Hazırlayan: Hakkı KELEŞ 100215035
İÇİNDEKİLER
- Giriş
- Bilim Nedir?
- Akademik Etik
- Bilimsel iletişim ve bilimsel etik
- Etik Dışı Bilimsel Uygulamalar ve İntihalin Nedenleri
- İntihal Çeşitleri
- Hazırlanan Çalışmada İntihal Çıkarsa Cezası Ne Olur?
- Internet’in Etkisi
- Hukuki Boyutu
- Eğitim boyutu
- Teknik boyutu: yazılımlar
- Akademik İntihallere Karşı Çözüm Önerileri
- Yazardan Öneriler
- Güncel Haberler
- Sonuç
- Kaynakça
Giriş
İnsan dünya üzerinde var oluşandan itibaren kendisini, içinde bulunduğu doğayı, çevresindeki diğer insanları, birlikte yaşadıkları insanlarla oluşturdukları sosyal gerçekliği, o sosyal gerçeklik içinde paylaşılan hak ve sorumlulukları bilmek ve açıklamak istemiştir. Bilmeye ve açıklamaya duyulan istek ve ihtiyaç, karşılaşılan yeni sorunlarla artarak devam etmiştir. Çözümlenen bir sorun, yeni bir sorunun varlığını fark ettirerek, bilmeye ve sorun çözmeye yönelik yeni yöntemlerin denenmesini sağlamıştır. İnsan, karşılaştığı yeni bir duruma açıklama getirmek ve daha önce karşılaşmadığı bir soruna çözüm üretmek amacıyla deneyimlerine, otorite figürlerine, gelenek ve göreneklere, toplumdaki çoğunluğa dayalı bilgilere başvurmuştur. Tüm bu bilgi boyutlarının kişiden kişiye, kültürden kültüre ve durumdan duruma değiştiği; gözlemlenemeyen, sınanamayan, mantıksal bir sistematiği olmayan çözüm girişimlerinin beyhudeliğinde anlam bulmaktadır. Gözlenebilir, sınanabilir, mantıksal bir sistematiğe dayalı olarak tekrarlandığında genellenebilir ve böylece birikimli olarak çoğalabilir bilgi topluluklarına ‘bilim’ yapılarak erişilebilmiştir. Erişilen bu bilgilere bilimsel bilgi adı verilmektedir. Bilimsel bilgiyi diğer bilgi türlerinden ayıran özellik, yöntem bilgisinin neticesinde ortaya çıkmış olmasıdır. Bilmenin ve bilinenden bilinmeye ulaşarak sorun çözmenin en güvenilir ve işlevsel yolu olan bilimsel yöntem ise bilimsel bilgiye ulaşabilmenin en net ve kısa yoludur.
Bilim Nedir?
Galileo’nun teleskobuyla Jüpiter’in ayları: Galileo 1609da ilk defa teleskopla gökcisimlerine baktığında Jüpiter’in etrafında dönen cisimler gördü. Bunu teleskopla bakan herkes görebiliyordu. Böylece evrende herşeyin Dünyamızın etrafında döndüğü inancı yıkılmış oldu. Solda Galileo’nun çizimiyle farklı gecelerde Jüpiter etrafında konumu değişen cisimler görülüyor.
Bilim gözleyebildiğimiz, içinde yaşadığımız bu “dünya” üzerine sadece gözleme ve deneylere ve mantığa dayanarak bilgi edinmektir. “Dünya” ile bütün evreni, yeryüzünü, canlı ve cansız varlıkları, insanı ve toplumu kastediyoruz. Bilim yoluyla bütün insanlık için ortak bilgi edinebiliriz çünkü aynı şartlar altında aynı gözlemlerden herkes tarafından hep aynı bilgiler elde edilir.Bilimde tahminler her zaman yanlışlanmaya açıktır. Şimdiye kadar hep “doğru” çıkan bilgi yeni bir alanda da geçerli midir diye sorduğumuzda bunun cevabını ancak deney veya gözlemle elde edebiliriz. Tahminimiz yanlış da çıkabilir. O zaman önceki tecrübelerimiz bu yeni alanda geçerli değilmiş, bunu öğreniriz. Tahminimiz doğru çıkarsa bu önermenin geçerlilik alanı daha da genişlemiş olur.
Akademik Etik
Etik bir grubun üyelerinin davranışlarını düzenleyen özel davranış standartlarını ifade eder.Akademik etik kurumsal etiğin ya da mesleki etiğin ortak kurumsal yaşamda nasıl davranmaları gerektiği ile ilgilenir.
Bilimsel çalışmalarda akademisyenlerin uyması gereken etik değerler ve bu değerlerin yaşama geçmesini sağlayan bazı etik ilkeler şunlardır:
1-Dürüstlük: Bütün bilimsel çalışmalarda verilen sonuçların, yöntem ve süreçlerin yayınların araştırmaya katkıda bulunanların ve potansiyel çıkar çatışmalarının dürüstçe açıklanması gerekir. Veri üretiminde yanıltmadan ve verilerin yanlış yorumlanmasından kaçınılması dürüstlük için vazgeçilmezdir.
2- Nesnellik: Herhangi bir bilgi iddiasının onu öne süren insanın statüsüne bakılmaksızın değerlendirmeye tabi tutulması yani ırk, dil, din, cinsiyet gibi ayırımcı unsurların dikkate alınması gerekir. Bu bilginin evrensel olarak kabul edilmesini sağlar.
3- Doğruluk: Araştırmanın her aşamasında doğrulukla hareket edilmelidir. Araştırma verileri ve ulaşılan sonuçların bazı kazançlar ve çeşitli güç odaklarını memnun etmek için masa başında üretilmesi veya çarpıtılması akademik eğitime ters düşer.
4- Dikkat: Kötü niyet olmaksızın akademik çalışmalarda dikkatsizlikten kaynaklanan hatalar dürüst hata olarak kabul edilir.
Ancak neden olduğu ciddi sorunlar olur ve etik ihlal olarak kabul edilir.
- Dikkatsizliğe yol açan nedenler:
- Danışmanların yeterince denetlenmemesinden
- Bilimsel yöntem ve ilkelere uyulmamasından
- Araştırma eğitiminin yetersizliğinden
- Diğer araştırmacıların çalışmaya kasıtlı olarak zarar vermesinden kaynaklanabilir.
5- Açıklık: Bilimin özelliği tekrarlanabilir ve denetlenebilirliktir. Araştırmacılar gerektiğindeveri kaynaklarını denetime açabilmeli ve tekrarlanabilirlik sağlamalıdır.
6- Gizlilik: Katılımcı ve deneklerin bilgilerinde gizlilik sağlanmalıdır. Araştırmada katılımcılardan toplanan bilgilere sadece araştırma ekibi tarafından ulaşılması bunun dışındakilerin bu bilgilere erişimlerinin engellenmesidir.
7- Meslektaşlara saygı: Sözlerin tutulması, samimiyete hareket edilmesi eylem ve söylemler arasına tutarlılık gibi unsurları içerir.
8- Öğrencilere saygı: Öğrencilerin kişiliğine, özerkliğine düşünce ve değerlerine saygı gösterilmelidir. Eğitim- öğretim araştırma ve danışmanlık gibi süreçlerde öğrencilerin yararı gözetilmelidir.
Bilimsel iletişim ve bilimsel etik
Bilimsel bir yayının etik açıdan iyi sayılabilmesi için yazım aşamasında kurallara uyulması ve bilimsel değerlere bağlı kalınması gerekmektedir.
Türkiye Bilimler Akademisi Bilim Etiği Komitesi (2002) bilimsel yayınların güvenilirliği ve bilimsel sürecin işleyişi konusunda son 20 yılda sıkıntı ve kaygıların arttığını belirtmektedir. Aynı komite hazırladığı raporda bunun nedenlerini bilim insanlarının arasındaki rekabete; yayın sayısının bilimsel başarı ölçütü olarak görülmesine ve araştırma sayısındaki artışla birlikte etik sorunların buna paralel olarak çoğalmasına bağlamaktadır.
TÜBİTAK (2006), etik ihlallerini şu şekilde listelemektedir;
- Uydurma (fabrication): Araştırmada bulunmayan verileri üretmek, bunları rapor etmek veya yayımlamak.
- Çarpıtma (falsifi cation): Değişik sonuç verebilecek şekilde araştırma materyalleri, cihazlar, işlemler ve araştırma kayıtlarında değişiklik yapmak veya sonuçları değiştirmek.
- Aşırma (plagiarism): Başkalarının metotlarını, verilerini, yazılarını ve şekillerini sahiplerine atıf yapmadan kullanmak.
- Duplikasyon (duplication): Aynı araştırma sonuçlarını birden fazla dergiye yayım için göndermek veya yayımlamak.
- Dilimleme (Least Publishable Units): Bir araştırmanın sonuçlarını, araştırmanın bütünlüğünü bozacak şekilde ve uygun olmayan biçimde ayırarak çok sayıda yayın yapmak.
- Destek belirtmeme: Desteklenerek yürütülen araştırmaların sonuçlarını içeren sunum ve yayınlarda destek veren kurum veya kuruluş desteğini belirtmemek.
- Yazar adlarında değişiklik yapma: Araştırma ve makalede ortak araştırıcı ve yazarların yazılı görüş birliği olmadan, araştırmada aktif katkısı bulunanların isimlerini çıkartmak veya yazarlıkla bağdaşmayacak katkı nedeniyle yeni yazarlar eklemek veya yazar sıralamasını değiştirmek.
Etik Dışı Bilimsel Uygulamalar ve İntihalin Nedenleri
Bilimsel çalışmaların planlanması, uygulanması, raporlaştırılması ve yayınlanması süreçlerini denetleyerek, bu süreçlerin evrensel etik normlara uygun olarak gerçekleştirilmesini sağlayan bilim etiği kuralları; birçok sınıflamaya tabi tutularak açıklanabilmektedir. Anadolu Üniversitesi (2011)’ne göre etik kurallar; bilimsel araştırma ve yayınlarla ilgili etik kurallar, araştırma süreci ve sonuçlarıyla ilgili etik kurallar ile yayın ve sunum süreci ile ilgili etik kurallar başlıkları altında sınıflanmaktadır. En önemli üç alt sınıflama olarak ‘bilimsel ihmal’, ‘bilimsel saptırma’ ve ‘bilimsel aşırma’ ele alınabilir.
Bilimsel ihmal, araştırma sürecinde gerekli olan koşulların yerine getirilemediğinde karşılaşılan bir yanıltma şeklidir. İhmal, araştırmacının deneyimsizliğinden kaynaklı olarak farkına varılmadan yapılabileceği gibi, zaman, para, destek yetersizliğinden ve disiplinsiz çalışmadan dolayı bilerek de yapılabilmektedir.
Bilimsel saptırma ise, “yapılan bilimsel araştırmanın süreçlerini ya da sonuçlarını kasıtlı olarak saptırmak; dolayısıyla, araştırmanın yinelenebilirliğini ve araştırma bulgularının güvenilirliğini bozmaktadır”. Bilimsel saptırmanın içinde çarpıtma, gizleme ve uydurma yer almaktadır. Çarpıtma, veri çözümlemesi sonucunda elde edilen bulguların doğru sonuç almayı engelleyecek şekilde değiştirilmesi; gizleme, elde edilen bulguların araştırmacının beklentileri sonucunda çıkmaması sonucunda araştırma raporunda bulunmaması; uydurma, veri toplama sürecinde elde edilemeyen verilerin elde edilmiş gibi gösterilmesidir
TÜBİTAK ise bilimsel yanıltmaları:
- uydurma (fabrication),
- çarpıtma (falsification),
- intihal (plagiarism),
- dublikasyon (duplication),
- dilimleme (Least publishable units),
- destek belirtmeme ve
- yazar adlarında değişiklik yapma olarak tanımlamıştır
İntihali ya da diğer bir ismiyle aşırmayı diğer bilimsel yanıltmalardan ayıran temel özellik, temelinde atfın yer almasıdır. Birçok insan, intihali başkasının çalışmasını kopyalamak ya da özgün fikrini ödünç almak olarak tanımlamaktaysa da, ‘kopyalamak’ ve ‘ödünç almak’ gibi terimler işin ciddiyetini yansıtamamaktadır. İntihal, sahibine atıf yapmadan özgün fikrin çalınması eylemidir ve sonuçları her açıdan telafi edilemeyecek kadar kötüdür.
İntihal/Aşırma (Plagiarism)
İntihal “başkalarının yazılarından bölümler, dizeler alıp kendisininmiş gibi gösterme veya başkalarının konularını benimseyip değişik biçimde anlatma” olarak tanımlanmaktadır.
Kansu (1994) intihali, bilimsel yanıltma (scientifi c misconduct) başlığı altında grupladığı üç unsur içinde tanımlamaktadır. Kansu’ya göre bilimsel yanıltma şu üç unsurdan oluşmaktadır.
- Bilimsel korsanlık (piracy): Başka araştırmalardaki verilerin araştırmacının izni olmadan alınması.
- İntihal (plagiarism): Başkalarının fi kir, yazı ve çalışmalarını çalarak, aldığı kişilere gereken şekilde atıf yapmadan kendisinin gibi göstermek.
- Saptırma (fabrication, desk-research, dry-lab): verilerin saptırılması veya var olmayan bilgilerin/verilerin yokdan var edilmesidir
Aynı kaynağa göre kaynak göstermeden yapılan intihaller arasında şunlar yer almaktadır;
- Hayalet Yazar (The ghost writer): Bir başka kaynaktan kelime kelime tüm bilgiyi almak
- Mevcut Yazı (The potluck paper): Pek çok kaynaktan alarak kendine ait gibi göstermek.
- Zayıf / Yetersiz Gizleme (Kılık Değiştirme Saklama) (The poor disguise): Paragraf içindeki anahtar kelimeleri değiştirerek gizlemek.
- Kendinden Aşırma (The self-stealer): Kendisine ait önceki bir çalışmadan aynen almak.
- Fotokopi (The Photocopy): Belli bir kaynaktan hiç bir değişiklik yapmadan bir bölümü almak.
- Emek Tembelliği (The Labor of Laziness): Orijinal çalışma için çaba sarfetmek yerine çalışmanın büyük bir kısmını başka kaynaklardan alıntılarla doldurmak.
Kaynak göstererek yapılan intihaller ise şunlardır:
- Unutulan Dipnot (The forgotten footnote): Yazar adını vererek fakat tam künyeyi vermeyerek kaynağın orijinaline ulaşılma ihtimalini ortadan kaldırmak.
- Yanlış Bilgilendirme (The misinformer): Yanlış künye vererek kaynağın orijinaline ulaşılma ihtimalini ortadan kaldırmak.
- Fazla Mükemmel Alıntı (The Too-Perfect Paraphrase): Yazarın bire bir alıntı yaptığı kaynağa atıf yapması fakat tırnak işareti koymayı önemsememesi.
- Becerikli Atıf Yapma (The Resourceful Citer): Yazarın tüm kaynaklara atıf yapması, tırnak işareti kullanması fakat araştırmanın hiçbir orijinal fi kir içermemesi.
- Mükemmel Suç (The Perfect Crime): Yazarın bazı yerlerde kaynaklara atıf yapması fakat yazının kalan kısımlarındaki analizlerin kendine ait olduğu fi krini yaratma düşüncesiyle bazı kaynaklara atıf vermemesi.
İntihal Çeşitleri
Kaynak Gösterilerek Yapılan İntihal
Daha önce çalışma konunuzla ilgili yapılmış bir eseri olduğu gibi hiçbir değişiklik yapmadan kendi eseri gibi sunmak. ( hayalet yazar)
Orijinal bir eseri oluşturmak için çalışmadan hazır yerlerden alıp yorumlamak ve cümleleri birbirine uydurmak.
Daha önce hazırladığı eserinden yeni hazırladığı çalışmasına bazı kısımları akademik anlamda özgün metin oluşturmadan aynen almak. (Kendi kendisinden çalmak)
Kaynak Gösterilmesine Rağmen İntihal Yapılması
Hazırlanan çalışmada bir yazarı kaynak gösterdiğiniz fakat kaynakça da yazarın eserinin tam künyesinin yazılmaması
Kaynaklarla ilgili eksik veya tamamen yanlış bilgiler vermek böylece kaynakların bulunmasını zorlaştırmak ya da imkansız hale getirmek.
Yararlanılan eseri doğru bir şekilde kaynak gösterilmesine rağmen hiç değiştirmeden aldığınız yerin tırnak içine alınmaması, bu şekilde yapıldığında alınan yer sizin kendi özgün yorumunuzmuş gibi gösteriyorsunuz.
Tüm kaynakları ve doğrudan alınan yerleri tırnak içine alsanız bile özgün metin oluşturmazsanız yine intihal olur. (Bu durumun tespit edilme imkanı zor olsa da akademik anlamda yine intihal yapılmıştır).
Hazırlanan Çalışmada İntihal Çıkarsa Cezası Ne Olur?
Birçok üniversite intihal olayına kesinlikle müsamaha göstermez.
Akademik anlamda akademik standartlar telif hakları kanunu ile korunur.
İntihal yapan kişi veya kişiler bazı üniversitelerde durum değişmekle birlikte:
Öğrenci teslim ettiği çalışmadan (tez-proje-makale vb.) sıfır alabilir.
Öğrenci dersten kalabilir.
Öğrenci disiplin cezası alabilir,
Üniversitelerde değişmekle birlikte öğrenci/kişiler okuldan uzaklaştırılabilir ya da okuldan atılabilir.
Öğrencinin bu şekilde almış olduğu uzaklaştırma, intihal kopya, disiplin cezası öğrencinin siciline işlemektedir. Bu durum akademik kariyeriniz için büyük sıkıntılar teşkil edecektir.
Internet’in Etkisi
1990’ların ortalarına kadar intihal basılı kaynaklarla sınırlı olarak tanımlanırken, Internet’le birlikte farklı fırsatlar ve yaratıcı durumlar ortaya çıkmıştır. Internet’in giderek yaygınlaşması, çok miktarda ve türde bilgiyi içermesi, bu bilgilere kolay ve her yerden erişim sağlanması intihal olaylarının artmasına neden olmaktadır. Nitekim son yıllarda konuyla ilgili pek çok kaynakta intihali artıran unsurlar içinde baş sorumlu olarak Internet’in işaret edildiğini görmek mümkündür. İnternetin öğrencilere geniş bilgi erişim olanağı vermesi ve bulunan bilgileri kopyalayıp yapıştırma kolaylığı sağlaması öğrencilerin büyük bir kısmının Internet’i kısa sürede ve en az çabayla yazı hazırlamada yardımcı bir araç olarak algılamalarına neden olmaktadır.
İnternet ortamında intihalin daha yaygın olmasının bir nedeni de Internet’in kamu malı olarak algılanması, dolayısıyla da kaynak gösterme gereği duyulmamasıdır. Genelde öğrenciler arasında Internet’te yer alan bilginin herkesin kullanımına açık, anonim bilgi olduğu algısı yaygındır (Uçak ve Birinci, 2008). Bunun yanı sıra Internet üzerindeki bilginin kullanımında sınırlamalar olmaması, atıf gerektirmediği şeklinde algılanmasına neden olmaktadır. Bazı araştırmalar (Scanlon ve Neumann, 2002) öğrencilerin basılı veya elektronik kaynak ayrımı olmaksızın eşit şekilde intihal yaptıklarını öne sürseler de, Baruchson-Arbib ve Yaari (2004) basılı ve Internet ortamından yapılan intihallerle ilgili farklılıkları ortaya koymaya çalıştıkları araştırmalarında, Internet kaynaklarından yapılan intihalin basılı kaynaklardan yapılan intihale göre öğrenciler tarafından daha az etik dışı algılandığını saptamışlardır. Kaynaklar arasında atıf verme algısında görülen farkı destekleyen bir diğer sav Internet kaynaklarına nasıl atıf verileceği ile ilgili kurallar arasında bir fikir birliği olmamasıdır. İnternet üzerinde web siteleri, tartışma grupları, mailler gibi farklı bilgi kaynakları olmasına rağmen bunlara nasıl atıf yapılacağının bilinmemesi intihali artıran nedenler arasındadır. Ayrıca pek çok web sayfasında yazar adı geçmemesi bu bilginin resmi bir sahibi olmadığı savını güçlendirmektedir. Bu durumda entelektüel mülkiyet hakları açısından çevrimiçi içerikle ilgili yasal durum hakkında yeterince anlayış olmadığı, öğrencilerin basılı ve Internet kaynakları arasında ayırım yaptığı ve Internet üzerindeki bilgiyi açık kullanım olarak algıladığı söylenebilir.
Bu sonuçlara dayanarak öğrencilerin elektronik bilginin etik kullanımını kavrayışlarının dikkate alınması, öğrencilere Internet kaynaklarına nasıl atıfta bulunulacağının öğretilmesi, entellektüel mülkiyet hakları, telif hakları konusunda bilgi verilmesi önerilebilir.
Hukuki Boyutu
Etik dışı davranışların ve intihalin önlenmesinde ülkeler yasal yaptırımlar uygulamaktadırlar. Bu yaptırımların toplum koşullarına ve gelişen iletişim teknolojisine bağlı olarak sık sık gözden geçirilerek yenilenmesi karşılaşılan sorunların çözümü açısından önemlidir.
TBMM Adalet Komisyonu tarafından Meclise sunulan temel ceza mevzuatına uyum öngören yasa tasarısını 07.11.2007 tarihinde benimsenmiştir. 2004 yılında hazırlanan 170 yasa maddesi üzerinde değişiklik geriren tasarı, 651 maddeden oluşmaktadır. Yasanın fi kir ve sanat eserleri ile ilgili yeniliklerine göre başkasına ait esere kendi eseri olarak ad koyan kişi 6 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezasına mahkûm edilir. Bu suçu, dağıtarak veya yayımlayarak işleyenlere de verilecek hapis cezasının üst sınırı 5 yıldır. Aynı yasaya göre bir eserden kaynak göstermeksizin alıntı yapanlara, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilir. Hak sahibi kişilerin izni olmaksızın, alenileşmemiş bir eserin içeriği hakkında kamuya açıklamada bulunan kişi 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılır. Bir eserle ilgili olarak yetersiz, yanlış veya aldatıcı nitelikte kaynak gösteren kişiler de 6 ay kadar hapisle cezalandırılır
Eğitim boyutu
Bilimsel çalışmalarda bir çok etik dışı uygulamanın eğitim eksikliğinden kaynaklandığı bilinmektedir.
İntihalin başlangıç aşamasının öğrencilik yılları olduğu düşünüldüğünde bu eğitimin öğrencilik yıllarında verilmesinin gereği daha iyi anlaşılmaktadır.
Sadece üniversite eğitimi aşamasında değil, eğitimin her aşamasında öğrenciye araştırma becerisi kazandırılırken araştırma süreci ve uyulması gerekli kuralların öğretilmesi gerekmektedir
İnternet üzerinden intihalin ortaya çıkarılması konusunda pek çok web sitesinden bilgi bulunabileceği gibi, önlenmesi amacıyla hazırlanmış yazılımlar da vardır. Bunları şu şekilde sıralamak mümkündür.
- ArticleChecker: www.articlechecker.com
- CopyCatch: www.copycatchgold.com
- CopyCatch Gold http://copycatch.freeserve.co.uk
- CatchItFirst: http://www.catchitfi rst.com
- CodeMatch (incorporated in CodeSuite): www.ZeidmanConsulting.com CodeSuite.htm
- Copyscape: www.copyscape.com
- EVE Essay Verifi cation Engine http://canexus.com/eve/
- Glatt Plagiarism Sevices http://www.plagiarism.com
- Learning Center http://www.plagiarism.org
- iThenticate: http://www.ithenticate.comJplag: www.jplag.de
- MyDropBox: www.mydropbox.com
- Plagiarism.com: www.plagiarism.com
- TurnItIn: www.turnitin.com
- WCopyFind: http://plagiarism.phsy.virginia.edu
Bu yazılımlar içinde en fazla tanınanları WCopyFind ve Turnitin’dir. WcopyFind 2002 yılında Virginia Üniversitesi tarafından geliştirilmiş bir yazılımdır. En son versiyonu 2004 yılına aittir. Sistem word ve html dosyalarını tarayabilme, eğer “url”ler belirtilmiş ise bu bilgiler internet’ten dolaylı olarak izlenebilmektedir. Basit bir arayüze sahip olan sistem ücretsizdir, sayfasından indirilebilmektedir.
Turnitin ise web tabanlı ve ücretli bir programdır. Genelde üniversite kütüphaneleri bu programa abone olduktan sonra akademisyenlerin hizmetine sunulmaktadır. Turnitin, 50’den fazla ülkede kullanılmakta, 5 milyardan fazla sayfa, binlerce kitap ve makaleyi tarayabilmektedir. Bu özelliklerinden ötürü Turnitin 1996 yılından beri sisteme aktarılan öğrenci ödevleriyle intihalin saptanması konusunda en fazla kullanılan programlardan birisidir.
Turnitin’in kullanımı birkaç aşamadan oluşmaktadır. Öncelikle kullanacak kişinin sisteme kaydolması ve bir kullanıcı profi li oluşturması gerekmektedir. Kullanacak kişi bir akademisyense dersin kodunu kullanarak bir sınıf açabilmekte ve öğrenci ödevlerini buraya aktarabilmektedir. Turnitin veri tabanına aktarılan bu yazıları veri tabanındaki 5 milyardan fazla sayfa, binlerce kitap, makale ve öğrenci ödevleriyle eşleştirerek sonucu bir rapor halinde kullanıcıya sunulmaktadır
Akademik İntihallere Karşı Çözüm Önerileri
Dünyada bilimsel hırsızlığı önlemeye yönelik olarak çeşitli önlemler alınmaktadır. Bu amaçla 2007 yılında Çin’de “Bilim ve Ahlak Komitesi” kurulmuştur.
Pakistan’da ise intihal suçu işleyen akademisyenleri yeterince cezalandırmayan üniversitelerin para yardımı kesilmektedir (Münir, 2007). ABD’de üniversiteye giren her öğrenciye davranış sözleşmesi (code of conduct) denen ve içinde intihali de içeren üniversitede uyulması gereken etik kurallarla ilgili bir sözleşme imzalatılmaktadır (Cemal, 2004). ABD’de bilimsel hırsızlığı önlemeye yönelik olarak Virginia Üniversitesi’nde özel bir birim oluşturulmuştur. Etik dışı davranışların, özellikle de intihalin önlenmesi amacıyla kurulan bu birimin başına getirilen fi – zik profesörü Louis Bloomfi eld tarafından geliştirilen bir program (WCopyFind) ile şüphelenilen metinler bilgisayara aktarılarak mevcut bilgi kaynaklarından ne oranda nasıl alıntı yaptıkları karşılaştırılabilmekte ve kopya metin tespit edilebilmektedir.
Ülkemizde ise TÜBİTAK, bilimsel alanda sahtekarlığın tanımlanması ve önlenmesine yönelik bir dizi çalışma yürütmektedir. TÜBİTAK bünyesinde kurulan “Araştırma ve Yayın Etiği Kurulu” bu oluşumlara örnektir. Ayrıca TÜBA tarafından 2006 yılında “Bilim Etiği Kurulu” oluşturulmuştur. TÜBA Bilim Etiği Kurulu 1 Aralık 2001 tarihinde yapılan toplantıda konuyla ilgili 6 temel ilkeyi benimseyerek kamuoyuna duyurmuştur. Bu ilkeler bilimsel verilerin gerçeğe uygunluğu; bilimsel araştırmanın çevre ve insanlara zarar vermemesi gereği; bilim insanlarının topluma karşı sorumlulukları; araştırmaya katkı veren kişilerin araştırmada adlarının yer alması; kaynak göstermede, alıntı yapmada kurallara uyulması; eğitimde ve akademik etkinliklerde etik kurallara bağlı kalınması şeklinde özetlenebilir.
Bu yaptırımlar intihalin bütünüyle önlenmesini sağlayamasa da, öğrencilerin ve araştırmacıların konuyla ilgili duyarlılıklarının artırılması, değerlerin oluşması ve denetim konusunda farkındalık yaratılması açısından önemlidir. Ancak intihalin önlenebilmesi için yapılmasında etken olan nedenlerin de anlaşılmasında yarar vardır. Nitekim bilimsel alanda etik dışı yaklaşımlar tanımlanırken bunların önlenmesine yönelik görüşlere de yer verilmektedir. Araştırmacıların konuyla ilgili eğitim yetersizlikleri; değerlerde görülen değişiklikler; yükselme kriterleri ve bunların araştırmacılar üzerinde yarattığı baskılar dikkate alındığında etik dışı davranışların önlenmesinde yapılması gerekenler daha iyi anlaşılmaktadır.
Bilimsel sahtekarlığın önlenmesinde üç temel yaklaşımın önemli olduğunu vurgulayan Kansu ( bunları araştırmacıların eğitim ve öğretimi; araştırmacılar üzerindeki baskıların azaltılması; mali baskıların azaltılması olarak sıralamaktadır.
Yazardan Öneriler
Bilimsel etik normlara uymayarak, hem bireysel hem de kurumsal çıkarlar doğrultusunda artık bilimsel olmayan ‘bilimsel’ çalışmaları sürdürmek; alkollü olduğu halde emniyet kemerini takmadan hız limitini aşarak trafikte seyretmeye benzemektedir. Bilimselliğin virajlı yollarında ilerleyen sürücü, hem kendini hem yolcuları hem de o yolu doğrudan ya da dolaylı olarak kullanan bireyleri tehlikeye atmaktadır.
Kaliteli yayın yapma anlayışının sağlanması ve sürdürülmesinde, DOI (Digital Object Identifier) kimliklendirilmesinde olduğu gibi, her bir yayının yayının başında ve sonunda intihal oranları ve diğer etik değerlerini gösterir bir cetveli içeren ‘etik kimliği’nin de olması gerekmektedir. Bu kimlik, ‘iTechnicate’, ‘Turnitin’ gibi intihal saptayıcı programların yüzdelik puanları kullanılarak oluşturulabileceği gibi, başka bir sistemle de oluşturulabilir. Bu yolla hem intihale karşı caydırıcı bir önlem alınmış olacak hem de okuyucuların bilimsel yayınlara olan ilgi ve güveni artacaktır.
Kaliteli yayın yapma anlayışının sürdürülmesinde, yayınsal kalite denetiminin sağlanması da oldukça önemli görülmektedir. Yayınsal kalite denetçilerinin yetiştirilmesi amacıyla bilim ve yayın etiği alanlarda açılacak olan lisansüstü eğitim programlarının hem akademik hem de editoryal anlamda alana katkı getireceği düşünülmektedir. Üniversitelerin etik kurullarında, akademik yükselme jürilerinde, proje birimlerinde görev yapabilecek olan yayınsal kalite denetçilerinin ve onların bağlı oldukları kurumun uluslararası akredite kuruluşları tarafından denetlenmesi, sistemin işleyişi bakımından gerekli görülmektedir.
Örnek Olay Bütün parçaların kopyalanması:
Yazının kaynaktaki aslı:
Two fundamentally different types of models of anomalous mental phenomena have been developed: those that attempt to order and structure the raw observations in experiments (i.e., phenomenological model) and those that attempt to explain these phenomena in terms of modifications to existing physical theories (i.e., fundamental models)” [44].
Öğrencinin yazısında bahsediliş şekli:
There are two fundamentally different models of anomalous mental phenomena developed: those that attempt to order and structure the raw observations in experiments (i.e., phenomenological model) and those that attempt to explain these phenomena in terms of modifications to existing physical theories (i.e., fundamental models). These two models play a role in differentiating the people’s behaviour patterns.
Değerlendirme:
Aslına göre bir-iki sözcük değiştirilmiş olsa da bütün paragraf olduğu gibi alınıp aynen kullanılmış fakat kaynak gösterilmediğinden aşırma sayılır. Son cümle öğrenci yazısı gibi görünmekle beraber, olması gereken yerde de atıf yapılmadığından tümüyle aşırma gibi durmaktadır.
Doğru alıntıya örnek:
“Two fundamentally different types of models of anomalous mental phenomena have been developed: those that attempt to order and structure the raw observations in experiments (i.e., phenomenological model) and those that attempt to explain these phenomena in terms of modifications to existing physical theories (i.e., fundamental models)”( May, Utts and Spottiswood ,1995). These two models play a role in differentiating the people’s behaviour patterns.
Örnek Olay Başkasının fikirlerini kendisininki gibi göstermek
Yazının kaynaktaki aslı:
Novelist E. M. Forster famously criticized Dickens’ characters as “flat”, lamenting that they seem to lack the depth and complexity that make literary characters realistic and believable. Charles Darnay and Lucie Manettecertainly fit this description. A man of honor, respect, and courage, Darnay conforms to the archetype of the hero but never exhibits the kind of inner struggle that Carton and Doctor Manette undergo. His opposition to the Marquis’ snobbish and cruel aristocratic values is admirable, but, ultimately, his virtue proves too uniform, and he fails to exert any compelling force on the imagination. (Jackson, 2003)
Öğrencinin yazısındaki şekli:
Dickens’ characters in this novel are flat and they lack the depth and complexity that make literary characters realistic and believable. Charles Darney and Lucie Manette are perfect examples for this description. The character Darney, is depicted as honorable, respectful and couraguous, and he conforms to aspects of a hero. However, according to Jackson (2003), he does not show “the kind of inner struggle that Carton and Doctor Manette undergo”.
Değerlendirme:
Öğrenci yazısında, bir kaynakta bulduğu başka bir kaynaktan yapılmış bir alıntıyı kullanmış (burada, E.M. Forster). Burada ilk iki cümlesi sanki kendi yorumlarıymış gibi görünüyor, çünkü yorumların asıl sahibine atıf yapılmamış. Bu da aşırmadır. Yazısının bir yerinde mutlaka Forster’ın yorumlarını aldığını ve bunu da Jackson’ın yazısında bulduğunu belirtmesi gerekir.
Doğru alıntıya örnek:
E.M. Forster comments that the people shown in the novel are “flat” and they do not have “the depth and complexity that make literary characters realistic and believable” [34]. Another critic, Jackson reasons that Darney looks as “honorable, respectful and couraguous”, so he fits the definition of a “hero”. On the other hand, he does not suffer from the psychological difficulty as Carton and Doctor Manette experience (2003). As a result, the readers are faced with a heroic but conforming Darney as opposed to Carton and Manette in Dickens’s novel.
Güncel Haberler
Akademik dünyada intihal savaşları mı başladı?
https://www.cnnturk.com/yazarlar/guncel/esra-oz/akademik-dunyada-intihal-savaslari-mi-basladi
Paü’de Turnitin Akademik İntihali Önleme Yazılımı Konferansı
https://www.haberler.com/pau-de-turnitin-akademik-intihali-onleme-yazilimi-11959827-haberi/
İntihal suçunda, soruşturma açılabilmesi için, eser sahibi mi şikayetçi olmalı?
Akademik intihal suçlaması, bakanı istifa ettirdi
http://www.hurriyet.com.tr/avrupa/akademik-intihal-suclamasi-bakani-istifa-ettirdi-40892723
Sonuç
Bilgi arama alışkanlıklarının zor değiştiği bilinen bir gerçektir. Öğrencilere bilimsel etik ve intihalle ilgili bilgilerin araştırma becerileriyle birlikte küçük yaştan itibaren kazandırılması önemlidir. Kazanılan araştırma alışkanlıklarının uzun yıllar sürdürüldüğü
düşünülecek olursa, eğitimin ilk yıllarında öğrencilere verilecek konuyla ilgili bilgilerin ileride bu konudaki sorunlarla karşılaşma oranını azaltacağı açıktır. Bilgi okuryazarlığı becerilerinin kazandırılmasında üniversite eğitimi geç olmasına rağmen ilk ve orta
dereceli eğitimde bu beceri ve kültürü kazanmamış öğrencilerin doğrudan cezai yaptırımlarla karşılaşması yerine bilgilendirilmesinde yarar vardır. Öncelikle öğrenciye bilimsel etikle ilgili bilinç kazandırılması, var olan yanlış algıların değişmesinin sağlanması ve bu yolla bilmeden yapılan hataların önüne geçilmesi sağlanmalıdır. Bilinçli ve kasıtlı yapılan intihal ve kopya olaylarıyla baş edebilmek için kurumsal yaptırımlar kaçınılmazdır. Konuyla ilgili kurum politikasının belirlenmesi, duyurulması ve yapılacak ihlaller için yaptırımların açık, net tanımlanması ve kararlılıkla uygulanması önemlidir.
KAYNAKÇA
https://dergipark.org.tr/download/article-file/611606
https://biotek.ankara.edu.tr/files/2070-4099-1-PB.pdf
https://sarkac.org/2017/07/bilim-nedir/
http://yunus.hacettepe.edu.tr/~tonta/courses/spring2009/bby208/bby208-7-intihal-asirma-calma-kopyalama.pdf
Bu eser Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.