beklentiler de farklılık gösterebilir. Örneğin pek çok aile; çocuklarının eğitim görmesini isterken aynı zamanda bu öğrendiklerinin aile değerleriyle çelişmesini de istememektedir.

Eğitim sürecinde bireylere neyi ne kadar öğretileceği konusunda bir karara varılması ve bu kararında toplumdaki bireylere yarar sağlayacak şekilde oluşturulması da eğitimin “içerik” boyutundaki etik tartışmalarda ciddi bir yere sahiptir.

Bir ders programı planlanırken şu sorular sorulabilir:     

a) Öğrenciye hangi bilgi öğretilmelidir?

b) Hangi bilgi daha önemlidir ya da değerlidir?

c) Öğrenen kişi için en yararlı bilgiler hangileridir?

d) Öğrenilen bilgiler ne ölçüde gereklidir?

Bu şekilde sıralanabilecek sorularla vurgulanmak istenen programa ne tür bilgilerin eklenip ne tür bilgilerin programdan çıkarılması gerektiğidir. Bu şekilde bireyi ve toplumu ihtiyaç duyulan bilgilerle donatarak bireyin, toplumun ve evrenin de gelişimini sağlayacaktır.


Eğitim-Öğretimin Değerlendirme Boyutu    

Bir eğitimci eğitim-öğretim etkinliklerini planladığı gibi eğitim süreci ve sonrasında gerçekleştirmiş olduğu tüm etkinlikleri değerlendirmektedir. Bu değerlendirme; yansız, doğru ve etkili ölçme değerlendirme tekniklerini kullanılarak, ölçme aracının hatalardan arınık, güvenilir ve geçerli olmasına dikkat ederek sağlıklı ölçme ve değerlendirme sürecinin oluşturulması gerekmektedir. Bunun dışında eğitimcinin öğrenciye yönelik değerlendirme ve yönlendirme uygulamalarında öğrenciyi başarısızlığa iten ve eğitim standartlarını düşürmeye yönelik yürütülen politik sorunların sadece o öğrenci grubunu değil topluma ve gelecek nesillere de zarar verdiğini düşünmeli ve bu zararın ciddi boyutlara ulaştığı göz önünde bulundurulmalıdır. Okullarda yapılan bu değerlendirme sürecinde öğrencileri her türlü ayrımcılıktan uzak tutarak, yansız ve objektif bir şekilde değerlendirilmelerinin üzerinde dikkatle durulmalıdır.


Eğitimcilerin Etik Tutumları

Eğitim insan ilişkilerinin fazla olduğu ve insanların davranış değiştirmesini hedefle yen bir süreçtir. Bu süreci verimli olarak kullanmak ve amacına hizmet etmek için eğitimcilerin tutum ve davranışları büyük öneme sahiptir. Çünkü eğitimcilerin etik yükümlülüklerinin farkında olması ve bu yükümlülükleri gerçekleştirmek için yenilik ve gelişimler açık olması eğitim hizmetinin amacına uygun gerçekleşmesine olanak sağlayarak eğitimin niteliğini arttıracaktır.


İlke 1: Öğrenciye Bağlılık

Eğitimciler, bütün öğrencilerin toplumun saygıdeğer ve etkili bir üyesi olarak, kendi potansiyelinin farkına varmaları ve bu potansiyeli gerçekleştirmelerine yardım etmek için çaba gösterirler. Bu amaçla eğitimciler, değerli amaçların formüle edilmesi, bilginin değerinin anlaşılması ve kazanılması, araştırma merakının uyarılması için çalışırlar.

Bu yükümlülükleri yerine getirmek için eğitimciler:

1. Öğrenciyi, öğrenme sürecindeki bağımsız eylemlerinden makul olmayan gerekçelerle alıkoyamazlar.

2. Makul olmayan gerekçelerle, farklı bakış açılarına sahip öğrencilerin görüşme taleplerini geri çeviremezler.

3.  Öğrencinin gelişmesiyle ilgili materyali kasıtlı olarak gizleyemez ya da çarpıtamazlar.

4. Öğrencileri, öğrenim, sağlık ya da güvenliklerine zarar verebilecek koşullardan koruyacaklardır.

5. Öğrenciyi kasıtlı olarak mahcup edecek ya da küçük düşürecek davranışlara maruz bırakamazlar.

6. Öğrencilere, ırk, din, renk, milliyet, medeni durum, politik ya da dinsel inançlar, toplumsal ya da kültürel kimlik veya cinsiyete dayalı ayrımcılık yapamayacakları gibi, bu nedenlerle:

a. Hiçbir öğrencinin herhangi bir programa katılmasını engelleyemezler

b. Hiçbir öğrencinin yararlarına engel olamazlar

c. Hiçbir öğrenciye avantaj sağlayamazlar

7. Kişisel çıkarları için öğrencilerle profesyonel ilişkilerini kullanamazlar.

8. Öğrencilere ilişkin gizli bilgileri yasal gereklilikler olmadıkça ya da profesyonel hizmetlerce gerekmedikçe açıklayamazlar.


İlke 2: Mesleğe Bağlılık  

Eğitimcilik, halkın güven ve sorumluluğunu içeren ve profesyonel hizmet ve yüksek idealler gerektiren bir meslektir.

Bu inançla, eğitim mesleğinin kalitesi toplumu ve bireyleri doğrudan etkiler. Eğitimciler, mesleki kararların yerine getirilmesinde, mesleki standartların yükseltilmesi ve eğitim mesleğinin saygıdeğer kişileri cezbedecek koşullara ulaşmasını sağlayacak bir iklimin yaratılması için gerekli gayreti göstereceklerdir. Ayrıca mesleğin, gerekli nitelikleri taşımayan kişiler tarafından yerine getirilmesinin önlenmesinde yardımcı olacaklardır.

Bu yükümlülükleri yerine getirmek için eğitimciler:

1. Mesleki pozisyonlara başvurularda kasıtlı olarak yanıltıcı açıklamalarda bulunmazlar ve yeterlilikleri ya da nitelikleri ile ilgili dokümanlarda sahtecilik yapmazlar.

2. Mesleki nitelikleri ile ilgili yanlış bildirimlerde bulunamazlar.

3. Karakteri, eğitimi ya da diğer bakımlardan saygı duyulmayan ve niteliksiz olarak bilinen kişilerin mesleğe girmesine yardım edemezler.

4. Belli bir pozisyon için başvuruda bulunan birisinin mesleki yeterliliği için bile bile yanıltıcı açıklamalar yapamazlar.

5. Eğitimci olmayan bir kişinin yetkisiz biçimde öğretim yapmasına yardım edemezler.

6. Yasal ya da mesleki zorunluluklar dışında, meslektaşları ile ilgili olarak meslek içinde ulaştığı gizli bilgileri açıklayamazlar.

7. Bir meslektaşı hakkında yanlış ya da kötü niyetli açıklamalar yapamazlar.

8. Mesleki etkinlikler nedeniyle bir öğrenci hakkında edindiği gizli bilgileri, yasal ve mesleki zorunluluklar dışında başkalarına açıklayamazlar.

Öğretmenlerin ortak bir standartlar bütünlüğünde belli davranış ve ilkeleri kazanmaları, eğitimde istendik düzeylere ulaşılabilmesi için yapılması gerekenlerden birisidir. Bu ilkelerin eksikliği, eğitimin niteliği üzerinde kesinlikle olumsuz bir etkiye sebep olacaktır.


Sonuç

Eğitim için atılan her adım bir bireyin, bir toplumun hayatı hakkında alınmış bir karar demektir. Bu husus dikkate alınarak eğitimde planlanan iyileştirmeler adına yapılacak her düzenleme eğiticiyi, öğrenciyi ve eğitim sistemini önemsemek demektir. Toplum olarak bu etik ilkelere uygun tavırlar alınırsa şu an irdelemekte olduğumuz her sorunun üstesinden gelinir ve çıkılmaz sandığımız her çıkmaz bize çözümlenen basit bir sorun gibi görünür.


Yarınların toplumunu oluşturacak olan bugünün çocuklarına kattığımız her değer, dünyanın iyilik ormanına diktiğimiz birer tohum olacaktır.
– Ayşenur Demirbaş


Kaynakça

  1. Aydın, İ. ( 2016). Eğitim ve Öğretimde Etik. (8. Baskı). Ankara: PEGEM-A.
  2. Ergüden, Akın (2003). “Uygulamalı Etik Ne Tür Bilgi İçerir?”. 1. Ulusal Uygulamalı Etik Kongresi Kitabı. ODTÜ, Felsefe Bölümüm, 12-13 Kasım 2001.
  3. Bilhan, Saffet.(1991) Eğitim Felsefesi. Ankara: A.Ü. Eğitim Bilimleri Fakültesi Yayınları, No:164.
  4. Uzunlar, Irmak. (2016). EĞİTİMDE ETİK KURALLAR, https://slideplayer.biz.tr/slide/9028041, (Erişim Tarihi: 04.06.2020)
  5. İncesu, Erbay. (2015). ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNDE ETİK DEĞERLER, https://slideplayer.biz.tr/slide/2922366, (Erişim Tarihi: 04.06.2020)
  6. Photo by NeONBRAND on Unsplash