İÇİNDEKİLER
- Giriş
- Bilgi Toplumu
- Bilgi Toplumunun Özellikleri
- Bilgi Etiği
- Bilginin Etik Kullanımı
- Bilgi Edinme Özgürlüğü
- Kişisel Haklara Saygı
- Kaynakça Göstermek
- Telif Hakkı
- İnternet ve Etik
- Sonuç
- Kaynakça
Giriş
Ekonominin genelde bağlı olduğu alan tarih boyunca, zaman ilerledikçe değişiklik göstermiştir. Yerleşik hayata geçilmesiyle başlayıp gelişen tarım etkinlikleri “Tarım Toplumu”nu doğurmuş; makineleşme, fabrikalaşma gibi gelişmelerle, yani sanayi devrimi ile birlikte de “Sanayi Toplumu” kavramı ortaya çıkmıştır. Son dönemlerde hızla gelişen bilgi ve iletişim teknolojileri ise “Bilgi Toplumu” kavramının varlığına sebebiyet vermiştir (Kocacık,2003).
Bilgi Toplumu
Bilgi sektörünün ürünü olan mallar arasında bilgisayarlar, elektronik araçlar, elektronik haberleşme, reklam, eğitim, iletişimi geliştirme araştırmaları ve hizmetleri, sigortacılık, danışmanlık araştırma-geliştirme firmaları yer almaktaydı. ABD’nin 1977 yılındaki mali gelirinin yaklaşık yarısı bu sektörden elde ediliyordu. Bu nedenle yeni doğan bu toplumsal yapıya değişik adlar verilmiştir. Örneğin, Masuda ve Porat “Bilgi Toplumu” şeklinde bir adlandırma yapmıştır (Kocacık,2003).
Bilgi toplumunun farklı yaklaşımlara sahiptir. Öncelikle bilgi toplumu; yakın çağa damga vuran bilgi patlaması sonucu temel üretim faktörünün bilgi olduğu, bilginin işlenmesinde ve depolanmasında da bilgisayar ve iletişim teknolojilerini baz alan bir toplum yapısıdır. Ayrıca bir ülkedeki bilgi toplumu değerlendirmesi o ülkedeki Gayri Safi Milli Hasılanın kaçta kaçının bilgi sektörüyle doğrudan ya da dolaylı ilişkisine bakılarak yapılabilir (Tonta,1999).
Bilgi Toplumunun Özellikleri
- Sanayi toplumunda kullanılan insan ve makine gücü bilgi toplumunda yerini düşünce ve akıl gücüne bırakmıştır,
- Haberleşme bilgisayarın yaygın kullanımıyla hızlanmış ve daha kolay hale gelmiştir,
- Tüm dünyada üretilmekte olan bilgiye daha hızlı erişebilmek için bilgi ağları ve veri tabanları oluşturulmuştur,
- Eğitim sürekli hale gelmiş ve bireyselliği sağlanmıştır,
- Bilgi yoğun bir şekilde kullanılıyor ve üretiliyor ve bu bilgilerin aktarımı sağlanıyor,
- Sürekli yeni bilgilerin üretilmesine bağlı olarak nitelikli yayınların üretilmesi (Selvi,2011).
Bilgi Etiği
Bilgi toplumunda bilgiyi kullanma ve onu paylaşma önemli bir yer taşımaktadır. Bilgi etiği, bilgilerin yasal olarak nasıl kullanılması, kaynaklarının nasıl belirtilmesi konusunda bir yol göstericidir. Bilgileri kaynak göstererek kullanmak herkesin üzerindeki bir sorumluluktur (Kurbanoğlu, 2004).
Bilginin Etik Kullanımı
- Bilim ahlakının gereğidir,
- Bilginin asıl sahibini belirtir,
- Araştırmacının katkısını açıkça ortaya koyar,
- Çalışmanın güvenirliğini artırır,
- Çalışmanın derinliği konusunda fikir verir,
- Sunulan bilginin doğruluğunu destekleyen başka kaynaklar olduğunu gösterir,
- Denetim olanağı sağlar,
- Kullanılan kaynaklara erişim olanağı sağlar,
- Doğruluk,
- Yeterlilik (Kurbanoğlu, 2004).
Bilgi Edinme Özgürlüğü
Özgür insan, özgürce düşünebilen ve kanaatlerini özgürce ifade edebilen insandır. Düşünce özgürlüğünün temeli, bilgiye erişim özgürlüğüdür. Bunun ön koşulu da doğru, çarpıtılmamış bilgiye erişim hakkıdır. Bilgi edinme özgürlüğü adını verebileceğimiz bu hakkın yetersiz olduğu ülkelerde kamuoyunun sağlıklı oluşmadığı, demokrasi dışı rejimlerin kitle iletişim araçlarını kullanarak gerçeğe aykırı durumları kendi halklarına benimsettikleri görülmektedir. İşte bu nedenle, bu demokraside düşünce özgürlüğü kavramının temel öncülü, vatandaşların bilgiye erişim hakkıdır (Çelik ve Tonta, 1996).
Kişisel Haklara Saygı
Bilgiyi üreten şahısların eserlerini kullanırken kaynak göstermek bir saygı göstergesidir. Verilen emeklerine karşılık bu konuda hassas olunması önem arz etmektedir. Eser sahibi şahsın da kendi haklarının korunması ve onların çalışmalarının desteklenmesi açısından da gereklidir.
Kaynakça Göstermek
Bilginin paylaşılması durumunda bilginin asıl kaynağının gösterilmesi paylaşan adına büyük bir sorumluluktur. Her şekilde kaynakça kesinlikle gösterilmelidir. Kaynak gösterilmez ise o bilginin yazara ait olduğu farz edilir. Bu durumda da karşılaşılacak diğer konulardan biri intihal olabilir. Birçok makaleden, çalışmadan alınarak yapılmış yeni bir çalışmanın güvenirliği artmış olacaktır.
Kaynak göstermenin kurallarını belirleyen çeşitli kaynak gösterme biçimleri vardır. Temel amaçları ilgili konularda standartlaşmayı sağlamaktır. Söz konusu sistemler genellikle yayın faaliyetlerinde bulunan üniversiteler, meslek dernekleri veya yayıncılar tarafından genellikle bir disipline yönelik olarak hazırlanmıştır. Bu sistemlerde aktarılan bilgi hemen hemen tümünde aynıdır. Aktarılan bilgi kaynağın türüne göre değişir. Düzen, kullanılan sisteme göre değişir. Amaç, kaynağa erişimi sağlamaktır (Kurbanoğlu, 2004).
Başkalarının düşünceleri iki şekilde aktarılabilir. Birincisinde özgün anlatım hiç değiştirilmez. Bu şekilde yapılan aktarmaya alıntı denir; alıntı metinde özgün kaynakta geçtiği biçimiyle tırnak işareti içinde gösterilir, tırnak işareti kapatıldıktan sonra ilgili kaynağa gönderme yapılır. Diğerinde ise özgün anlatım değiştirilerek aktarma yapılır. Anlatımın değiştirilmiş olması aidiyeti değiştirmez. Burada düşünce hala bir başkasına aittir ve aidiyeti bildirmek için metin içinde kaynağa gönderme yapılması mutlaka gereklidir (Hacettepe Üniversitesi, 2006).
Bazı Kaynak Gösterme Standartları
- AAA(American Antropological Association)— Antropoloji
- AIP(American Institute of Physics )— Fizik
- Chicago—Genel
- Turabian—Genel
- APA(American Psychological Association)—Psikoloji
- MLA(American Modern Dil Derneği)—Dil ve Edebiyat (Kurbanoğlu,2004).
Telif Hakkı
Bir eser üreten kişinin tüm haklarını ifade eder. Bunlar; kopyalama, çoğaltma, dağıtma, satma, başka formlarını üretmedir.
Fikir veya eser yasalarla korunma altındadır. Bunların kullanımından önce sahibinden izin alınması gereklidir. İzinsiz bir şekilde kullanılmamalı ve paylaşılmamalıdır (Kurbanoğlu,2004).
İnternet ve Etik
Bilişim alanında özellikle internet çok önemli bir yer teşkil etmelidir. Bilişim dünyasında bilginin önemi tartışılamaz. İnternet üzerinde yaptığımız her işlem, her paylaşım bizim kimliğimizin parçalarıdır. Banka şifrelerinden sosyal hesaplara kadar birçok alanda bir sürü bilgi ile kendimizi ifade ederiz. Bu bilgilerin bulunduğu şirketlerin birçok sorumluluğu vardır. Bu bilgilerin bilerek paylaşılmasından üçüncü kişiler tarafından ele geçirilmesine kadar birçok konuda önlemler almalı ve bu konuya dikkat etmelidirler. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu 244 – 246 maddeleri bilişimde verilen bozulması, kötüye kullanımı, banka ve kredi kartı bilgilerinin kötüye kullanımına ilişkin hükümler yer almaktadır.
İnternette bir diğer karşılaşılan sorunlardan biri de korsan yazılımlardır. İndirme işlemleri ile lisanslı ürünleri bedava olarak indirmek etiğe aykırı davranışlardır. Eser sahibinin telif hakkıyla kazanmış olduğu hakları çiğneyerek yapılan bu işlem hem eser sahibine haksızlık olacaktır hem de birçok güvenlik sıkıntısı getirecektir. (Tübitak,2011)
Bu durumda birçok etik kurallarının bulunduğu söylenebilir. Özellikle bu durumun çocuklar için öneminin vurgulanması gerekmektedir. Bilgisayar Etiği Enstitüsü’ nün oluşturduğu ve bilgisayar kullanımında uyulması gereken 10 temel ilke şöyledir:
- Bilgisayarı, başkalarına zarar vermekte kullanmayın.
- Bilgisayarla, başkalarının işine mani olmayın.
- Başkalarının dosyalarını karıştırmanın yollarını aramayın.
- Bilgisayarı hırsızlık yapmakta kullanmayın.
- Bilgisayarı yalancı şahitlikte, sahte delil hazırlamada kullanmayın.
- Parasını ödemediğiniz yazılımları kopyalamayın ve uygun olmayan biçimde kullanmayın.
- Sahibinden izinsiz başkalarının bilgisayar kaynaklarını kullanmayın.
- Başkalarının fikirlerini bilgisayarla çalıp kendinize mal etmeyin.
- Sosyal hayata etkilerini düşünmeden bir program yazmayın.
- Bilgisayarı, saygı ve ilgi göstermeksizin kullanmayın.
İnternet kullanımı, oluşturduğu zararlardan dolayı etik açıdan tartışma alanıdır. İnternetin getirmiş olduğu zorbalık, uygunsuz içerikler, kötüye kullanım ve bu kategoriler altında toplanabilecek durumlar ele alınabilir. Bu durum özellikle çocuklar için daha büyük bir sorun teşkil etmektedir. (Aydın,2013).
Sonuç
Genel olarak bilgi toplumu özellikleri bilginin ve teknolojinin ağırlıklı olduğu toplumlardır. Bu toplumlarda bilgiler üretilir, paylaşılır ve bilgi her şeyden daha önemli bir hal alır. Bilginin böyle büyük bir öneminin olması, eser sahipleri için haklar oluşturmaktadır. Bilimsel çalışmalar, makaleler ve bilgilerin paylaşılması için yapılması gerekenler belirtildi. Bu durumlara dikkat etmek bilgi toplumu bireylerinin en önemli sorumluluklarından biri haline gelmiştir. İnternetin hepimizin merkezinde olduğu bu dönemde bilgi toplumu bireyleri olarak temkinli olmalı ve üzerimizdeki sorumlulukları yerine getirmeliyiz.
Kaynakça
- Kocacık, F. (2003). Bilgi toplumu ve Türkiye. Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 27 (1), 1-10.
- Tonta, Y. (1999). Bilgi toplumu ve bilgi teknolojisi. Türk Kütüphaneciliği, 13 (4), 363-375.
- Selvi, Ö. (2011). Bilgi toplumu, bilgi yönetimi, ve halkla ilişkiler. Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Elektronik Dergisi, (3), 191-214.
- Kurbanoğlu, S. (2004). Atıf ve Kaynakça Düzenleme. 5 Haziran 2020 tarihinde http://kutuphane.cankaya.edu.tr/wp-content/uploads/sites/42/2018/01/kurbanoglu.pdf adresinden erişildi.
- Çelik, A. Tonta, Y. Düşünce Özgürlüğü, Bilgi Edinme Özgürlüğü ve Bilgi Hizmetleri (1996), 5 Haziran 2020 tarihinde http://eprints.rclis.org/14748/1/D%C3%BC%C5%9F%C3%BCnce_%C3%96zg%C3%BCrl%C3%BC%C4%9F%C3%BC%2C_Bilgi_Edinme_%C3%96zg%C3%BCrl%C3%BC%C4%9F%C3%BC_ve_Bilgi_Hizmetleri.pdf adresinden erişildi.
- Hacettepe Üniversitesi (2006). Bilimsel Kaynak Gösterme İlkeleri. 5 Haziran 2020 tarihinde http://hubo.hacettepe.edu.tr/content/modul_6/kaynak_gosterme_ilkeleri.pdf adresinden erişildi.
- Aydın, İ. (2013). Çocuk, İnternet ve Etik. Gençlik Araştırmaları Dergisi 1/2, 105.
- Tübitak – Bilgem(2011). Bilgi ve Erişim Güvenliği. 8 Haziran 2020 tarihinde http://www.bilgimikoruyorum.org.tr/?b231_guvenli_olmayan_yazilimlar_nelerdir adresinden erişildi.
- Photo by Jess Bailey on Unsplash
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Handan Hayrettin Yelkikanat Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Web Programlama bölümünden 2016 yılında mezun oldum. Lisede programlama ağırlıklı bir eğitim aldım. Onun yanında veritabanı ve tasarım konularında da dersler vardı. Marmara Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı bölümünden mezun olduktan sonra böte bölümüne 2018 – 2019 eğitim yılında dikey geçişle geldim. Bilgisayar Programcılığında Programlama, bilgisayar ağları ve veri madenciliği ile ilgili çalışmalar yaptım. 2015 ve 2017 yıllarında yaz boyu bir yazılım şirketinde staj yaptım. 2019-2020 güz yarıyılında özel bir okulda staj yaptım. Bahar yarıyılında ise bir mesleki teknik ve anadolu lisesinde staj yapıyordum. Covid-19 sürecinden dolayı yarıda kaldı. Şu an nesne tabanlı programlama ve Iot konusunda kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Zeka oyunları oynamayı severim. Yabancı dillere merakım var. Öğrenmeyi seviyorum. Mezun olunca akademisyen olmak istiyorum. Yüksek Lisans için böte düşünüyorum.